Pazar sabah saatlerinde meydana gelen olayda evde bilgisayar oynayan 6 yaşındaki Mustafa Sola ve 3 yaşındaki Devlet Sola evde çıkan yangından dolayı meydana gelen gazdan zehirlenerek hayatını kaybetmişti. Otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilen iki kardeşin cesetleri, 2 Eylül 2013 Pazartesi günü  ikindi vakti köye geldi. Kozaklı Belediyesi Cenaze Yıkama aracında Buruncuk Mahallesi Camii İmamı Davut Bozbey tarafından yıkanan 2 çocuğun cenazesi daha sonra Mahalle Mezarlığı’na getirildi.  

Buruncuk Mahallesi Mezarlığı’nda düzenlenen cenaze törenine Kozaklı ilçe Kaymakamı Hakan Keskin, Belediye Başkanı Erdoğan ÇELİK, baba Durak Sola ile yakınları ve mahalle sakinleri katıldı.

Buruncuk Mahallesi Camii İmamı Davut Bozbey tarafından kıldırılan cenaze namazından sonra 2 çocuğun cenazesi daha sonra Buruncuk Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Baba Durak Sola ve anne Yeliz Sola komşularının yardımlarıyla ayakta durabildiler. Sinir krizleri geçiren baba Durak Sola’yı yakınları zorlukla sakinleştirebildi.

ELİMDEN BİR ŞEY GELMEDİ

 Kozaklı ilçesi Buruncuk Mahallesindeki evinde çıkan yangında iki çocuğunu kaybeden anne Yeliz Sola, ateşi görünce çok korktuğunu, camı kırdığını ancak elinden başka bir şey gelmediğini söyledi.

Odaya girip ateşi görünce çok korktuğunu söyleyen acılı anne “Korkunca hiçbir şey yapamadım. Camları kırmaya çalıştım. Kırdım ama içeri giremedim. Bir şey yapamadım. Elimizden hiçbir şey gelmedi. Olay olmadan 10- 15 dakika önce çocuklarımla beraberdik” dedi.

Annesiyle birlikte evde televizyon izlerken yangını görünce kardeşlerini kurtarmaya çalışan 12 yaşındaki Oğuzhan Sola ise “ annem hastaydı, kanepeye uzanmıştı. Ben de etrafa bir bakayım dedim. Mutfakta bir şey yoktu. Odanın kapısını açınca alev çıktı, ben de çıktım. İtfaiyeyi aradım. “Bizi oyalama, polise veririz” deyip telefonu kapattılar” iddiasında bulundu.

Kozaklı ilçe belediyesinde itfaiye eri olarak görev yapan baba Durak Sola ise, görev yaptığı süre içerisinde can kaybı ile karşılaştığı ilk olayı kendi evinde yaşadığını söyledi.

Olayın olma nedeninin henüz kesinleşmediğini ancak tahminlerinin elektrik kontağından çıktığı şeklinde olduğunu ifade eden Sola “ Çünkü orası eski bir ev. Eski ev olduğu için kablolar erimiş. Yukarıdaki örtü hasır olduğu için kıvılcım alıp yatağın üzerine düşmüş. Yatağın üzerine düştüğü için gizli gizli yanmaya başlamış, onu da fark edememişler. Eşim çocukları kontrol için bilgisayar oynadıkları odanın kapısını açınca ani bir patlama oluyor ve ateş çıkıyor. İtfaiyeci olduğum için oda yanarken ateş gizli yanar ve 800 dereceye kadar çıkar. O esnada bilinçsiz kişilerce kapı açılırsa oksijen alır ve patlama olur. Aynı benzin dökmüş gibi tüm etrafa yayılır. Aynı benim evde olduğu gibi, yangının bir anda büyümesine neden olur. Biz müdahale etseydik sonuç farklı olabilirdi. Kaç kişinin başına böyle bir olay geldi, bilmiyorum. İlk defa görevimde kendi evime girdim. En acı görevimdi. Bugüne kadar gittiğim hiçbir görevimde can kaybı olmadı. Hiç kimseye acı yaşatmadım ama kendi evimde acıyı yaşadım. Kurtaramadım. Elime aldım ama zehirlenmişlerdi. Yapılan müdahaleye rağmen ikisi de hayatını kaybetti. Çocuklarımın ikisi çalışıyordu, 12 yaşındaki oğlum ise annesiyle birlikteymiş. Yan odada televizyona bakıyormuş. Kardeşlerinin durumunu görünce içeri girmek istemiş ama zehirlenerek dışarı kaçmış. Çocuğum ve eşim zehirlenmişti ama onları kurtardık. Allah onları bize bağışladı. Allah’a hiçbir zaman isyan etmedim, hep şükrettim. Yine şükretmeye devam edeceğim” dedi.

17 yaşındaki Ozan Sola ise, yangın olduğu zaman işte çalıştığı için dışarıda olduğunu, babasının armasıyla geldiğini söyledi.

Kızılırmak Gazetesi