Hac Yolculuğuna Nasıl Hazırlanmalı?

İslam’ın beş temel esasından biri olan hac; İslam’ın evrenselliğini, birlik ve beraberliğini, ırk, renk, cinsiyet, dil, ülke ve kültür ayırımı yapmadan müminlerin kardeşlik ve eşitliğinin temsil edildiği bir ibadettir.

İhram kefen misali ahireti hatırlatır.

Hac, kefen misali bembeyaz giysiler içinde ahiretteki mahşeri hatırlatan, aynı kıyafet içinde zengin-fakir, şehirli köylü ayırımını ortadan kaldırıp, “ben”liği yıkıp “biz”i öne çıkarır, helal olan bazı şeylerin ihrama girdikten sonra haram kılındığı ve böylece nefis terbiyesi, irade ve sabır eğitiminin yapıldığı, yüz binlerle birlikte Allah’a açılan ellerin boş çevrilmediği, şeytan taşlama, tavaf ve Sa’ygibi “temsîli” görevlerin îfa edildiği, dînî duyguların ihlas ve samimiyetin doruk noktaya çıktığı bir ibadettir.

İlk adım niyet ve telbiye ile atılır.

Hac ibadetinin ilk basamağı niyet ve telbiyedir.Kişi niyetini yapıp “Allah'ım! Davetine uydum. Emrine boyun eğdim. Senin hiçbir ortağın yoktur. Davetine icabet ederek huzuruna geldim.Hamd sana mahsustur. Nimet ve mülk senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur. Deyip Allah’ın davetine icabet ettiğini bildiren bu irade beyanıylahac menâsikini yerine getirmek için ilk adımını atmış olur.

Gönlü bütün safiyeti ile Yaradan’a açmaya vesile olur.

Hac, dünya Müslümanlarının kaynaşmasını, birbirlerini ve değişik kültürleri tanımalarını sağlar. İslâmî bilinçlenmeye, imanın aksiyona geçirilmesine, manevî kirlerden arınmaya, gönlü bütün safiyeti ile Yaradan’a açmaya vesile olur. “Kim Allah için hacceder de (Allah’ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner.(Buhârî, Hac, 4. II, 1141.)

Hacda yapılan dualar ve tövbeler kabul görür.

“Hacılar ve umre yapanlar Allah’ın (evinini) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, Ondan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar”(İbnMâce, Menasik, 5. No: 2892. II, 966) anlamındaki hadislerde de ifade edildiği gibi hacda yapılan dualar ve tövbeler kabul görür. Böylece bu ibadeti îfa edenler, işlemiş oldukları hata ve günahlarından arınarak hayata yeni bir canlılık ve şuurla dönerler.

Hac en fazîletli ibadetlerden biridir.

Hac en faziletli ibadetlerden biridir. Bir sahâbî, - “Ey Allah’ın Elçisi! En faziletli amel hangisidir” diye sordu. Hz. Peygamber. - “Allah’a imandır” buyurdu. Sahâbî, - “Sonra hangisidir” diye sordu. Hz. Peygamber, - “Allah yolunda cihâd etmektir” buyurdu. Sahâbî, - “Sonra hangisidir” diye sordu. Hz. Peygamber, - “Makbul bir hacdır” buyurdu.(Nesâî, Menâsikü’l-Hac, 4, V, 113) Peygamberimizin beyanı ile “Makbul bir haccın mükâfatı da ancak cennettir.”( Müslim, Hac, 437, I, 983)( D.İ.B.Yayını, Hac İlmihali)

Hac yolculuğuna hazırlanan kişi nelere dikkat etmeli?

Hac yolculuğuna hazırlanan kişi bir taraftan gerekli hazırlıkları yaparken, diğer taraftan günahlarına tövbe eder, üzerinde kul hakkı varsa bunların sahipleriyle görüşüp helalleşir ve borçlarını öder. Eş, dost ve akrabaları ile vedalaşır, özellikle, sağ ise, anne babasının rızasını alır. Dost ve yakınlarını ziyaret eder, onlardan dua ister. Onlar da size 'selam ve dua' emanet edecektir. Bu emanetlere sahip çıkar ve orada dostlarını da unutmaz.

