Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Bekci, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Aslan, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Dursun, akademik ve idari personel ile öğrencilerin yanısıra davetlilerin Üniversitemiz Tafana Aşçılık ve İkram Hizmetleri Uygulama Tesisleri Konferans salonunda hazır bulunduğu seminere, Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bilal Kuşpınar konuşmacı olarak katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeynep Aslan, ‘”Mevlana bildiğiniz üzere dünyada ender bulunan, medeniyetimizin yetiştirdiği ünlü düşünürlerden ve ünlü islam alimlerinden birisidir. Kendisi, hem dünyada hem de Türkiye’de etkin olan, çok önemli düşüncelerin sahibidir. Konuyu kişisel gelişim açısından ele alırsak, Mevlana’nın öğretisi insanlığın insan olma sürecinde oldukça etkilidir. Turizm açısından bakacak olursak da, bilindiği üzere çok farklı insanları belli bir noktada biraraya getirmesi açısından hem gelişim, hemde turizm açısından büyük önem arz etmektedir” dedi.
Seminere konuşmacı olarak katılan ve Mevlana’nın eserleriyle insana verdiği öneme değinen Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, “Mesnevi, Kur’an’dan sonra Anadolu’da üzerinde en çok şerhedilen eserlerin arasında gelmektedir. Mevlana herşeyden önce bir eğitimci, ahlakçı, tarihçi ve psikolog olup ama hiçbirinde uzman olmamasına rağmen hepsine saygıyla bakan ve geliştiren bir şahsiyettir. Mevlana, Mesnevi konusunda ‘Her dükkânın ayrı bir sanatı ve kârı vardır. Mesnevi yokluk dükkânıdır oğul’ der. Burada insanın yaratıcı karşısında mütevazi ve “hiç” olmasını söylemektedir” dedi. Mesnevi’de 6 cilt ve 26 bin beytin bulunduğunu ve bunun ilk 18 bin beytini Mevlana’nın kendisinin yazdığının bilindiğini ifade eden Kuşpınar, bu güzel eserin günümüzde 25 yabancı dile çevrildiğinin altını çizdi.
Soru ve cevap bölümüyle devam eden seminer, Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın Prof. Dr. Bilal Kuşpınar’a teşekkür ederek kendisine plaket takdimi ile son buldu.
