Ürgüp Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi’nin mevcut binalarından doğu yönündeki kemerli tek katlı yapının yıkılarak yerine iki katlı yeni bir bina yapılması kararı bölgedeki bazı sivil toplum Örgütleri tarafından tepkiyle karşılandı.

Karar sonrasında, Ürgüp Koruma, Araştırma Turizm, Tanıtma ve Eğitim Derneği (KATED) ve ÇEKÜL Ürgüp Temsilciliği bu yıkıma karşı olduklarını açıkladı. Açıklamada, yıkılma nedeni olarak bu bölümün üzerine yapılması planlanan ikinci katı taşımayacağı gerekçe gösterilen okulun, l. Derece Kentsel Sit Alanı içinde bulunduğu, mimari açıdan ayırıcı özelliklere sahip olduğu, yıkılması durumunda kent estetiği ve belleğinin önemli bir unsurunun yok olacağı belirtildi.

Bu Konuda bir açıklama yapan okulun emekli Öğretmenlerinden Mustafa Kaya, 'Ürgüp'te 1962 yılında Kız Meslek Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin çabalarıyla eski adı "Kız Meslek Lisesi", yeni adı "Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi* olan okulun bu bölümünün Nevşehir'in ilk anaokulu' olduğunu sanırız çoğu kimse bilmez. Yapımında bölgenin değerli taş ustalarının görev aldığı, halkın ve özellikle de Ürgüplü kadınların bizzat çalıştığı bu bina, 'Esbelli taşı' denilen Ürgüp'ün değerli taşlarının kullanılması ve kemerli yapısıyla kent kimliğini oluşturan önemli yapılar arasında yer almaktadır Yapının nereye yapılacağını dönemin Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tahta Kılıcın özel olarak gelip tespit ettiği bu okul, Ürgüp'ün tarihi kiliselerinden Aziz Yuannis Kilisesi'nin yıktırılması sonrası aynı yere yapıldığı için tarihi bir kimlik de taşımaktadır. Aziz Yuannis Kilisesi'nin yıktırılması, bölge insanının vicdanında bir yara açmıştır. Bu bakımdan yerine yapılacak okulun çok düzgün yapılmasına özen gösterilmiştir* dedi.

İşte Bir Ürgüplü Hemşerimizden Unutulmaz Güzel Bir Anı:

ANA MESLEK LİSESİ

 

Yaramaz bir çocuk olmadığımdan çocukluğuma dair çok fazla anı da biriktirememişim. Olmadık olaylar karşısında ettiğim iki çift zekice laftan oluşur bütün çocukluk anılarım. Bunlardan bitanesi de “Hangi anaokuluna gidiyorsun” dediklerinde büyük bir gururla “Ana Meslek Lisesi”nde dememmiş.

 

Eski evimiz Tekel Şarap Fabrikasının tam karşısındaydı. Hemen yukarımızda Kız Meslek Lisesi olduğundan beni de lisenin anaokuluna gönderdiler. Okulla ilgili hayal mayal hatırladığım şey; okulun bir sürü kemerden oluşan dış çevresiydi. Birde ortada bulunan yeşillik alandı. İlk bisiklet kullanmayı orada öğrenmiştim çünkü. Ablam okulun eğimli olan giriş kapısından beni bırakır, orta alanda bulunan yeşilliğe kadar hızlıca ve kendimden emin bir şekilde gider, yeşilliğin arkasında hızımı kontrol edemeyip tepetakla düşer, sonrada hiçbir şey olmamış gibi silkelenip bisiklete biner ablamın beni beklediği yere giderdim. Düştüğümü hiç anlarmıydı bilmem ama ben hep aynı yerde aynı şekilde düşerdim.

 

Geçenlerde bir haber okudum. Bizim anaokulu yıkılacak yerine iki katlı bir bina yapılacakmış.Yıkılma nedeni; ilk katın ikinciyi taşıyamayacağı içinmiş. Okulla ilgili bir şey daha öğrendim yazıda: 1962 yılında Kız Meslek Lisesi Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin çabalarıyla yaptırılmış. O zaman inşaatta bölgenin değerli taş ustalarının yanısıra halkın ve özellikle de Ürgüplü kadınların birçoğu bizzat çalışmış. Ürgüp'ün tarihi ve en büyük kiliselerinden Aziz Yuannis Kilisesi yıktırıldıktan sonra aynı yere Kız Meslek Lisesi, yıkımın verdiği vicdan azabı yüzünden özenle inşaa edilmiş.

 

O yıllarda kadınların meslek edinmesinin ne kadar önemli olduğunu düşünen zihniyetlerde varmış. Kadınlar kendi alınterleriyle emek vererek yapmışlar okulu. Aynı zamanda bölgenin ilk anaokulu olmuş.

 

Hayatta en kolay şey ihtiyaç duyulan bir şey için yenisini almak ya da yaptırmaktır. Tüketim toplumu olduğumuzdan “eskiyi kullanıp, yeni bir şey yaratsam “diye düşünen çok azdır. Evde bir şey kırılır, yapıştırmak zor gelir, yenisi alınır. Eski mobilya dan artık gına gelmiştir, kumaşı değiştirmek yerine yenisi alınır. Kalbini kırığın arkadaşınla uğraşmak yerine bile yenisi edinmek daha kolay gelir insana. İnşaat işinde bir şeyleri yıkmak yerine yenisini yapmak en kolay iştir. Zor olanı tarihi korumak restore etmek, binayı güçlendirmektir. Uzun lafın kısası emek vermek zor iştir.

 

Geçmişte büyüklerimizin yıkım dönemi diye adlandırdıkları dönemde nice kiliseleri güzelim taş konakları sırf siyaseten yıktıklarını biliyoruz. Şimdi bin Ürgüplü toplasanız “O dönem bu yapıtların yıkılması iyi oldu mu ?” deseniz. Bir kişi çıkıp da “Süper oldu, şahane oldu. Şimdiki turizm sektörüne bu yıkım iyi yaradı” demez, diyemez. Geçmişten ders almayı bilmeyen toplumlar gelecekte pişmanlık yaşamak zorundadır. Bugün size değerli gelmeyen yapıtlar ileride tarihi eser olarak anılacaktır. Siz harebelerin taşını çalıp satadurun, bir gün gelecek bırakın almayı göstereceğiniz bir taş dahi kalmayacak. Yeni nesiller tarih diye bırakacağınız betonarme binalara bakacak.

 

Şu sıralar öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki ne söylemek, ne yazmak yetmiyor. Kimileri peribacaları üstüne beton arme binaları gönül rahatlığıyla kondururken kimileri eski yapıtları yıktırmakla meşgul. En azından tepkilerini gösterebilecek küçücük bir azınlığın varlığı bile yetiyor geleceğe dair ümit etmeye.

 

Olurda iki katlıbeton arme bina olursa “Ana Meslek Lisesi”, dilerim ki orada yetişen çocuklar bizim kadar kolayı seven, zora gelemeyen tüketen de tüketen bir nesil olmaz.




Kaynak:Gülşehir Medya

Aşağıdaki o eski resimde 
Lisenin yapımı sırasında çalışan kadınlar görülüyor...