Yapılacak ibadetin detayları öğrenilmeli.

Yapacağımız ibadetin detaylarını öğrenmeliyiz. Bunun için seminerlere katılmalı kitaplar okunmalı.Tarih ve mekân bilgilerine vâkıf olunmalı. Kâbe'nin tarihi, Nur ve Sevr dağlarının önemi, Cem erat ve Mina'nın şeytan taşlamadaki önemi, İslam’dan önceki Mekke dönemi, Medine tarihi vb. bilgiler toplayarak yapılacak ibadetin maneviyatına katkıda bulunulmalı. Hz. İbrahim'i,(as)ve Hacer validemizin hayatını okumalıyız.

Gittiğimiz yerler sevgili Peygamberimiz ‘in (sav) yaşadığı muhitler. Bu mekânları Allah Resul'ünün hayatını bilmeden, anlamadan hissedemeyiz.

Uyku düzenimizi iyi ayarlamalı bol bol yürüyüş yapmalıyız.

Şimdiden az uykuya alışmalıyız. Hac, diğer ibadetlerin aksine bedenen yapılan bir ibadettir. Hem vakit sınırlı, hem de daha çok ibadet etmek isteği vardır. Orada az uyuyacak, geceleri ibadetle geçirecek, çok yürüyeceğiz.İşte buna şimdiden alışmak için uyku düzenimiziona göre ayarlamalıyız.Günlük spor yapalım, bol bol yürüyelim. Hacda en çok karşılaşılansorunlar, bedenen zayıf düşmektir. Çünkü çok yürümek, çok efor sarf etmekdurumundayız. Manen hazırlandığımız gibi bedenen de hazır olmalıyız.

Kuranı kerimi bilmiyorsak mutlaka öğrenip gitmeliyiz.

Kur'an'ıKerimi ve duaları öğrenmeliyiz. Hac ibadeti sırasında bol bol Kur’anokuyup, dua etmek ve anı boş geçirmemek gerekir. Kur’an’ı bilmeyenler hızlıcaöğrenebilir. Az bilenler geliştirebilir, bazı duaları ezberleyebilir. Zira mübarek mekanlarda diğer ülkelere mensup hacılar Kuran okurken bizlero ibadetten mahrum kalmamalıyız.

Hac ibadeti sabrı öğretir.

Sabır ve kardeşlik için hazırlık yapmalıyız. Hacca milyonlarca insan gelecek. Bu da birtakım aksaklıkları, anlayışsızlıkları ortaya çıkaracak. Haccın sabır işi olduğunu, bizlerin bu kutsal mekânlara turistik bir gezi için gitmediğimizidüşünmeliyiz ve bu yönde hazırlık yapmalıyız.

İlaçlarımızı ve sağlık raporlarımızı ihmal etmemeliyiz.

Devamlı kullandığımızilaçlarımızı, kronik rahatsızlığımız varsa hastalığımızla ilgili rapor ve bilgileri, önemli şahsi ihtiyaç maddelerimizi; güneş gözlüğü, uygun ayakkabı, giysi ve cilt tahrişleri için kremvb. hazırlıklarımızı son güne bırakmamalıyız

Sonuç olarak Hac, İslam Dininin temel ibadetlerinden biri olmasının yanı sıra, bireysel ve toplumsal planda insana kazandırdığı olumlu nitelik ve değerlerle ayrı bir öneme haizdir. Bu önemin farkında olan dünya Müslümanları ve özellikle Müslüman halkımız asırlardan beri Hac ibadetine ve onu yerine getiren kimselere ayrı bir değer atfetmiş kimileri evlerinin dış kapılarını pencerelerinin demir korkuluklarını yeşile boyatmış bu mübarek yolculuğa çıkmadan yemekler yedirmiş kurbanlar kestirmiş Kuran okutmuş mevlitler tertip etmiş, hacı olmanın onur ve sorumluluğunu, hayat boyu taşınması gereken bir meziyet olarak kabul etmişlerdir.

