Sevgili gençler!
Üst akıl şimdi de protesto gösterilerini provake ediyor.
Şu anda kitleleri tedhiş ve tahribe teşvik eden tüm kişi ve kuruluş ve partiler şüphelidirler.
Doğu hakkında, karamsar olmayalım.
Orada PKK nın baskılarına direnen, ülkenin bekâsına duacı, alnı secdeli muazzam bir Kürt kitle vardır.
Dünya ve ahiret kardeşimiz olan bunlardan bir tekinin incinmesine razı olmayalım.
Batıda PKK ya %90 oy veren Cihangir, Etiler, Nişantaşı, Şişli, mütegallibesini; Bahçeli’nin ‘’şerefsizler’’ diye adlandırdığı beyaz türkleri, tekrar tekrar düşünelim ve hiç unutmayalım.
Sevgili gençler!
Böyle bir mücadelenin ‘’şehit vermeden’’ başarılamayacağı gerçeğini peşînen KABUL edelim.
Protestolarımız düzeyli olmalıdır.
Şer tarafının psikolojik dünyalarını vakarlı eylemlerle yıkalım.
Devletimizin gösterileri kontrol etmek için karşımıza diktiği kuvvetleri PKK cephesinden çektiğini ve işlevsiz bırakılan her silahın gevura nefes aldırdığını bilelim.
Şu anda askerlerimiz ve polislerimiz mükemmelen ve fedakârca görev yaparak: Millî birliğimize kasteden elleri, onların maşalarını KIRIYOR.
Şer odakları aralıksız vuruluyor.
-''Ben ettin sen etme'' diyene kadar da vurulacaklar..
Sevgili gençler!
‘’Pekeke’’ gevurunun her an, her saat, beşer beşer, onar onar, ellişer ellişer gebertilip itlaf edildiğini, hem de İTLER GİBİ İTLAF EDİLİP, EZİLDİĞİNİ anlamak için; Meclisteki uzantıları ve paralel medyadaki zaarların Mehmetçik’ten esirgedikleri gözyaşları ve zırlamalarından anlayabiliriz..
Unutmayalım ki;
En büyük güç akıldır.
Allah beyni yarattığında onu yüreğimizin yanına değil; hükmetsin diye, en yükseğe, tepemize yerleştirmiştir.
Durum böyle iken, aklı ayaklar altına mı alacağız?
Haklı iken haksız duruma mı düşeceğiz?
Karışık bir cephe gerisiyle güvenlik kuvvetlerimizin moralini bozup, tedirgin mi edeceğiz?
İki sarhoşla, üç beyinsiz çakalın tavına gelip;
Batı’nın tuzağına mı düşeceğiz?
Ülkemizi Suriye’ye çevirmeye çalışan PKK gevuruna ve şerîkine nefes mi aldıracağız?
Evet hıncımız büyük.
Yüreğimiz tepeleme ateş dolu bir mangal…
Da.
Ya aklımız?
Ya aklımız?