KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ VERİLİRKEN  DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
 
           2012 hesap dönemine ilişkin Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilmesi için son son günlere  (Son Gün 25 Nisan) girmiş bulunmaktayız. 
           Kurumlar Vergisi Beyannamelerinde Aşağıdaki Hususlar Önemlidir.
 
           Ortaklardan Alacaklar
           Şirketlerin  grup şirketlerine veya gerçek kişi ortaklarına borç para, kredi kullandırmaları halinde;
Ana paraya emsal faiz oranlarına göre (işletmenin kullandığı kredi faizi, yoksa banka faizi) 
faiz hesaplamaları ve bu faizi yevmiye defterinde gelir olarak kaydetmeleri,
Bu faize %18 KDV uygulayarak 391 hesaba kaydetmeleri gerekmektedir.

          Örtülü Sermayeye 
          Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi Kanunumuzda bazı vergi güvenlik müesseseleri yer almakta. Bunlardan en önemlileri ise şüphesiz; örtülü sermaye uygulaması ve transfer fiyatlandırması düzenlemeleri.
          Şirketlerin ilişkili kişilerinden gerçekleştirdikleri borçlanmaların, öz sermayelerinin 3 katını aşan kısmı örtülü sermaye olarak değerlendirilmekte. Örtülü sermaye için ödenen faiz ve kur farklarının gider olarak indirimi ise mümkün değil. Bu nedenle Kurumlar Vergisi beyannamesi üzerinden söz konusu tutarların kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha eklenmesi gerekmekte.

       Transfer Fiyatlandırması Düzenlemeleri

       Ortak ve ilişkili diğer kişi ve kurumlarla gerçekleştirilen mal ve hizmet alım ya da satımlarında emsalinden farklı bir uygulama yapılması vergi kanunlarına göre mümkün değildir. Buna göre, eğer bir malı 3. bir kişiye 100 liraya satıyorsanız, aynı malı ilişkili kişilerinize de en az 100 liraya satmak zorundasınız. Eğer 100 liradan düşük bir fiyata satarsanız aradaki fark örtülü olarak dağıtılan kazanç kabul ediliyor ve kurumlar vergisi matrahınıza re'sen ekleniyor. Bu nedenle Kurumlar Vergisi beyannamesini vermeden önce, yıl içinde ilişkili kişi ve kurumlarla gerçekleştirilen iş ve işlemlere bir de bu açıdan bakmakta büyük fayda var.

        Şüpheli Alacaklarda Önemli Ayrıntı
       Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ayrılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün. Ancak bunun için söz konusu karşılığın, davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı yılda ayrılması gerekiyor. Örneğin, 2012 yılı içerisinde tahsili için icra takibine başladığınız bir alacağınızı, sadece 2012 hesap dönemi Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alabilirsiniz. Aksi takdirde hakkınızı yitiriyorsunuz.
       Diğer taraftan vergi kanunlarının izin vermediği karşılıkların (örneğin garanti gider karşılığı veya iade karşılığı gibi) Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde dikkate alınabilmesi mümkün değil.

       Yenileme Fonu 

       Vergi kanunlarımız, belirli durumlarda kârın özel bir fon hesabına alınmasına ve belli bir süre vergi ötelemesi yapılmasına izin veriyor.
      Örneğin; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından doğan kâr, eğer söz konusu kıymetin yenisinin iktisap edilmesi düşünülüyorsa 3 yıl boyunca pasifte özel bir fon hesabında tutulabiliyor. Söz konusu tutar yeni edinilen kıymetin amortismanlarına mahsup edilerek kapatılıyor. Ancak 3 yıl içerisinde yeni bir kıymet satın alınmazsa, bu fon 3. yılın kazancına ilave edilerek vergiye tabi tutuluyor. Aynı durum vazgeçilen alacaklar için de söz konusu. Bu nedenle, 3 yıllık sürenin dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve sürenin bitimine müteakip ilgili tutarların vergi matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.