Barış Telli’yi tanıyor musunuz? Müthiş bir isim... Olağanüstü bir örnek... İdealist... Milli futbolcu... Gol kralı... Milli atlet... Büyük sporcu... Rekortmen... Ve 10 numara bir adam. Nereden başlasam bilemiyorum ama... Barış tarihi başarılara imza atıyor. Pek çok dalda zafer kazanıyor. Futbolun kralını oynuyor.

Muhteşem Barış!

İşte Barış Telli ve ‘ders çıkarılası’ hikayesi

FOTOĞRAFLAR: CEM AKYÜZ

Hemen her maçta fileleri havalandırıyor. Atletizmde de rekorları paramparça ediyor. Lafı uzatmadan doğrudan yazayım. Barış, engelli bir kardeşimiz. Henüz 4 yaşındayken geçirdiği bir trafik kazası sonucu sağ bacağının alt tarafını kaybetmiş... Ne zaman mı? 1993 yılında... 23 Nisan’da... Bir çocuk bayramında...
Sokakta topun peşinde koşarken... Yaşamının sillesini yiyor. Topu yakalayacağım derken... Arabanın altında kalıyor. Maalesef... Şoför kaçıyor. Barış hastaneye zor yetiştiriliyor. Ama ne yazık ki... Bacağı kesiliyor... Barış’ın sağ dizinin alt tarafı yok artık... Yok ama... Barış’ta inanılmaz bir azim var. Ve daha ötesi müthiş bir yaşama bağlılık ve çalışkanlık var.
6 YILDA 160 GOL
Türkiye Ampüte Futbol Süper Ligi’nin gol kralı bizim Barış... 6 yılda 160 gole imza attı. Hemen her sezon en yararlı futbolcu seçildi. Ampüte Milli Takımı’na yükseldi. 50 kez giydiği milli forma altında 45 kez fileleri havalandırdı.
Sonrasında... Bir enerji patlaması yaşadı. Geçen yıl atletizme el attı. Atmasıyla birlikte yeni zaferler kazandı. Nasıl mı? Üç kategoride birden yarıştı, üçünde de Türkiye Şampiyonluğu’na ulaştı. Hem de başladığı ilk yılda... 100 metrede, uzun atlamada ve yüksek atlamada elde ettiği müthiş derecelerle zirveye tırmandı.
HEDEF OLİMPİYAT ALTINI
Atletizmde de rekorları paramparça ediyor. Bu yıl yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 15.9 koşarak inanılmazı gerçekleştirdi. Yüksek atlamada 1.59, uzun atlamada da 3.79 ile yine büyük alkış topladı. 2016 Rio Olimpiyatları öncesi moral depoladı.
‘SAĞ BACAĞIN OLSA F.BAHÇE’DEYDİN’
Tırnakları ile kazıya kazıya yükseliyor Barış... Bugüne kadar bazı kişilerden de büyük destek gördüğünü söylüyor. Bunların başında kim geliyor biliyor musunuz? Hadi Türkmen..
Sporumuzun önde gelen isimlerinden olan rahmetli Hadi Türkmen... Ve Hadi Türkmen’in “Senin sağ bacağın da olsaydı bugün Fenerbahçe’ye imza atmıştın” dediğini de belirtiyor... Ayrıca Hadi Türkmen’in oğlu Hakan Türkmen’in de halen büyük destek verdiğini sözlerine ekliyor.
LAKABI ‘MESSİ’
Yaptığı driplingler ve attığı güzel gollerle lakabı Messi’dir bizim Barış’ın... Her maçta atıyor ve attırıyor. Hem de ne goller... Röveşata ile mi dersiniz, kafayla mı, voleyle mi, her türlü golü en zarif bir şekilde atıyor. Dayandığı koltuk değneğini yok sayarcasına birbirinden güzel çalımlarla adeta şov yapıyor.

