Evlilikler, sadece bedenin değil ,

 İki gönlün de birliğidir.

Birbirine sevgi ile bağlanan çiftler,

Mutluluğu da yakalarlar.

Mutluluk;  izafidir, sanaldır, manevidir.

Maddi zenginlik, eğer mutluluğu getirse idi,

Zenginler hiç boşanmazdı.

Halbuki zenginler daha çok boşanıyor.

Acaba zenginlik saadete engel mi?

Aslında hem zengin hem de mutlu olunabilir.

Peki, formül nedir?

                ***

Bizim inancımıza göre,

Dünyada mutluluğun kaynağı,

Allah’ın yasaklarından sakınmak,

Emirlerini tutmaktır.

Aynı zamanda Peygamber efendimizin(sav) hayatını taklit etmektir.

Bu durum ahiret mutluluğunun da şartıdır.

                ***

Eğer, saadeti arıyorsak,

Sağlam nesilleri kurmak

Onların da saadetini düşünüyorsak;

Şartlar basit…

İslam’ı yaşamak.

                ***

Ama gel gör ki,

Bizi iki dünyada bedbaht edecek,

Mutsuzluğa kapı açacak şartlar hazırlamışlar.

Dünya ve ahiretin rezilleri,

İnsanlığın baş belası,

Vurgun, soygun, zulüm, kan, kıtal, fitne, fesat,

Kargaşa, anarşi, içki, zina, faiz, kumar ve haram dünyanın,

Şartları, kaide ve kurallarını hazırlayan Batılılar;

Düğünlerimizden başlayan yolu icbar etmişler.

Bunu töre haline getirmişler;

Vazgeçilmez kanunmuş gibi bir hayat tarzını uygulamaktadırlar.

                ***

Nikaha başlarken,

Nikahın İslam’a görenikahın  zedelenmesine sebep olan,

Düğün törenleri,

Bir haramlar manzumesi haline dönüşmüştür.

İslam inancına göre, daha mutsuzluğun temeli,

Düğünde başlıyor.

Gelin ve damadın kıyafetleri,

Katılanların kıyafet ve tavırları,

Nefislerin önlenemez haram istekleri,

Cehenneme kervan kaldırıyor.

                ***

Davete icabet sünnet,

Ama gittiğin topluluk diz boyu haram içinde,

Seni de bulaştırıyorsa;

Acaba gitmek mi,uygun?Gitmemek mi?..

İki dünya da cehennemde mi  beraber olmak?

Cennette mİ?

Bunu bir ayırt edebilsek, sorun çözülecek…

___________________________________________________________________-

08.10.2018, Kayseri.