Netekim …Soma İçün!

  Canı yanan bir insandan daha hırslısı yoktur. Canı yanmıştır, yangısını bir yolla açığa vurmak zorundadır. Gücü neye yeterse artık. Gücü yeterse elleriyle parçalar, yetmezse boğazını parçalar bağırmaktan.


   Bu gün öyle bir gün. Soma’nın 1. Yıl dönüm.
   Dün de öyleydi. Kenan Evren öldü.
   Bir yıl önce de. Soma faciası yaşandı.
   35 yıl önce de. Kenan Evren idareye el koyuyordu.

  Hepsinde de canı yananlar görünür yerlerdeydi. Seslerini duyurmaya çalışıyorlardı. Birileri “Hakkımı helal etiyorummmmm…” diye bağırıyordu- ki bunlardan biri 100 yaşının üstünde torununun ya kendini ya da cenazesini bekleyen bir garip Berfo ananın kızıydı,  diğeri de babası 12 Eylül mağduru bir vatandaşın kızı-
   İtelediler, kakaladılar susturmaya çalıştılar…tek silahları sesleriydi, canları yanıyordu, bağırdı onlar da.

  Birilerinin darbe yapma hakkı varsa netekim,  birilerinin de haklarını helal edip etmeme hakkı vardır.

  Ben bire bir yaşadım o günleri.

  Hepimizin offff çektiği günlerden ohhh çektiği günlere geçişti. Kimse inkar etmeye kalkmasın, “çok yaşa Kenan Paşa” sloganları da kulaklarımızda, 2 yıl sonra yaptıkları anayasanın % 90 oy alması da hafızalarımızda.

   Karşı çıkanların karşı çıktıklarını söylemesi en az 7 yıl sonra oldu.

   Netekim bazılarının o dönemi meşru kabul etmesi 35 yıldan beri devam ediyor çünkü aynı anayasa yürürlükte.

  Ya daha iyisini yapamıyoruz, ya da aslına hoşumuza gidiyor da gitmiyor gibi yapıyoruz.

  Neyse o kısım öyle…..
  “Dünde kaldı düne dair her şey, şimdi yeni şeyler söylemek lazım cancağızım” diyor ya şair, yeni şeyler de de acılar var.
  Kocası ölenler, çocuğu ölenler, babası ölenler…o gün de ellerinden gelen en güçlü silahla, sesleriyle haykırdılar , bu gün de yani bir yıl sonra da bağırdılar. Hala sonuçlanmadı suçlunun kim olduğuna dair mahkeme kararı.
   “Değil kömür SOMAltın olsa değer miydi bunca bunca canı kaybetmeye o ocak.”
   Diye bir yazı yazmıştım bir yıl önce sosyal medyada.
  Yine aynı şeyi söylüyorum.
  Bu ülke maden yatağı.
  Evet, Madenler çıkacak yer yüzüne.
 Ama madenler çıkarken canlar girmemeli yer altına.