rk Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Uğur, sendika üyesi eğitimcilerin katılımıyla Gülbahçe Parkı önünde basın açıklaması yaptı.

Eyleme, Türkiye Kamu-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Turgay Çetin, Türk Haber-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ercümen Tunç, Türk Büro-Sen Nevşehir İl Temsilcisi Ömer Koç ve Ülkü Ocakları Nevşehir İl Başkanı Yahya Leblebici, sendika üyeleri ve Nevşehir halkı katılım gösterdi.
Halk, paralel safsatasıyla uyutulup ülke uçuruma sürükleniyor
Bulduğu her kürsüde paralel de paralel diyerek adeta kendine bir oyuncak edinen ilgililerin, toplumu paralel safsataları ile hipnoz ederek var olan ekonomik ve sosyal çöküşü gizlemenin "yeni" liderliğini yapmakta olduklarına dikkat çeken Uğur “Bizler paralel diye başlayan cümleler değil "çözüm" odaklı cümleler duymak istiyoruz.  PKK'ya cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi IŞİD'e karşı savaşması adına silah veren yetkililer şehit ailelerinin yüzüne nasıl bakacaklardır. Her vatandaşımızın ortalama bin 133 TL kredi kartı ya da 4 bin 900 TL kredi borçlanmasına karşı nasıl bir ekonomik politika üreteceklerdir. Yüzde 52'si işsiz olan 25 yaş altı üniversite mezunlarına nasıl bir istihdam hamlesi yapabileceklerdir. OECD Ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip Türkiye'de alışverişe çıkan vatandaşın yüzünü nasıl güldüreceklerdir. 5,6 milyon olan çiftçimiz 664 bin Avustralya çiftçisi kadar üretim yapabiliyor. Tarım politikasını revize etmeden nasıl kaliteli ve çok üretim bekleyeceklerdir. Bin kişiye düşen doktor sayısı 1,5 iken nasıl sağlıkta devrim yaptık yalanını sürdürebileceklerdir. 2009-2012 yıllarında kaçak sigara 10 kat artmış iken, kaçakçılığa ve beraberinde getirdiği bonzai tehlikesine çözüm üretmeden nasıl gençlerin oyuna talibiz diyeceklerdir” dedi.

Hükümet yıkım projesine yine başlıyor

Daha dün bitme noktasına gelen, bugün ise devlet kurma noktasında olduklarını iddia eden bölücü unsur mensuplarının  "sözde akil adam " takımı kurularak il il dolaştırılıp şımartıldıklarını söyleyen Uğur “ bugün ise daha fazlasını isteriz KOBANİ’de, PKK militanları katlediliyor bahanesi ile bir gecede toplam 212 eğitim kurumumuzu yakıp yıkarken, meslektaşlarımız şehit edilirken, geçmişten ders almayan hükümet yeniden sözde akil adamlar ile onlara göre çözüm,  bize göre yıkım projesine devam kararı almışlardır.  Diğer taraftan hükümet çözüm adına, barış adına af getirerek dağda bir tek terörist bırakmazken 21 Ağustos 2014 tarihinde görevden alınan yedi bin vatan sevdalısı okul müdürü için bir şey yapmamakta ve aylardır eylem yapan sesini duyurmaya çalışan eğitimcilere dönüp bakmamakta ve bu konuda ne oluyor. Bu şekil olmaz biz müdürümüzü istiyoruz diyen veli ve öğrenciye de sırt dönülmektedir” diye konuştu.

Ülkemiz isyan ateşiyle yakılıyor

Son dönemlerde ülkemizin "alev sarmalı" ve "isyan ateşi" ile anılır hale geldiğini belirten Uğur, ülkemizin dört bir yanının yakılıp yıkıldığını, kutsal değerlerimizin yok edildiğini, milli değerlere benzin döküldüğünü, devletin kolluk kuvvetlerinin sindirilmeye çalışıldığını, ülkenin evlatlarının başının taşla ezilmeye çalışıldığını ifade etti.

Yeni Türkiye’de isyan bayrağı açıp sokağa inen bölücü terör örgütü sempatizanlarının ilk olarak kütüphaneleri ve müzeleri yakıp yıktığını söyleyen Uğur “ Diyarbakır'da Ziya Gökalp Müzesi'ni yakıp, yıkan, içindeki değerli eserleri yok edenlere iki çift laf söyleyemeyen Yeni Türkiye'nin iş bilmez mimarları hırsını ve kinini Sinop'da hakkını arayan eğitimcilerden almıştır. Sokaktaki ateşi söndüremeyen yetkililer, haklı olanın yüreğindeki ateşini söndürmek için karar çıkaracaklarına TOMA TOMA su sıkmışlardır” dedi.

Ülkenin sonu Osmanlı gibi olmasın

Damat Ferit hükümetinin Nemrut Paşa divanı kurarak haklı olanı ezip darağacına gönderdiğini hatırlatan Uğur, hükümetin bugün aynı uygulamayı bir kez daha vatanseverlere uygulamayı reva gördüğünü, ülke genelinde görev yapan yedi bin okul müdürünü görevden alarak başta ülkemize ve eğitim camiasına  "Yeni" markasıyla kin ve nefreti pompaladığını kaydetti.

Osmanlı'nın başlıca çöküş nedeninin ilmiye teşkilatının diğer ifade ile eğitim sisteminin bozulması olduğunu akademisyen başbakan Ahmet Davutoğlu’nun adı gibi bildiğini ifade eden Uğur, “ Yeni Türkiye'yi de ilmiye teşkilatını bozarak mı  kurma peşindedir anlamış değiliz. Yüzyıllarca ilime ve bilime yön veren, ilim ve bilim adamları yetiştiren medreseleri bozarak, ahbap çavuş ilişkilerini ön plana koyanlar, hak etmeyenlere makam verenler, rüşvete göz yumanlar, beşik uleması yöntemiyle emek vermeyene başının üstünde yer verenler zamanla adalet, eğitim, askeriye ve yerel yönetimlerin bozulmasına sebebiyet verenler, nasıl Osmanlı'nın çöküşüne sebep olmuşlarsa AKP yöneticileri de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çöküşüne sebep olacak aynı yöntemlerle devleti idare etmeye çalışmaktadır” diye konuştu.