Taşınmazı bulunan bir kişinin, ölünceye kadar kendisine bakılması koşuluyla mülkünü başka birine bırakmayı ve bu kişinin de mülk sahibinin ölünceye kadar bakılmasını taahhüt ettiği bir sözleşmedir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi Noterler, tapu daireleri ve Sulh Hukuk Hakimliklerin de yapılabilen bu sözleşme ile, her iki tarafın hakları gözetilir. Borçlar Kanununu 512. Maddesi gereğince sözleşmenin miras mukavelesi olarak hazırlanması ve iki şahidin sözleşmede bulunması gereklidir.
 
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA AKDİ NELERİ KAPSAR?
 
Özel şartları bulunan bir sözleşme olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, birden çok bakım ve alacaklısı olabildiği gibi, taşınmazın 3. Bir kişiye ait olması da mümkündür. Bu tür durumlarda senede 3. Kişinin de imza atması gereklidir. Bu sözleşme, ana, baba, karı, koca arasında da yapılabildiği gibi sadece bakım borçlusu olarak tüzel kişilikler için de geçerlidir ancak tüzel kişilikler bakım alacaklısı olamazlar.
 
Ölünceye kadar bakım Sözleşmesinde mülk sahibinin mülkün Kanuni İpotek oluşturma hakkı bulunur. Resmi olarak yapılan sözleşmenin içerisinde Kanuni ipotek hakkı yazılarak uygulanabildiği gibi, sözleşme tarihinin başlangıcından sonraki 3 ay içerisinde tek taraflı olarak bakım alacaklısı tarafından tek taraflı olarak talep ve tesis edilebilir. Karşılıklı olarak bakım borçlusu ve bakım alacaklısının haklarını düzenleyen bu sözleşmede, bakım alacaklısı sözleşmeye uygun olarak bakmadığı durumlarda mahkemeye başvurarak taşınmazın iadesini isteyebilir. Bu tür sözleşmelerin tüm şartlarının doğru ve her iki tarafı da gözetebilmesi için, bir avukata başvurulması önemlidir.
 
MUVAZAA NEDENİYLE TAPU İPTAL DAVASI NEDİR?
 
Üçüncü kişileri aldatmak amacıyla taraflar arasında yapılan anlaşmalar için açılabilen dava türüne Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası denir. Muvazaa danışıklılık ve hile anlamlarına gelir. Bir hile veya danışıklılığın olduğu düşünülen veya tespit edilen bir satış sonrasında açılabilir. Görünen yasal işlemde bir taşınmazın bir başka kişiye devri veya satılması söz konusuyken, bu işlem aslında tarafların başka bir amaca dayalı olarak anlaşması sonucu yapılmıştır. Herhangi bir borç nedeniyle bir haciz işleminde kaçmak için, taşınmazların başka kişilere devredilmesi bu dava türüne örnektir.
Görünürdeki işlemin ardında yapılmış bir anlaşma vardır ve bu anlaşma doğrultusunda üçüncü kişilere karşı bir işlem yapılmış gibi gösterilerek hile yapılmıştır. Bu durumun tespiti, tapunun iptali ve ilgililerin cezalandırılması için Muvazaa nedeniyle tapu iptal davası açılabilir. Satış sonrası danışıklı olarak tapuyu alan kişinin, bu tapuyu başkasına çeşitli yollarla devir ettiği durumlarda görülebilmektedir. Yapılan işlemin görünürdekinden başka amaç ve anlaşmaya dayalı olduğunun ispat ve tespit edilebilmesi Muvazaa nedeniyle tapu iptali davası açılması gereklidir.
 
Gayrimenkul davaları alanında uzmanlaşmış olan avukatlardan bu tür davalar için yardım talep edilmesi, bu tür davaların sürelerinin kısalması ve olumlu sonuçlanabilmesi için önemlidir. Komplike ve en uygun yöntemlerin izlenerek davaların sürdürülmesi, olumlu sonuca ulaşabilmek için gereklidir ve alanında uzmanlaşmış bir avukat bu konuda iyi bir yol gösterici olacaktır.