"Yüce Milletimize bildiririz ki; Biz Kızılaycılar olarak Anayasa’nın 6. Maddesinin ruhunu sonuna kadar koruyacağız. Egemenliği Milletin elinden almaya çalışan hiçbir güce boyun eğmeyeceğiz. Kızılay olarak kurulduğumuz 1868 yılından bugüne kadar hep yüce milletimizin ve onun iradesinin yanında olduk. Birinci Dünya Savaşında milletimizin istikbalini kurtarmak için 7 cephede 9 ordu 14 kolordu ile çarpışan 3 milyonu aşkın kahraman Mehmetçiğimizin, Kurtuluş savaşında Milletimizin istiklali için mücadele eden yüz binlerce Kuvva-i Milliye’cinin ve Kıbrıs Harekâtında barış için adaya çıkan Silahlı Kuvvetlerimizin yanında saf tuttuk. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri kışlalarını Peygamber ocağı olarak bildik, oradaki evlatlarımızın bu ülkenin istiklalini, namusunu koruyacağına hep inandık. Milletimizle et ve tırnak gibi kaynaşmış olmanın bilinciyle, Milletimizin iradesinin hilafına hareket eden her türlü girişimin ve tehdidin karşısında saf tuttuk. Bu nedenledir ki tüzüğümüzde Milli Egemenliğimizin en üst temsilcisi sıfatıyla, Cumhurbaşkanımızı Fahri Genel Başkanımız olarak tüm dünyaya ilan ettik. Biz Kızılaycılar Milli Egemenliğin ne kadar kıymetli bir hazine olduğunu, istikrarın değerinin ne kadar büyük olduğunu dünyanın dört bir yanında yürüttüğümüz insani yardım çalışmalarında tecrübe ettik. İşgalden, iç savaştan, toplumunun iradesini hiçe sayan rejimlerden bizar olmuş topraklarda toplumların köleleştirildiklerine ve sömürüldüklerine şahitlik ettik. Ulusal ve uluslararası yasal çerçevesi ile toplumsal dayanıklılığı ve direnci artırma görevi olan Kızılay direniş ve nöbetin olduğu tüm meydan cadde ve sokaklarda milletimize destek sağlamıştır. Gazilerimize kan temin etmiş, şehit yakınlarının ise hastane ve adli tıp önlerinde ellerini tutarak ‘Yalnız Değilsiniz’ demiştir.
Ülkemizin benzer acılar yaşamaması için 6 bini aşkın çalışanımız, 700’e yakın Şubemiz, yüzbinlerce gönüllümüzle 81 il ve 957 ilçemizde hep hazır bekledik. 15 Temmuz’da terörist bir cuntanın ülkemize biçmeye çalıştığı esaret gömleğini yırtmak için de alanlardaki yerimizi aldık. Fahri Başkanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde millet iradesinin yenilgiye uğratılamaması için safımızı tereddütsüz o an belirledik. Cuntacıların hedeflerinden biri olan Genelkurmay Başkanlığımızı, ailesi ile birlikte korurken Ankara Küçük Esat Şube Başkanımız Serhat Önder’i şehit verdik ve onun adını milletimizin yanında yer alırken daha önce verdiğimiz onbinlerce Kızılay şehidimizin yanına yazdık. Ancak düşman içimizden vurunca acımız ve öfkemiz hepsinden büyük oldu. Acımızı bağrımıza basıp, demokrasi nöbeti tutan Büyük Milletimizin bulunduğu her yerde tüm imkânlarımızla nöbet yerlerimize koştuk. Ve şimdi alanlarda biz Kızılaycıların tamamı şehit edilmeden bu ülkede milli iradenin çiğnenemeyeceğine olan yeminimizi tazeliyoruz. 15 Temmuz’da cunta girişimine karşı kahramanca mücadele eden Emniyet güçlerimize, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vatansever evlatlarına ve en çok da Yüce Milletimize ülkemizin geleceğine vurulmak istenen prangayı canları pahasına parçaladıkları için şükranlarımızı arz ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, teslimiyeti değil direnmeyi seçerek Milletimizin geleceğini karanlık ellere teslim etmeyen tüm siyasi ve bürokratik kadrolara minnetlerimizi bildiririz. 148 yıllık geçmişi ve Güçlü Türkiye Güçlü Kızılay inancına ve hedefine sahip kadrolarımızla bağımsızlık ve egemenliğimizi koruyacağımıza, milletimizin egemenliğini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü harekete karşı tüm varlığımızla karşı koyacağımıza Yüce Milletimizin huzurunda söz veririz."

Kızılay Yönetim Kurulu