Hükümetin, hem krediler ve kredi kartlarındaki hızlı büyümeyi hem de cari açığı frenlemek üzere aldığı tedbirler ve kredi kart taksit sınırlandırılmasını değerlendiren Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Bu düzenlemeyle yasal tefecilik yapan telefoncu ve kuyumcuların, tefecilik yapmasının önüne geçilecek” diye konuştu
Hükümet 10 yıl içerisinde kredi kartı konusunda yaptığı 3 düzenlemenin ardından şimdi de taksitleri sınırlandırma adımını attı. Artık vatandaş uzun vadelerle kredi kartı taksidi yaptıramayacak. Çeşitli gruplarda getirilen sınırlamaların vatandaşın yararına olması beklenirken, esnaf ise nasıl bir yöntemle taksitleri artırırız diye kara kara düşünüyor.
Bu uygulamanın cari açığı kapatmak ve ithal malların girdisini düşürmek amacıyla çıkarıldığını ifade eden Tüketiciler Birliği Konya Şube Başkanı Mustafa Dinç, “Cari açığımızın artması hükümeti harekete geçiren nedenlerden biriydi. İthal mallar ve dövize bağlı ürünler cari açığımızı artıran en önemli etkenlerden görünüyor. Vatandaşta aşırı borçlanmaya başladı. Piyasada şu anda 58 milyon civarında kredi kartı var. Bu kredi kartı sahiplerinin yaklaşık 15 milyon civarı kartın asgari ödemesini yaparak kartı çeviriyor. 1,5 milyondan fazla kişi ise asgarisini bile ödeyemez durumda hakkında yasal işlemler başlatılmış olarak görünüyor. Bu toplumsal patlamaya yol açıyor. Son 10 yıl içerisinde kredi kartları noktasında 3 defa yapılandırma işleme koyuldu. Bu şekilde toplumun havası alınmaya çalışıldı ama vatandaşı son yapılan uygulama zora sokacak. Vatandaşın alım gücü arttı, gelirler arttı şeklinde bir görüntü var. Fakat bu büyüme tamamen kredi kartlarına, banka kredilerine bağlı bir büyüme. Sokağa çıktığınız zaman borcu olmayan birisine rastlayamazsınız. Herkes bir ihtiyacı olduğunda gidip kredi kartıyla alışveriş yapıyor. Para ile alışveriş yapan insan sayısı çok az olarak görülüyor. Bu kadar karta alışmış bir toplumu, bir anda bu haklarından kesmek sıkıntı yaratacaktır. Çünkü beyaz eşya, mobilya, elektronik eşyalar kategorisinin bu kısıtlamaya girmesi özellikle düğün hazırlığı yapanları önemli derecede etkileyecek. Esnaf kendini kredi kartı ile güvenceye de alıyordu, 24 taksit sattığı ürünün parasını diğer gün komisyonu kesilerek alabiliyordu. Eski zamanlarda ki gibi senet olayına esnafın gireceğini de tahmin etmiyorum. Borçlar yapılandırıldıktan sonra böyle bir uygulama yapılması bence daha doğru olurdu. Mevcut kredi kart borçlarının tüketici kredisine çevrilerek taksite bölünebilirdi” şeklinde konuştu.
“BU SEKTÖRLERDE YASAL TEFECİLİK VARDI”
Kontör ve altın satışı altında bir çok kişinin yasal tefecilik yaptığının altını çizen Dinç,
“Kontör satışı denilen bir mesele var. Aslında bu gerçek anlamda bir kontör satışı değildir. Tefecilik sisteminin resmileşmiş adıdır. Onun sınırlandırılması bu yöntemle sağlanacak. Artık resmi tefecilik yapmak yasaklandı diyebiliriz. Taksitle kontör satışının arkasında çok farklı olaylar var. Aynı şekilde kuyumculuk sektöründe de taksitle altın olayına girenlerin bir çoğu yasal tefecilik yapıyordu. Bu tefecilik olayı çok yaygındı. 10 bin liralık kontör alıyorsunuz, sonra onu 10 taksit yaptırıyorsunuz, ardından kontörü yüzde 20 aşağı oranla aldığınız mağazaya tekrar satıyorsunuz, ortada bir olay yok, gerçekleşen bir şey yok ama kağıt üzerinde resmi olarak bir işlem yapılıyordu, kuyumculuk ve kontörde taksit sınırlandırılması tamamen tefeciliği önlemek için çıkarılmıştır diyebilirim. Bu konu çok ciddi bir toplumsal yaraydı. Onu önlemek için böyle bir uygulamaya gidildi” ifadelerini kullandı.
“TAKSİTİN SINIRLANDIRILMASI VATANDAŞ YARARINADIR”
Cep Telefonu üzerine faaliyet Gösteren Ali Dündar, taksit olayının vatandaşın bilinçsiz olarak alışveriş yapmasına sebep olduğunu ifade etti. Asgari ücretle çalışan bir vatandaşın elinde son teknoloji telefon olduğunu dile getiren Dündar, “Vatandaş cebine kredi kartını koyuyor. Aylık bütçesinin 3-4 katı civarında olan cep telefonunu taksitle alıyor. Ödeyemediği zamanda kartı çevirmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bu kart taksitinin sınırlandırılması tamamen vatandaş düşünülerek yapılmış. Esnaf, bu durumdan etkilenecek. Taksitle satışını yapıyor, diğer gün bankadan parasını çekiyordu. Vatandaşın ödeyip ödeyememesi de esnafı ilgilendirmiyordu. Bu sınırlandırmadan sonra zaten esnaf senet olayına tekrar girmez. Kredi kartsız satış yapan bazı mağazalara vatandaş akım edecektir diye düşünüyorum. Buradan aldıkları ürünleri de takla attırarak paraya dönüştürüyorlar. Aslında bu takla olayı ile kendilerini iyice batırdıklarının farkında değiller. Kredi kartı taksiti ve banka kredileriyle zengin olduklarını sananlar, bir anda parasız kalabilirler. Ben bir esnaf olarak taksitlerin sınırlandırılmasını destekliyorum” diye konuştu.
Haber: Sami Gediz-Memleket
http://www.memleket.com.tr/kart-tefeciligine-son-284485h.htm