Elde olmayan sebeplerle hacca gitme imkânı bulamayan kardeşlerimiz, ise asla ümitsizliğe düşmemelidirler. Bilinmelidir ki; hacca gidebilme imkânını bulmanın sevinci ile hacca gidememenin yüreğimizde oluşturduğu hüzün arasında fark yoktur. Hatta bazen hacca gidememenin hüznü, gitmenin sevincinden Allah katında daha değerli olabilir. Hacca gidemeyen kardeşlerimiz, niyet edilip de yapılamayan her bir iyiliğe bir sevap yazılacağı yönündeki ilahi müjde (Buharî, Tevhid, 35; Müslim, İman, 203) doğrultusunda kararlılıklarını devam ettirmelidirler.

O kutlu mekanlarda bilhassa Kâbe-i Muazzama'da beni derinden etkileyen Cengiz Numanoğlu beyefendinin Beytullah’ta ben şiirinin bazı bölümlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

BEYTULLAH’TA BEN

Bir sancak altında kaç milyon insan,
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan...
Olmuşlar... Tek yürek, tek beden de can;
İnsanlığı gördüm... Beytullah'ta ben...

Yedi bağın gülü, aynı destede,
Yetmiş iki millet, aynı listede,
Kaç milyon ''Âmin'' der, aynı bestede;
Tevhîd'lehaşroldum... Beytullah'ta ben...

Rabb'in o davetli misafirleri;
Doldurmuş, Mekke'de her karış yeri.
Dillerinde dinmez, ''LEBBEYK'' sesleri,
Arş'a yollar gördüm... Beytullah'ta ben...

Bir damla misâli, kapılmış sele;
Zengin, fakir, paşa, nefer elele...
Yan yana secd'eder, sultanla köle;
Mahşerle tanıştım... Beytullah'ta ben...

Kimi, ayağında yarım çarığı;
Kaç yerinden kanar, topuk yarığı...
Meğerse kefenmiş başta sarığı,
Ne âşıklar gördüm... Beytullah'ta ben...

Bin rütbeyi, bir secdede atlayan,
Bir secdeyi, yüz binlere katlayan,
Bu kârını meleklerle kutlayan,
Ne tâcirler gördüm... Beytullah'ta ben...

Hacerü'l-Esved'de adın yazdıran,
Îman pençesinde, nefsi ezdiren,
Yücelen ruhuna, Arş'ı gezdiren,
Ne veliler gördüm... Beytullah'ta ben...

Bir sevdâ seli var, Safâ Merve'de;
Damlalar köpürmüş, vecde girmede.
Nice peygamberler, nice zirvede;
Durup bakar gördüm... Beytullah'ta ben...

İbrahim Makâmı, sultan sofrası;
Sunulur herkese, bir kevser tası...
Bir cennet şöleni, perde arkası,
Ne sahneler gördüm... Beytullah'ta ben...

Ter döktüm.. Susadım, nefsimden yana,
Başkası bir lezzet vermedi bana;
Dediler: ''Bu zemzem, şifadır cana''
İçtim kana kana... Beytullah'ta ben...

Yıllar geçti, aramakla özümü;
Dünya malı kör etmişti gözümü,
Unutmuştum, ''Kâlû Belâ'' sözümü;
Gör ki hatırladım... Beytullah'ta ben...

Bir zaman derdim ki: ''YâRabbî neden,
Bir daha istiyor, bir kere giden? ''
Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;
Aldım cevabımı... Beytullah'ta ben...

Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,
Halime bakıp da, mutluyum sanma.
Bedenim Kâbe'den uzakta amma;
Gönlümü bıraktım... Beytullah'ta ben...

(Cengiz Numanoğlu)

Rabbim bu kutsal yolculuğa niyetlenen kardeşlerimizin haccını mebrur, amellerini makbul eylesin.Kabe-i Muazzama’yı Medine-i Münevvere’yi kendilerinden razı eylesin İbadetlerini sıhhat içerisinde yapıp memleketlerine sevdiklerine kavuşmayı nasip eylesinhenüz bu kutsal yolculuk nasip olmamış kardeşlerimizinise en kısa zamanda helal mal ile o mübarek beldelere gidebilmelerini Rabbimlütfeylesin.

Hüsrev ÖNDEGELEN