Saklı Vadi öksüz kaldı. Mehmet Balta’ya Allah rahmet eylesin; mekânı cennetin en güzel vadileri olsun. Mehmet Abi’yi ve Saklı Vadi’sini ilk kez 2007 yılında tanımıştım. Tanımakta geç kaldığıma da üzülmüştüm.

27 Temmuz 2007 seçimlerinde Milletvekili adayı olarak, Temmuz’un kavurucu sıcağında, Nevşehir’i karış karış geziyorduk partili arkadaşlarımızla. Sabahın erken saatlerinde başlayan çalışmalarımız gece yarılarına kadar sürüyordu. Yine böyle bir günde, akşama doğru yolumuz Mustafapaşa beldemize düşmüş; esnaf ziyaretleri, kahvehane toplantıları yapmıştık. Sıcağın, yorgunluğun ve uykusuzluğun zirvede olduğu anlarda son kahvehane toplantımızı da yapmıştık.

Saat 23-24 sıraları Ekipteki arkadaşlar, son olarak bir ziyaret daha yapacağımızı söylediler. Arabalara bindik ve o güne kadar hiç görmediğim, bilmediğim Saklı Vadi-Balta’nın Yeri’ne vardık. Zaman tünelinden geçip binlerce yıl önceye ışınlanmıştık sanki bir anda.

Kilim minderlere oturduk; vadiden esen serin rüzgâr, sükûn, ay ışığı, semaverde çay, mis gibi gözlemelerin eşlik ettiği bir muhabbet ortamında bulduk kendimizi. Birkaç saat içinde yorgunluktan ve uykusuzluktan eser kalmadı üzerimde.

Biz sorduk, Mehmet Abi anlattı Saklı Vadi’yi. Eşi hanımefendi ile buraya nasıl bir emek verdiklerini; bu hale getirmek için dişleriyle tırnaklarıyla nasıl çalıştıklarını Hiçbir maddi beklentisi yoktu; profesyonel bir işletmeci değil, ev sahibi gibiydi saklı Vadi’nin ziyaretçilerine karşı. Saklı Vadi’nin Mehmet Abisi ya da Mehmet Balta’sı olmak; bir teşekkür duymak, bir hatıra fotoğrafı çektirmek O na yetiyordu.

Anadolu insanının misafirperverliği ve samimiyeti vardı yüzünde, sesinde ve tavırlarında. Daha sonraları bir okul gezisinde çocuklarımızla ziyaret ettik Saklı Vadi yi-Balta nın Yeri ni. İnşaallah Saklı Vadi, Mehmet Balta nın samimiyeti ve doğallığını kaybetmeden, nice saklı değerlerimiz gibi, yozlaşmadan, bozulmadan nesiller boyu huzur ve sükûn vermeye devam eder ziyaretçilerine. 19.03.2013 Av.Mehmet BİÇER