Avrupa’nın doğal ve kültürel peyzajının bir bütün olarak korunması, planlanması ve yönetilmesi konusunda bir çerçeve sözleşmesi olan Avrupa Peyzaj Sözleşmesi 20.10.2000 tarihinde imzaya açılmış ve ülkemiz tarafından da aynı tarihte imzalanarak 10.06.2003 tarih ve 4881 Kanun no ile onaylanmış, 25181 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 27 Temmuz 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bakanlığımız, ülkenin tüm topraklarında (doğal,kırsal, kentsel ve kent çevresi alanlar, araziler, iç sular ve deniz alanları,çarpıcı ve günlük veya bozulmuş olduğu düşünülebilen peyzajlar) peyzajın korunmasını, yönetilmesini ve planlanmasını ve sözleşmenin hükümlerinden ayrılmaksızın, bu sözleşmenin uygulanmasını kendi politikalarıyla uyumlu hale getireceğini sağlamak üzere sorumlu ulusal odak noktası olarak belirlenmiştir.

Sözleşme Avrupa Konseyi “Kültür, Miras ve Peyzaj Komitesi tarafından yürütülmekte olup, sözleşmeye bugüne kadar 38 ülke taraf olmuştur. Bu kapsamda her yıl “Kültür, Miras ve Peyzaj Komitesi’nce belirlenen,sözleşmenin hükümlerinin kapsadığı tüm konularda, karşılıklı bilgi değişimi ve yardımlaşma, tecrübelerin paylaşımı amacıyla çalışma toplantıları düzenlenmektedir. Çalışma toplantıları her yıl sözleşmeye üye farklı bir devletin ev sahipliğinde, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, üniversiteler,sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşmektedir.

Çalışma toplantısı sözleşmenin hükümlerinin kapsadığı ve daha önce belirlenen tematik bir konuda, karşılıklı bilgi değişimi ve yardımlaşma, tecrübelerin paylaşımı amacıyla 38 ülkeden katılımcının, sunumlar yaparak katılım sağladığı (sunum-tartışma ve değerlendirme) iki gün toplantı ve l gün gezi olarak gerçekleşmektedir.

Söz konusu çalışma toplantıları; 2002, 2003 yıllarında Strazburg’da, 2005’de İrlanda’da, 2006’da Slovenya Cumhuriyeti,İspanya’da, 2007’de Romanya’da, 2008’de Slovenya Cumhuriyeti’nde, 2009’da İsveç’de, 2010’da İspanya’da, 2011’de Portekiz’de, 2012’de İtalya ve Yunanistan’da 2013’de Karadağ’ın Cetinje kentinde yapılmış olup, 14.toplantı Haziran ayında Polonya’da ve 15.toplantı ülkemiz ev sahipliğinde ilimizde gerçekleştirildi.

İlimizde (Kapadokya, Göreme, Avanos) gerçekleşen bu toplantı 30 Eylül (alan ziyareti), 1-2 Ekim (toplantı) şeklinde yapılmış ve yurt içi ve yurt dışından toplam 250 kişi katılım sağlamıştır.



Bakanlığımız Peyzaj Koruma Müdürlüğü iş birliği ile Avrupa Konseyi-Avrupa Peyzaj Sözleşmesi Demokratik Hükümet Sekretaryası tarafından düzenlenen toplantının açılışına Bakanlığımız Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akça, Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Avrupa Konseyi Kültür Miras ve Peyzaj Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Bruno Favel, Avrupa Peyzaj Sözleşmesi Avrupa Konferansı Konsey Başkanı Liv Kristine Mortensen ve Bakanlığımız Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık'ın yanı sıra 28 ülkeden 100'ü aşkın akademisyen ve bürokrat katıldı.

"Türkiye Peyzajları', 'Peyzaj Değerleri ve Ekonomik Değer', Şehir Peyzajları ve Ekonomi', 'Kırsal Peyzajlar ve Ekonomi' ve ' Uygulama Araçları, Enstrümanları ve Prosedürler' konulu 5 ayrı çalıştayın da gerçekleştirileceği toplantının açılışında konuşan Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, katılımcılara Kapadokya bölgesinin tarihi ve turistik özellikleri hakkında bilgi verdi.

Kapadokya'nın tarihi, doğal ve kültürel peyzajın en güzel uygulandığı merkezlerden biri olduğunu vurgulayan Vali Ceylan,"Kapadokya bölgesi hem tarihi ve kültürel mirasın korunması hem de turizm açısından önemli ve gelecek nesillere aktarılması bakımından da bir o kadar değerli bir miras. Bu toplantının da bu bölgede düzenlenmesi ayrı bir önem arz ediyor. Değerli katılımcıların bu toplantı sayesinde bu güzel bölgemizi tanıma fırsatı bulacağından dolayı mutluyum" dedi.

Bakanlığımız Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık ise, "Türkiye sahip olduğu Göreme gibi dünya mirası alanları, İstanbul Boğaziçi gibi özel koruma alanları gibi yüz ölçümünün yüzde 10'unu koruma altında, korunan alan olarak tutmaktadır. Bu yüzde 10'luk rakama son 10 yılda ulaştık. Son 10 yıl Türkiye'nin ekonomik olarak da sıçrama yaptığı bir dönemdir. Bir taraftan ekonomik olarak hamleler yaptı, bir taraftan da korunan alanlarını geliştirdi.Bu hakikaten siyasi iradenin güçlü bir şekilde doğa korumaya verdiği önemi göstermektedir" diye konuştu.