Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından yaptırılan daha sonrasında II. Abdülhamit tarafından satın alınarak Abdülmecid’e verilen köşk, genellikle yazlık olarak kullanıldı. Döneminde çeşitli sanatsal ve siyasi toplantılara ev sahipliği yapan köşk, halifeliğin kaldırılması ile kamulaştırıldı. Bu tarihi mirasımız, satış usulüyle Yapı Kredi’nin kurucusu Kazım Taşkent’e, oradan da Koç Grubuna devrolundu.

'MAKSATLI İSE REZALET, MAKSATSIZ İSE CEHALET'
Bu yapıdan günümüze ulaşan ise kapısında “Allah'tan başka galip yoktur” yazan Selamlık binasıdır. 19.yüzyılda yapılan ve içerisinde İslami süslemelerin kullanıldığı bu tarihsel mirasımız Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Mehmet Koç’un Koleksiyonu’ndan seçmelerle “Kapı çalana açılır” isimli bir sergi ile ilk kez ziyarete açıldı.



2. Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu, sergiye ‘çıplak insan heykelleri var’ diyerek tepki gösterdi. Ancak bazı gazeteler Nilhan Osmanoğlu'nun tepkisi sonrası sergiyi savunmak adına bir skandala daha imza attılar. Abdülmecid 'nü' resimler yapan bir ressam olarak lanse etmeye çalışan gazete verilen tepkileri rezalet ve cahillik olarak göstermeye çalıştı.


Toplumun değerlerinden biri olan bu Tarihi Köşkün içerisindeçıplaklık ve vahşet öğelerinin ön plana çıkarıldığı heykel ve resimlerin sergilenmesine aydınlar şu şekilde tepki gösterdi:
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Bu memleketin, bu toprağın ekmeği ile dünya çapında sermaye olmuş bir grubun temsilcilerinin bu davranışı muhakkak ki hem milletimiz nezdinde hem de medeniyet coğrafyamızdaki kardeşlerimizce hoş karşılanmadı. Bunu ne için ne saik ile yaptı iseler netice itibariyle şunu gösterir; bu dışarıda bize karşı odaklanmış Derebeylik Medeniyetinin çocuklarını sevindirir, Merhamet Medeniyetinin çocuklarını üzer. Eminim ki Osmanlı’ya, ecdadımızı yapılmış olan bu hakaret, 1 milyar 700 milyon insanı üzecektir. Bu aile, bu toprakların ekmeği ile büyümüş, dünya çapında bir sermaye haline gelmiştir. Bu millete, medeniyetimize daha ötesi medeniyet coğrafyamızdaki 1 miyar 700 milyon insanımıza karşı sorumluluk sahibi olmalılardır. Ben bunu doğru bulmuyorum, kınıyorum. Bu hakaret, bu saygısızlık sadece ülkemize karşı olan odakları sevindirir ve şunu hiç kimse unutmasın: Türkiye, Türkiye’den büyüktür. Sanıyorum ki ilgili mercilerde harekete geçecektir. Yani kültür değerlerimizi, kültür varlıklarımızı koruma; netice itibariyle devletinde, milletinde görevidir. Devlet üstüne düşeni yapacaktır. Millette kınayacaktır bu durumu” diye konuştu.


 
Yerli Düşünce Derneği Başkanı ve Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, “Milletlerin bir medeniyeti vardır. Bu medeniyetinden taşıyıcıları tarihi eserleridir. Bu tarihi eserler içerisinde bu milletin medeniyetine mensup olmayan eserlerin sergilenmesi ve o yeri farklı bir şekilde kullanmak kültürel, acıdan tarihi açıdan ve medeniyetimiz açısından uygun değildir. Böyle bir tarihi eserin içerisinde geçmişi ile bağlantısı olmayan eserlerin sergilenmesi ve o tarihi mekânın bizim kültür değerlerimizle ve medeniyet değerlerimizle alakası olmayan, uygunsuz objelerle donatılıp açılması doğru değildir. Bunun sanatla alakası yok resmen bir kışkırtmadır. Bunu esefle kınıyorum bir an önce bu önemli tarihi eserin bu tür olaylardan arındırılmasını bekliyorum” şeklinde konuştu. 

KAYNAK: MİLAT