Fındık fiyatlarında yaşanan düşüş üreticiyi mağdur ederken devletin konuya somut şekilde yaklaşması isteniyor.

Bir dönemler özellikle Doğu Karadeniz’de Trabzon, Ordu, Giresun başta olmak üzere bir çok ilde yaşayan vatandaşların ana geçim kaynağı olan fındık artık hak ettiği değeri göremiyor.

Yeri geldiğinde bir ailenin geçimini sağlayan, yeri geldiğinde ise bir öğrencinin okul masraflarını karşılayan fındık hasadı artık üreticiye zül olmaktan başka bir şeye yaramaz hale geldi. Öyle fındık fiyatları üreticiyi isyan ettirecek noktaya getirdi. Tekelleşen piyasada değer göremeyen ürün, ihracatta ise Türkiye’nin en büyük gelir kaynaklarının başında yer aldı. Bu orantısız durum karşısında üreticinin ise eli kolu bağlandı.
Her yazın sonunda bin bir zahmetle hasadı gerçekleştirilen fındık için belirlenen rakamlar son yıllarda en fazla 15 TL’yi gördü.  Geçen yıl ise bu rakam 7 TL’ye kadar geriledi ve üreticinin protestolarını da beraberinde getirdi.

Bu yıl rekoltenin oldukça düşük olmasından ve ürünün küflenmesi nedeniyle fındık fiyatının yüksek olacağı tahmin ediliyordu. Ancak gerçekler hiçte beklenilen gibi olmadı. Sezona 15 TL’den başlayan fındık fiyatı gün geçtikçe eridi. Ve bugün Ordu’da, geçtiğimiz günlerde Trabzon ve Giresun’da sırasıyla en düşük fiyatlarını gördü. Bugün Ordu’da açıklanan 10 TL’lik fiyat, ürünün geldiği son noktayı gözler önüne serdi.
Zor durumda kalan üreticinin tek çaresi devletten somut adım beklemek olurken, yetkililer ise genel olarak aynı durumdan şikayetçi; piyasanın tekelleşmesi… Piyasada fiyatları belli kişilerin ve şirketlerin belirlediğine dikkat çekilirken bu düzenin devam etmesi halinde rakamların istenilen düzeye çıkmasının imkanı olmadığı belirtiliyor. Bilindiği gibi Türkiye’de şuanda fındık işleme ve fındık ihracatı konusunda söz sahibi olan şirket bir İtalyan firmasına ait.

Ayrıca emanete bırakılan fındığın, parası ödenmeden işlenmeye başladığından ötürü üreticinin hak ettiğini alamadığı söyleniyor.
Son olarak yetkililer üreticileri Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)’ne mutlaka başvurmaları konusunda uyardı.  Üreticilerin şikayetlerini bu yöntemle dile getirmeleri istenirken bu şekilde yetkili makamların dikkatlerini sürekli bu konuya çekilebileceği kaydedildi.