Çok uğraştı
   Arabayı satmak, alıcıyı etkilemek, sorunları çözmek, alıcının gönlünü yapmak için yoğun caba gösterdi.
   Nihayet satış işlemi bitti
   Gerekli prosedürler yerine getirildi
   Ödemeler yapıldı
   Arabayı alan kimseye, arabaya binip gitmekten başka bir iş kalmamıştı.
   O da, bu gitme işini yapmadan önce, satış işlemi için çabalayan, emek veren, uğraşan, sorunları çözmek için gayret gösteren satış temsilcisi olan bayana;
   “Buyurun, bu sizin hakkınız” diyerek bir miktar para uzattı
   Satış temsilcisi bayan tereddüt etti;
   “Beyefendi, ben görevimi yerine getirdim, bu parayı alamam” dedi.
   Satış temsilcisinden memnun kalan alıcı, parayı alması için ısrar etti;
   “Bu benim gönlümden kopan bir para, alırsanız sevinirim”
   Satış temsilcisi bayan;
   “Efendim, ben satış için para alıyorum, maaşımı bunun için ödüyorlar” itirazı da satıcının ısrarını değiştirmedi.
   Satış temsilcisi parayı almak zorunda kaldı
   “Teşekkür ederim” diyebildi
   Eve gitti
   Ailesine durumu anlattı
   Paranın “helal olup olmadığı” konusunda tereddüdü vardı
   Ailesi de aynı tereddüt içindeydi
   Ertesi gün işinin başına döndü
   Çalışmaya başladı
   Birkaç saat sonra lisede okuyan kızı, satış temsilcisi bayanı cep telefonundan aradı;
   “Anne, senin aldığın para var ya, o gitti”
   “Anlamadım kızım”
   “Bahçede dolaşırken yüzüme gelen top, gözlüğümün camını kırdı”
   Satış temsilcisi bayan şaşırmıştı
   Helal olmadığını düşündüğü paranın, böyle bir sonuca yol açıp açmayacağını değerlendiriyordu.
   Şimdiye kadar hak etmediği hiçbir parayı almamış, kabul etmemiş, evine sokmamıştı.
   Haramdan hep kaçmıştı
   Acaba para haramsa, bu paranın gözlük camının kırılması ile bir ilgisi olabilir miydi?
   Düşündü, düşündü…
   Ve kararını verdi;
   ‘Bu kadar tesadüf olamaz, bu parayı hak etmemiştim, gözlük camının kırılması benim için bir uyarı’ diye düşünüyordu.
   Bu düşünce onu rahatlattı
   Bir daha asla şüpheli parayı almayacak, tüm ısrarlara rağmen reddedecekti.
   O, alın terinin sonucu kazanılan parayı istiyor
   ‘Bunu bir daha asla yapmamalıyım’ diyor
   ‘Allah’ım beni affet’ diye söyleniyordu.