Nevşehir'de Bahar Mevsimi ile Birlikte Doğada Kendiliğinden Yetişen ve Şifa Kaynağı Olarak da Gösterilen Yenebilen Bitkileri Toplayan Vatandaşlarımızı Tatlı Bir Telaş Yaşıyor.

Nevşehir'de sofralarda bahar mevsiminde eksik edilmeyen otlar doğadan büyük bir titizlikle toplanıyor. Özellikle yol kenarlarında ya da tarlalarda yaygın olarak yetişen bu otların mevsimi geçmeden toplanması için harekete geçen vatandaşlarımız, ellerindeki poşetlerle kendilerini tatlı bir telaş içerisinde buluyor. 

Baharın gelmesiyle birlikte köylü vatandaşlarımız, doğada topladıkları yenilebilir otları hem yiyor hem de pazarda satarak, ev ekonomilerine katkı sağlıyor.

Nevşehir il genelinde vatandaşlar doğal olarak doğada yetişen yenilebilir otları toplamak için sabah erken saatlerde evlerinden çıkıyor. Her bahar mevsiminde Nevşehir’de çocukluğundan beri doğadan yeşillik topladığını söyleyen Topaç köyünden Adnan Yıldız, sağlıklı olmasını doğal yiyeceklere bağlı olduğunu söyledi. Nevşehir’in birçok yerinde yeşillik alanlarda yenilebilir çok çeşitli bitkiler olduğunu söyleyen Adnan Yıldız , yöresel adı 'cacık' olan bitkileri topladığını anlattı.

Nevşehir'in kırsal kesimlerinde tabiattan toplanıp yemeği yapılan ya da sebze-meyve gibi çiğ olarak yenebilen pek çok yabani bitki bulunuyor.

Nevşehir de Eski kuşak insanların gıda maksatlı tüketim yapmış olduğu bu bitkilerin tüketimine, günümüzde de devam edilmekte. Nevşehir de doğada rahatlıkla bulunabilen: ebegümeci, ısırgan otu, kuzu kulağı, akkız (şevketi bostan), hardal otu, acı ve tatlı hindiba, turp otu, arapsaçı, cipez (azma), istifno, zoha otu...bir de, içinde bütün bunların ve daha kim bilir nelerin bulunduğu karışık ot öbeği.

Şimdi yarım ekmek alıp bahçeye çıkma zamanı, biraz tuz istenirse limon ilavesiyle bir öğün geçiştirebilinir.. Her sene Bahar geldiğinde boş tarlalarda yol kenarlarında elinde torbalarla yerden ot toplayan kadınlar belirir.   Yeşil otlara dair bilgisi ‘nane, maydanoz, dereotu’ndan öte gidememiş şehir çocuklarını alıp Nevşehir pazarının içine bırakın ve gün sonunda her birini, ellerinde adını ilk kez duydukları ot demetleriyle, birer uzman olarak toplayın. Öğretmek gerek aslında...  

Zehirli olanlara aman dikkat...!

Otları ninelerimizden öğrendik. Yenilebilir otları tanımak, onlara yakışan pişirme şeklini bulmak, hangi derde deva olduğunu anlamak için kaç asır geçti kim bilir? Kaldı ki bugün bile birçoğumuz, “Aaa!” diyoruz, “O ot da yeniyor muymuş?” Eskiler bu otlarla yufka ekmek arası yada pişirerek ne leziz yemekler yaparmış....Peki, şu günlerde sofralarını hangi ot yemekleri süslüyor Nevşehir de Hanımların? “Şimdi asma yaprakları büyüyor. Bol kekik, taze soğan ve maydanozla sararız, dolma yaparız. Ebegömecinin de yaprakları epey büyüdüğü için sarması yapılabilir.

