Yapmayın, üçüncü şahısların sizin üzerinizden bu şehrin dinamiklerine laf söylemelerine, tavır koymalarına fırsat vermeyin. Böyle devam ederse sizlerin samimiyetini de sorgulamaya başlayacağım, sizin bu dedikodudan, bu aşağılık ayak oyunlarından, samimiyetsizlikten, bir halt olduklarını düşünenlerle birlikte hareket ettiğinizi, bunun sizlerin tarafından bilerek yapıldığı kanaati oluşacak…
Oysa ki; bu şehrin bir değeri değilmi? Nevşehirspor, Çatspor, Ürgüpspor, Üniversitespor ve diğerleri…
Nevşehir’in bir değeri, kıymeti değil mi? Necmi Cantekin abimiz, Kamil Duru başkanımız, Tarkan Güney Kardeşimiz, Oktay,Hadi, Hacı Mahmut, Süleyman ve Şakir ağabeyler ve diğerleri….
Bir değerimiz, bir kıymetlimiz değil mi? Canberk, Anıl, Feridun, İsmail, Adnan, Muhsin, Yasin,Mustafa Kaya, Erdem, Neşeli ve diğerleri…….
Bizim bir parçamız değil mi? Çat, Ürgüp, Suvermez, Üniversite, Kozaklı, Gülşehir, Sulusaray, Kale, Uçhisar,Kavak ve diğerleri……..
Bizi tamamlayan değil mi? Emniyet, Belediyeler, Üniversite, Diyanet, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl, Özel İdare, Sağlık, Türk Telekom ve diğerleri…….
Bizim elimizden tutanlar değil mi? Öztürkler Spor, Başkan Market, F Concept, Konyalı Ömer Usta, Sedat İnşaat, Kardelen Koleji, Kardeşler Tesisat, Acerler Beton, Azimli Petrol, Ata Bilgisayar, Aras Kargo ve diğerleri…..
Emek vermediler mi? Mustafa Avcı, Tolga Karaca, Nazmi Orhan, Mehmet Hemit, Yılmaz Sarıay, Emniyet Personeli ve daha nice kahramanlar…….
Yorulmadılar mı?, Islanmadılar mı? Gelmediler mi tribüne, deplasmana? Ahmet, Mehmet, Gökhan, İbrahim, Bayram, Osman, Seyran, Albay, Serdar, Yusuf, Zafer Köksal ve niceleri……..
Neyi, neleri sayayım daha, bunlar bu şehrin bütününü tamamlayan parçalar, neyin peşindesiniz?, bölenlere her fırsatta kötü söz söyleyen; bölenler, bir aynaya bakın….
Hiç kimse, birilerinin ardından, arkasından, gücünden bu şehri kaosa götürmeye hakkı yok, hele kamu görevlilerini hadlerini aşarak bu şehrin dinamiklerine devletin hak verdiği tesisleri kendi mülkleri gibi görmeleri bu şehre en büyük ihanettir, kimse haddini aşmasın biz hep birlikte NEVŞEHİR’iz, iki dudak arasındaki sözle geldiğiniz makam ve mevkilere, iki dudak arasındaki sözle el çektirilirsiniz, hiç kimse ne NEVŞEHİR’in ne de TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin üstünde değildir. Hele hele hiçbir emek vermeden kendilerini bir halt sanan gevezeler……
Dedikodudan, iki kuruş menfaatten faydalanan, onurdan, izzet ve şereften yoksunların bu şehre vereceği hiçbir şey yoktur, rica ediyorum fırsat vermeyin SİZ BİZİM ve BU ŞEHRİN, kıymeti ve değerisiniz, kendinizi ucuz ayak oyunlarına kurban etmeyin.   Başka NEVŞEHİR yok, hep birlikte NEVŞEHİR olunur, yada …….
                                                                            
Saygılarımla     Yrd. Doç. Dr. Özden TAŞĞIN

Türk Milletine Bizans’dan geçme bir hastalık vardır. Gevşeklik, lâubalilik, dedikodu, fitne, fesat, terbiyesizlik, birbirini beğenmemek, sır saklayamamak, rastgele lâf söylemek... Bu hastalığı tedavi etmeniz lâzımdır. Bu hastalığı tedavi edemezseniz, kendinize yol seçiniz. Elinizi NEVŞEHİR’den çekiniz. Çünkü; Türk Milletini batıran, Bizansı batıran, Osmanlı İmparatorluğunu batıran hastalık budur.