Yaz Kur'an kursları neden önemli?
Çocuklarımızın yaz Kur'an kurslarında Kur'an'dan ayetler ezberlemelerinin önemini anlamak için şu misali mutlaka hatırlamalıyız:
Yolda yürürken yerde gördüğünüz kâğıt parçalarına basıp geçersiniz, eğilip alarak yüksek bir yere koyma gereği duymazsınız değil mi? Çünkü kâğıt parçaları üzerinde değerini yücelten kutsal bir yazı yoktur. Şayet bu kâğıdın üzerinde Kur'an'dan ayetler yazılı olsa basıp geçemezsiniz; hemen eğilip alır, yüksek bir yere hürmetle koyma gereği duyarsınız. Çünkü üzerinde Allah'ın kelamını taşımaktadır o kâğıt parçası.
İşte insanların kalbi de aynen bu kâğıt parçası gibidir. Kutsal konulardan bomboş ise kendini yüceltecek bir değere sahip değil demektir. Böyle değil de, en azından namazda okuyacağı kadar Kur'an'dan sureler, ayetler ezberlemiş, hafızasına Allah'ın kelamını yazdırmışsa, artık o genç boş kâğıt değersizliğinden kurtulmuş, kalbinde Allah'ın ayetleri yazılı değerli bir varlık derecesine yükselmiştir. Rabbimiz artık kelamını ezberleyerek kalbine yazdırmış bu kulunu, Cennet'ine layık görmekle kalmıyor, ayrıca yakınlarına şefaat etme izni vereceğini de bildiriyor. İsterseniz benim hafızlık diplomama da yazılan (İbni Maceh) hadisini birlikte okuyalım:
-"Kim Kur'an'ı okumayı öğrenir, arkasından da ezberler, ezberlediği Kur'an'ın emirlerine uygun şekilde yaşarsa, o kimseyi Allah, ezberleyip amel ettiği Kur'an hürmetine Cennet'ine almakla kalmaz, ayrıca yakın akrabalarından Cehennem'e gitmesi kesinleşen on kişiye de şefaat edip kurtarma izni de verir."
Demek ki, Kur'an'a gereken ilgiyi gösterip ezberleyerek kalbine, gönlüne ayetler, sureler yazdıran yavru, Cennet'e girmekle kalmayacak, ayrıca yakınlarından Cehennem'e gitmesi kesinleşmiş kimselere de şefaat ederek kurtarma salahiyetine de sahip olabilecektir. Hadisin işareti budur.
Aslında bu konunun en muhteşem örneğini Hazreti Mevlânâ vermektedir. Buyurun birlikte okuyalım Mevlânâ'nın anlayışını.
Huzuruna giren bir genci ayağa kalkarak karşılamakla kalmayıp makamına buyur eder, kendisi de karşısında bir talebe gibi diz çökerek oturmayı tercih eder.
Çevredekilerin itiraz dolu bakışlarına ise şöyle cevap verir:
- Bu genç Kur'an'ı ezberlemiş bir hafızdır. Kalbinde Kur'an yazılıdır. Siz sokakta üzerinde Allah yazılı bir kâğıdı görünce hemen hürmet göstererek eğilip alır, yüksek bir yere koyarak hürmet gösterirsiniz. İşte ben de bunu yapıyorum. Kalbine Kur'an'ın tamamını yazdırmış bir gence hürmet gösteriyor, ayağa kalkıyorum. Sizin hürmet gösterdiğiniz kâğıt üzerindeki yazıdan daha fazlası, bu gencin kalbinde yazılıdır. Çünkü hafızdır bu genç!
Hazreti Mevlânâ sözlerini şöyle tamamlar:
- Sadece ben değil Allah (cc) da kelamını ezberleyerek amel eden gençlere büyük değer veriyor, onu Cennet'ine almakla kalmıyor, ayrıca ona şefaat etme izni de veriyor, akrabalarından Cehennem'e gidecek on kişiye de şefaat ederek kurtarma hakkı tanıyor.
Evet, Hazreti Mevlânâ da böyle anlatıyor Kur'an'ı ezberleyerek manasıyla amel eden gencin şefaat iznine sahip oluşunu.
Demek ki, fırsat bulunca Kur'an'ın tamamını olmasa da, namazda okunacak kısa surelerden başlayarak Amme, Tebareke, Yasin gibi kolay sureleri ezberleyenler boş bir kâğıt parçası gibi ayak altında çiğnenecek durumdan çıkıyor, üzerinde ayet yazılı Kur'an sayfaları gibi hürmet ve saygıya layık hale geliyorlar. Hatta, şefaat izni alacak duruma bile yükselmeleri söz konusu olabiliyor, Mevlânâ'yı dahi ayağa kaldıracak itibara sahip olabiliyorlar.
Ne dersiniz? Yaz tatilinde çocuklarımızın kalplerine, kafalarına Kur'an'dan ayetler, sureler yazdıralım da şefaat edecekler arasına girsinler mi? Hz. Mevlânâ'yı ayağa kaldıracak kadar da değere sahip olsunlar mı?
Yoksa bu konu iyice mi düşünülmeli? Arkamızdan Kur'an okuyacak bir nesil olmasa da olur der gibi bir duyarsızlığa düşme tehlikesi de söz konusu mu?
İşte bunun içindirki Yaz Kuran Kursları çok ama çok önemlidir.Sadece Kuran eğitimi değil,Ahlak dersi,İtikat dersi,Peygamber efendimizi anlatan Siyer dersi,İbadet dersi de bu kurslarda verilecektir.
Gaznevi Camiinde bu dersleri toplam beş hoca verecek.Zaten başarılı ve verimli bir eğitim için bir hocaya en fazla 20 öğrenci olması gerekir.Gaznevi Camiinde'de böyle yapılmış.Camii İmam Hatibi Ali Özcan,Müezzin Kayyımı Mustafa Akgüneş,Kuran Kursu Öğreticisi Zeynep Yanar ile geçici görevliler,Mehmet Emin Bozkurt ve Ayşe Beğenen, bu yaz kursunda Gaznevi Camiine gelen yaklaşık 100 öğrenciye Yukardaki sayılan dersleri verecekler.Amaç:"topluma faydalı,hiç bir şeye zararı dokunmayan,vatanını seven,büyüğünü-küçüğünü bilen,Namazını kılan,Annesine-Babasına saygılı olan, bilinçli bir camii cemaatı olan,Haramlardan uzak bir hayat yaşayan,Çalışkan-dürüst bir gençlik yetştirmek.İnşallah bunuda başaracağız.
Gaznevi Camiindeki Yaz Kuran Kursunun sonunda ise Öğrencilerin ve Hocaların ortaklaşa belirleyeceği bir yere Nevşehir dışına bir Gezi düzenlenecek.