Kabak çiçeğini de tazeyken alabilmek için pazara sabah erkenden çıkarız, taç yapraklarını koparıp içini pirinç, maydanoz ve soğanla doldururuz. Enfes olur.” Ot toplamak hazine aramaya benzer Tabiatta kendiliğinden yetişen, şifalı ve lezzetli otlar aramak, hele o otlar kırk derde deva olduğu söylenen ‘Sarmaşık’ otu gibi dikenli bir çalılığın içindeyse, hazine bulmuş gibi sevindirebilir insanı. Aslında ot toplamak bir tür bahar etkinliğidir ve kimileri yemeğini sevmese de sırf o arama ve bulma heyecanı için bu etkinliğe katılır. Bu anlamda ot toplamayı balık avlamaya da benzetebiliriz. Önemli olan orada bulunmak ve bir noktaya yoğunlaşabilmektir. Ne diyelim afiyet olsun.

İşte Nevşehir'de doğal olarak yetişen o otlardan bazıları;

Bu bitkiler şöyle sıralanıyor:

Efelik, yemlik, kuşkuş, madımak, kırşavık, ebemgümeci, göbelek, karamık, kuşburnu, alıç, ahlat, kurmut, dağ elması, sivle dikeni, ardıç çayı, ayva yaprağı çayı, ayva kabuğu çayı, kekik, tapan, gıdıman, dedem sakalı, fiğ, engil, çörten, sirken, ısırgan otu, sarı öküz yemliği, kangal, kenger, deve dikeni, sütleğen, pelit, kavak mantarı, çayır mantarı, öküz gözü, kuzu kulağı.


Ot toplamak hazine aramaya benzer
Tabiatta kendiliğinden yetişen, şifalı ve lezzetli otlar aramak, hele o otlar kırk derde deva olduğu söylenen ‘Sarmaşık’ otu gibi dikenli bir çalılığın içindeyse, hazine bulmuş gibi sevindirebilir insanı. Aslında ot toplamak bir tür bahar etkinliğidir ve kimileri yemeğini sevmese de sırf o arama ve bulma heyecanı için bu etkinliğe katılır. Bu anlamda ot toplamayı balık avlamaya da benzetebiliriz. Önemli olan orada bulunmak ve bir noktaya yoğunlaşabilmektir.

Ne diyelim afiyet olsun.

Zehirli otlara dikkat
 
Zehirli otlar, eski zamanlardaki kadar çok olmasa bile günümüzde de insanların hayatındaki bitkilerdendir. Birçok farklı şifa kaynağı olan bu bitkiler eski zamanlardan günümüze kadar birçok mükemmel şifaları ile insanların hayatını kurtardığı iddia ediliyor. Bu zehirli otlar her ne kadar şifa kaynağı olsa bile bazı insanlarda gerek doz aşımı yapıldığında, gerek yanlık kullanıldığında, gerekse kişinin vücudunun bu bitkiyi kabullenememesine bağlı olarak birçok olumsuzluk meydana geldi. Bu gibi bitkilerin kullanımı kesinlikle bilgili ve tecrübeli insanlar kontrolü altında yapılmalıdır. Aksi durumlarda kişi bu bitkiden fayda beklerken sonuç olarak zarar görebilir. Aslında her zehirli ot şifalı değildir. Bu nedenle hiçbir zaman bilinmeyen otların tüketilmemesi ya da çay olarak içilmemesi gerekir. Sizlerde zehirli otlar hakkında genel bir araştırma yapmadan kesinlikle bu otlara yaklaşmayın bile. Günümüze insanların etkin bir şekilde kullandığı birçok zehirli ot bulunur. Bu otların genellikle bu konular hakkında bilgili kişiler tarafından kullandırılması nedeni ile çok yaygın bir zehirlenme durumu ile karşılaşılmaz. Fakat bazı insanların kimi zaman bilmemeleri nedeni ile kimi zamanda en küçük hataları nedeni ile zehirlendiği biliniyor. Zehirli otlardan elde edilen çaylar hiçbir şekilde çocuklarda ya da yaşlı insanlarda kullanılmaz. Çünkü bu otlar, bağışıklık sistemi oldukça zayıf olan bu insanlarda çok büyük problemlere neden olacaktır. Bu nedenle zehirli otları hangisi olursa olsun çocuklarınızdan uzak tutun.

Nevşehir'in Bağımsız Güncel Haber Sitesi
FİBHABER.COM Nevşehir'in ilk ve en çok izlenen haber sitesi...