Gülşehir ilçesine bağlı Yeşilöz (Cemel) köyünden Hayri ve Mehmet Şahin kardeşler, 1940 yılında Ankara'da bir fotoğraf stüdyosunda bir süre çırak olarak çalıştıktan sonra kendi stüdyolarını açtı. Şahin kardeşler, daha sonra stüdyolarında çalışmak üzere köylerinden akrabalarını Ankara'ya getirmeye başladı.
Böylece başlayan köyün fotoğrafçılık serüveni sonunda, günümüzde Yeşilöz köyünden 3 kuşaktan yaklaşık 500 fotoğrafçı, Ankara başta olmak üzere Türkiye'nin farklı illeri ve yurt dışında bu mesleği icra ediyor.
Yeşilöz köyünden fotoğrafçı olmak için Ankara'ya giden ve 37 yıldır fotoğrafçılık yapan Ali Yıldırım (51), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1940'lı yıllarda başlayan fotoğrafçılık akımından ailesinin de etkilendiğini, 1975 yılında 14 yaşındayken ağabeyi ile Ankara'ya, akrabalarının yanına giderek fotoğrafçılık mesleğine ilk adımı attığını söyledi.
Yaklaşık 37 yıldır fotoğrafçılık yaptığını dile getiren Yıldırım, Ankara'da uzun süre çırak olarak çalıştıktan sonra Nevşehir'in Avanos ilçesine gelerek 2 kardeşi ile fotoğraf stüdyosu açıklarını kaydetti.
Köylerinin fotoğrafçılık serüveninin 1940 yılında babaları polis olan Hayri ve Mehmet Şahin kardeşler ile başladığını anlatan Yıldırım, köylerinde birçok kişinin ilkokulu bitirdikten sonra Ankara'ya fotoğraf stüdyosu olan yakınlarının yanına giderek mesleğe ilk adımlarını attıklarını ifade etti.
Aile olarak kendilerinin de bu akımdan etkilendiklerini ve ağabeyi ile Ankara'ya giderek çırak olarak yakınlarının fotoğraf stüdyosunda mesleğe başladıklarını belirten Yıldırım, ''İlk zamanlar köylülerimizle bekar evlerinde kalırdık. Hepimiz bir fotoğraf stüdyosunda çalışırdık. Ustalık dönemine gelince memlekete döndük ve Avanos'ta 3 kardeş kendi stüdyomuzu açtık. O günden bugüne 37 yıldır fotoğrafçılık yapmaktayım'' dedi.
Bugün stüdyolarında ağabeyinin çocukları ile çalıştıklarını bildiren Yıldırım, ''Onlar da fotoğrafçı. Üçüncü nesil fotoğrafçı olan yeğenlerim, stüdyo çekimlerinin dışında peri bacalarında da çekim yapıyor. Oğlumu eğitim amacıyla İngiltere'ye gönderdik. Ama o da küçük yaştan beri fotoğraf stüdyosuna gelip gittiği için orada bu mesleği icra ediyor. Yeğenim ise Ukrayna'da kendi stüdyosunu açtı. Tabi şu anki nesil bizden daha donanımlı, teknolojiyi daha iyi kullanıyor'' diye konuştu.
-''Köyümüzün adı 'Cemel Fotoğrafçılar köyü' olsun''-
Yıldırım, önümüzdeki süreçte köyde bina bulup fotoğraf müzesi kurmak için çalışma başlattığını, bu nedenle fotoğrafçılıkla uğraşan köylülerine ulaştığını söyledi. Eskiden 'Cemel' olan köylerinin isminin 'Yeşilöz' olarak değiştirildiğini anlatan Yıldırım, kendilerinin tekrar isim değişikliği yapılarak köylerinin adının ''Cemel Fotoğrafçılar köyü'' olmasını istediklerini kaydetti.
Yeşilöz köyü muhtarı Erdoğan Yıldırım da köylerinin çevrede ''Fotoğrafçı köy' olarak tanındığını, bunda Türkiye'nin birçok yerine dağılmış Yeşilözlü fotoğrafçıların etkisinin olduğunu söyledi.
Yıllar önce 2 kişinin başlattığı ve silsile yolu ile ilkokulu bitirip eğitimine devam etmeyen gençlerin Ankara'da yakınlarının yanına gitmesiyle devam eden akımdan köylerinde etkilenmeyen ailenin olmadığına dikkat çeken Yıldırım, her evden en az bir kişinin bu mesleği yaptığını belirtti.
-''Ankara'da fotoğrafçılık sektöründe olanların yüzde 40'ı Yeşilözlü''-
Köylerinde ilkokulu bitiren, okula gönderilmeyen gençlerin o dönemde babaları tarafından yakınlarının çalıştığı fotoğrafçıların yanına bırakıldığını kaydeden Yıldırım, şöyle dedi:
''Bir, iki, üç, beş derken köyümüz genelinden çok sayıda kişi fotoğrafçılık mesleğini yapar oldu. Şu anda en modern stüdyolara sahipler. Özellikle Ankara'nın en önemli fotoğraf stüdyoları köylülerimizindir. Ankara'da fotoğrafçılık sektöründe olanların yüzde 40'ı Yeşilözlü'dür. Nevşehir'de ise bu rakam yüzde 80'lere ulaşıyor. Kayseri, Antalya, İstanbul, Mersin, İzmir, Kırşehir, hatta yurt dışında bile stüdyosu olanlar var. Bu meslek köyümüz için geçim kapısı oldu. Hem köyümüzün de tanıtımını yapıyorlar hem de istihdam sağlıyorlar. Köyümüzden yaklaşık 500 fotoğrafçı çıkmıştır. Köy muhtarı olarak bundan gurur duyuyorum.