İnsan topraktan yaratıldı

   Şeytan ateşten

   Ateşten yaratılan, topraktan yaratılanı küçümsedi, beğenmedi, üstünlük tasladı.

   Bu Yaratan’ın hoşuna gitmedi

   Onu huzurundan kovdu

   Ateşten yaratılan daha da kinlendi, topraktan yaratılandan nefret eder hale geldi.

   Onun kendisinden üstün olmasını kabul edemiyor, kibirleniyor, onun için tuzaklar hazırlıyordu.

   Şöyle diyordu;

   ‘Elimden kurtulamazsın, seni illâ ki doğru yoldan ayıracak, yanlış yapmaya sürükleyeceğim…’

   Topraktan yaratılana yaklaştı, elmayı gösterdi, onun neden yasak olduğunu anlattı, çok leziz olduğunu, hem kendisinin hem de eşinin yemesi gerektiğini anlattı.

   Topraktan yaratılan önce dinlemedi fakat onun tatlı diline kandı, önce kendi sonra da eşi elmayı yedi. İhtiyaçları geldi, yer aradılar, bulamadılar. Tüm bunları izleyen Yaratan, onları bulunduğu cennetten kovdu, her birini ayrı ayrı yerlere attı.

   Topraktan yaratılan yanlışını anlamıştı, gözyaşı döküyor, eşini arıyor, o dağdan bu dağa gidip geliyor, bulamıyor, kendine kızıyor, şeytanın sözüne uyduğu için pişman oluyordu. 

   Bu arada topraktan yaratılanların sayısı da artıyordu.

   Ateşten yaratılan da boş durmuyor, aldatmak, yanlış yola sürüklemek için tüm marifetlerini ortaya koyuyordu.

   Kin ve nefreti katlandıkça katlanıyor, sürekli olarak yoldan çıkardıklarının sayısını artırmaya çalışıyor, yorgunluk nedir bilmiyordu.

   İnsanlara, ‘her şey çok güzel olacak’ diye umut veriyordu

   Bir gün çok kötü bir şey oldu;

   Orta boylu, geniş omuzlu, nur yüzlü biri ortaya çıkıverdi, Allah’ın ilk emri olan ‘oku’ ayetini duyurdu. Sadece onunla kalmadı, başka ayetleri de arka arkaya duyurmaya başladı, duyurulan her ayet onda korkuya yol açıyor, insanların elinden kayıp gittiğini görüyordu.

   Ateşten yaratılan paniğe kapıldı, ne yapacağını bilemedi, kendine yeni ve güçlü yardımcılar aramaya başladı, buldu da. Hemen işe başladı, hiç durmuyor, zararlı gördüğü bu insanı etkisiz hale getirmeye çalışıyordu.

   Fakat her şey değişmişti

   İşler eskisi kadar kolay değildi

   İşin en kötü yanı da, bu yeni gelen ve Allah’ın elçisi olduğunu iddia eden kişi, insanlara ‘şeytan’ hakkında da bilgi veriyor, ondan uzak durmasını öğütlüyordu…

   O ise tüm bunlardan memnun değildi

   Bir köşeye çekildi, beklemeye, elçinin gideceği günü iple çekmeye başladı.

   Ve nihayet o gün geldi, Allah’ın elçisi hayata gözlerini kapamıştı, hemen işe koyuldu…

   Hep bu anı beklemişti

   Yeni bulduğu yardımcıları ile harekete geçti

   Geçen günlerin acısını çıkarmak istiyordu

   Hemen işe koyuldu