NEVŞEHİR(MHA) Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanlığı AK Parti 24. Dönem Milletvekili Ebubekir Gizligider’e yönelik eleştirilerde bulundu.

Söz konusu eleştirilerde; “Milletvekilliği yaptığı dönemde akraba ve yandaş atamaları ile gündeme gelen, Nevşehir'deki makamları adeta parsel parsel hibe eden, başta eğitim ve sağlık olmak üzere bir çok devlet dairesinde zulüm ve kıyımlar ile anılan Ebubekir Gizligider, 4 yıl boyunca takındığı tüm bu tavırlar nedeni ile 7 Haziran'da milletvekilliğini kaybetti.

Ziyaret edilmeyen onlarca köy ve kasaba, umursanmayan gariban halk, zulüm ve kıyıma uğrayan memur, ötekileştirmeden bıkmış sanayici, işletmesi için tek bir fikir üretilmeyen turizmci gibi onlarca kesime hitap edemeyerek yalnızca kendi çevresini kalkındıran Gizligider'in 7 Haziran seçimlerinde 3. sıradan milletvekili adayı olması toplumun tüm bu katmanlarını harekete geçirerek artık hesaplaşma zamanının geldiğinin sinyallerini vermişti. Nitekim halk hesaplaşmayı sandıkla yaptı, milli irade kendini gösterdi ve halkımızın da 7 Haziran akşamı dillendirdiği gibi; gizligider dediler alenen gitti...

Tüm bu yaşananlardan sonra suskunluğunu koruyan Ebubekir Gizligider, nihayet kamera karşısına geçti ve sınırlı da olsa bazı sorulara cevap verdi. Peki Ebubekir Gizligidder kendisi ve Nevşehir hakkında neler düşünüyor, okuyalım...

"Şunu gözlemledim çok şükür diyeceğim bir süreç geçirdim" diyerek 4 yıla dair gurur duyacağı iş ve işlemleri yaptığını belirten Gizligider, "Seçim sonrası, 4 yıldır Nevşehir'de ziyaret edemediğim yerleri ziyaret ediyorum" diyerek devam ediyor. Peki 4 yıldır ziyaret etmediği Türkiye Kamu-Sen ve iş kollarında Ebubekir Gizligider'i gören var mı?..

"4 yıllık milletvekilliğim süresince kamuoyu beni çok objektif değerlendirdi, siyasette kavgayla gürültüyle değil, daha ziyade birbirini anlamayla ortak hareket etmeyle istişareyle yürüyen bir sürecin ortaklarından olduk" diyor Gizligider. Peki onlarca kurum ve kuruluşta kıyıma uğrayan, görevden alınan, sürgün edilen memurları neden anlamaya çalışmadınız? Neden görevini iyi yapan memurla siyasi kavga yürütmeyi seçtiniz?

"Ulaşılabilir bir milletvekili oldum. Çok şükür kimse bize gelmedi, gitmedi, ulaşamadık, ziyaret etmedi diyemez. Bize ziyarete gelmek isteyen herkesi ağırladık, gerek misafirperverliğin gereği olarak gerekse de işlerinin görülmesi noktasında çalıştık ayrıca Nevşehir'e icraat anlamında sonsuz şeylerden söz edilebilir" diyor Gizligider. Peki size ulaşamayan onlarca köy muhtarı, yüzlerce memur ve sivil toplum örgütleri yalan mı söyledi? Nevşehir'e yaptığınız sonsuz icraatlardan dolayı mı şu an meclis dışındasınız?

"2011'e göre çok daha iyi bir çalışma yürüttük. Seçim döneminde 58 gün gece gündüz çalıştık ama özellikle Ürgüp ilçesi, Nevşehir merkezi ve yukarı Toki bölgesi vatandaşı bizi üzdü, şok etti. 7 Haziran seçim sonuçlarında milletimizden olumsuz bir mesaj aldık. İnsanım, üzüldüğüm noktalar var. Üzüldüğümüz, çok ciddi hizmetler vardı ama bunun karşılığını göremedik" diyen Gizligider'e sormak gerek yuvaları yıkılan, sağlık sorunları yaşayan, hatta haksız kıyıma uğradığı için kalp krizi geçirip vefat eden memurlara kıyım yaparken insan olduğunuzu neden hatırlamadınız? Makamın gitmesi mi gerekli insanım, üzüldüm diyebilmek için?. "90 yıllık Cumhuriyetin 80 yılında köylerde ne altyapı ne su ne kanalizasyon yapılmış. Taş döşeme lüks olmuş ama son 2 yılda çok şey kazandırdık köylere. Bizim zamanımızda Nevşehir'deki köylerin %80'inin kanalizasyon, su şebekesini bitirdik daha da ileri gittik ve taş döşedik. Artık köylerde ayağınıza çamur değecek yer yok" diyor Gizligider. Nevşehir'den bugüne kadar milletvekili çıkaran her partiyi çalışmamakla, hizmet getirmemekle suçlayarak adeta Nevşehir'e medeniyeti ben getirdim diyor. Kendisi milletvekili iken hiçbir köyü gezmediği için hala köylerde ayağının altı çamurdan kurtulmayan halkımızı da bilmiyor vesselam...

Nevşehir'e dair eleştiri yapmakla yetinmiyor Gizligider, yenilgiye uğramanın acısı ile bu kez de devlete dil uzatıyor ve "Seçim sürecinde hatta seçim günü dahil olmak üzere ülkemizin belli bir bölümünde devletin ağırlığı yeterince gösterilemedi" diyor. Kısaca AKP hükümetini ve emniyet-jandarma teşkilatını hedef alıyor. Davutoğlu'nun karşısında da söyledi mi acaba seçim günü ağırlık gösteremediniz doğuda diye?.

Tüm bunları anlatırken Nevşehir'e neden çok az uğradığını, vatandaşın derdini neden dinlemediğini ve devletin kaymadığını nasıl yediğini de ağzından kaçırıyor ve "Çok sık Avrupa ve Asya ziyareti yaptım"diyor. Doğru ya kimilerine göre devletin malı deniz değil mi?. "İnsanlar IMF'ye borç verebilecek bir ülke olmaktan ziyade kendi şahsi hayatını ve cebini daha çok önemsiyor. Tank, top yapıyorsun ama benim yolum, asfaltım bozuk diyor vatandaş" diyerek halkın küçük görmeyi de ihmal etmiyor tabi. Kendisi gibi milyonlarca liralık maaş almayan vatandaşı, yoksulluğu nereden bilsin ki? Ya da yol bozukluğundan kıt kanaat aldığı arabası sık sık zarar gören halkı, balkondaki çamaşırı sürekli toz olan ev hanımını nasıl anlasın ki?. "Teşkilatlarımızla helalleşiyoruz" diyor eski vekil. Sormak lazım ahını aldığı binlerce memur, emekli, sanayici, turizmci, esnaf, çiftçiden ne zaman helallik alacak?. Son olarak siyasi öngörüsünü patlatıyor Gizligider; "Halen her hafta Ankara'ya gidiyorum ve orada eski-yeni milletvekillerinin kulis bilgilerine göre siyasi çevremden edindiğim intibaya göre Türkiye'de erken seçim yapılacağı görülüyor". Bizler de toplumun her kesimi adına Gizligider'e tek bir mesaj verelim. Bir okuyup bin düşünmesini isteyelim: Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste...” denildi.