NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir Baro Başkanı Av. Fahri Korucu, adli yıl açılışı nedeniyle yaptığı açıklamasında Yargının yeni dönüşüm ve gelişim içerisinde bulunduğunun altını çizdi.

Önümüzdeki günlerde başlatılacak olan arabuluculuk sisteminin yargının yeni gelişim ve dönüşüm notlarından biri olacağına dikkat çeken Nevşehir Baro Başkanı Av. Fahri Korucu, “2013-2014 adli yılının, başta meslektaşlarımız olmak üzere, hakimlerimize, savcılarımıza ve tüm adli personele hayırlı olmasını diliyorum. Son zamanlarda ülkemizin içinde bulunduğu karmaşık döneme ve yoğun gündeme rağmen toplumumuzun hukuka olan ilgisi ve ihtiyacı tartışmasızdır. Toplum bir yandan yeni ve sivil bir anayasaya yapma iradesi ortaya koyarken, bir yandan da hukuk alanındaki toplu reformlar devam etmektedir. Yargıdaki reformların son örneği olan arabuluculuk müessesesi pek yakında uygulanmaya başlayacaktır.

Dolayısıyla ülkemiz yargısı sürekli bir devinim ve dönüşüm içindedir. Bugün bakıldığında hukuk adına yapılan bazı işler veya alınan bazı kararlar hatalı görünse de, sonuçta bu aksiyonun ülkemize, ülkemiz yargısına fayda sağlayacağı kuşkusuzdur. Son zamanda hukuk alanında yaşanan bu hızlı değişime rağmen, Avukatlık mesleğinde beklenen iyileşmenin önü bir türlü açılamamıştır. Mesleğin sorunları her geçen gün daha da katlanmakta, ülkemizdeki Avukatlık mesleği diğer devletlerdeki örneklerinin aksine, her geçen gün biraz daha çağın gerisinde kalmaktadır. Oysa Avukatlık mesleği sadece duymayanın yerine işitmekten, konuşamayanın yerine söz söylemekten ibaret değildir.  Ancak son dönemde ne yazık ki mesleğimiz giderek bu noktaya doğru hızla gerilemektedir. Yine daha önce değişik vesilelerle ifade ettiğimiz gibi, hakim ve savcı sayısının istenen düzeye bir an önce getirilmesi gerekmektedir. Nitekim davalarda ileri sürülen iddialar ve yapılan savunmalar sözde veya yazıda kalmakta, toplumun ve bireylerin adalete olan güven duygusu sırf bu nedenle fazlasıyla zedelenmektedir. Danıştay Başkanımızın “davalar bilirkişiler eliyle yürütülüyor” anlamına gelen çıkışı da bu durumun bir tezahürüdür. Öyleyse vakit kaybedilmeksizin hakim savcı ve adli personel yapısının gözden geçirilmesi ve bir an önce sayının istenen düzeye getirilmesi zorunludur. Yeni adli yıl münasebetiyle ön plana çıkarmaya çalıştığım bu iki önemli mesele yanında, yargının ve meslektaşlarımızın daha birçok sorunu vardır ve her alanda olduğu gibi olmaya da devam edecektir. Bu yaşamın doğal bir sonucudur. Ancak sorunlarımız çözümsüz değildir. Elbirliğiyle, meselelere iyi tarafından bakarak, birbirimize güvenerek ve çalışarak aşamayacağımız hiçbir engel yoktur” dedi.