HADİ GENE TUŞ OLMADINIZ
Türkiye Radyolarının ilk spikerlerinden Eşref Şefik yaşlanınca; haber bülteni okumayı bırakıp, sadece minder güreşlerinde millî karşılaşmalarımızı anlatır olmuştu.
Yaşı 60'a erişenler hatırlarlar. Rahmetlinin çok hoş, çok tonton, çok tatlı, sohbet tarzında bir anlatımı vardı. Radyodan naklen anlatırken maçın durgun anlarında konuyu değiştirir; yağlı güreşçilerden, eski güreşlerden bahisler açar, veya güreşçilerin birbirine uyguladıkları oyunlar hakkında malumat verir, nasıl yapıldıklarını adeta gözlerimizde canlandırır, teknik analizlerini yapardı.
İlerleyen yaşı sebebiyle yorulduğunda hem onu dinlendirmesi, hem meslekte pişmeleri için yanına verilen stajyerler, aralıklarla mikrofonu devralır, karşılaşmayı nakle devam ederlerdi.

Böyle bir maçta genç bir spikerin, rakip konusunda karışık olan aklına dalgınlığı da eklenince, ortaya komik bir maç anlatımı çıkmıştı:

''-Evet muhterem radyo dinleyicileri! 
Şu anda? C minderindeyiz. 
Güreşçimiz tek çapraza aldı .. sürüyor.. ama çengelleyemedi, kurtuldu Romen.. 
Şimdi sanki dalacak.. evet daldı, tek daldı Macar. Sıçra geriye.. evet vur.. vur.. 
vur boyunduruğu.. vuramadı.. 
Bu Rus çok teknik, muhterem dinleyiciler. 
Aman fena bastırdı Bulgar, vurdu sarmayı.. 
Eyvah
Maçın sonucu mu? Güreşçimiz sayı ile yenilmişti.
Mikrofonu yeniden devralan Üstad: 
-Mağlubiyet mukadderdi. Tabii ki yenilecektik.. Diyerek izah etmişti: 
-Bir başına, beş güreşçiye karşı ne yapabilirdik ki? Tuş olmadığımıza dua edelim..
Niye 
anlattım bunu?
Seçim vesilesiyle anlattım..

Eklemettin, 
Eklem, 
Ekmel, 
İhsan-Ekmel,
İrfan-ı Ekmel 
Emsalettin, 
İslamoğlu, İhsanoğlu, Vs. vs. vs...
Tayyib'i devireceğiz diye yola çıkan 15 değişik parti ve 15 değişik aday..
Erdoğan değil, kim olsa aralarından kolaylıkla sıyrılacaktı. 
Bütün bunlara rağmen,
Gene de iyi idiler. İyiydiler..
Dua etsinler 
Tuş olmadılar.