İşte Barış Telli ve ‘ders çıkarılası’ hikayesi

Her sezon ya gol kralı oluyor ya da en değerli futbolcu seçiliyor. Ve vurguluyor: “Küçükken Ronaldinho’nun videolarını izliyordum. Attığı çalımları ve golleri defalarca seyrediyordum. Ne mutlu bana ki Ronaldinho’nun bazı hareketlerini artık ben de yapabiliyorum...”
HAYATTA ‘ENGEL’ OLMAZ
Ankara’da ailesi ile çok mutlu bir yaşam sürüyor Barış... Aynı zamanda Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nde okuyor. Mutlaka tanışılması gereken bir isim O...
Efendi, güleç, bilgili, sempatik ve kültürlü... Aynen şunları söylüyor: “Önemli olan onurlu yaşamak... Çok çalışmak... Büyük işlere imza atmak. Göreceksiniz ki başarılarımın devamı gelecek. Engel diye bir şey olamaz. Her türlü engeli aşmamız gerekir. Onuru ve hırsı ile mücadele eden herkes, geç de olsa günün birinde hedefe ulaşır.”
TEK İSTEĞİ VAR, O DA SPONSOR
Bir isteği var Barış’ın... Kendisi için küçük, insanlık adına büyük bir istek... Sponsor desteği istiyor... Hani şöyle harçlığını verecek, malzemelerini tedarik edecek bir sponsor... Gönlündeki kulübü de söyledi. Ama yazmıyorum. Artık hangi kulüp kucak açarsa.
Yeter ki bir kulüp ya da bir şahıs, bu uluslararası gururumuza, bu büyük onurumuza destek versin... Barış engelleri tek tek geçsin... Barış olimpiyatlarda zirveye yükselsin... Yok mu ülkemizde böyle bir sponsor... Yok mu?..
PROTEZ BACAK HÜLYA AVŞAR’DAN
Hülya Avşar... Barış’ın şükranla andığı isimlerin başında geliyor. Avşar Kızı, “Daha hızlı koşabilsin, daha yükseğe atlayabilsin, daha güçlü olabilsin” diye Barış’a müthiş bir yardımda bulundu.
Barış’a protez aldı... Satın aldı. Şaşırmayın ama Hülya Avşar satın alana kadar Barış’ın çok iyi bir protezi bile yoktu... Geçen yıl kendisi adına düzenlenen tenis turnuvasında elde ettiği gelirle örnek bir davranışta bulunan Hülya Avşar, Barış’ın ve sevenlerinin gönlünü kazandı.
Diyor ki Barış, “Hülya hanımdan Allah razı olsun. Koşarken, mücadele ederken, sürekli enerjisini hissediyorum. Kazandığım madalyaları önce Hülya hanıma götüreceğim...”

İşte Barış Telli ve ‘ders çıkarılası’ hikayesi

FUTBOL 

Türkiye Ampüte Futbol Süper Ligi’nin gol kralı. 6 yılda 160 gole imza attı. Ampüte Milli Takımı’nda 50 maçta 15 gol kaydetti.
100 METRE 
Türkiye Şampiyonası’nda 15.9 koştu, şampiyon oldu, olimpiyat barajını aştı. 
YÜKSEK ATLAMA 
1.59’luk derecesiyle Türkiye Şampiyonu oldu, olimpiyat barajını aştı.
UZUN ATLAMA 
3.59’luk derecesiyle Türkiye Şampiyonu oldu, Atletizm Milli Takımı’nın sporcusu.

Barış Telli 4 yaşında geçirdiği trafik kazasında ayağını kaybetti. Ama azmi sayesinde engelleri aşarak başarılı bir sporcu oldu. Ampute futbolda olimpiyat şansı olmayan Barış, bu şansını atletizmde deneyecek. Zamanını spor salonlarında geçiren Barış, herşeye rağmen daha mutlu ve kendiyle barışık. Barış'ın tüm engellilere ışık tutacak bir hikayesi var.

Barış bize kendinden bahseder misin? 
1989 Kırıkkale doğumluyum. 1993 yılında futbolla tanıştığım ilk gün, trafik kazasında sağ ayağım ezildi. Tedaviler sonuçsuz kalınca ayağımı kesmek zorunda kaldılar. Belki de bu olay bana çocuk bayramında verilen en büyük hediye olmuştu! Herşeye rağmen içimdeki spor aşkını, özellikle futbola olan tutkumu hiç bir zaman kaybetmedim. Hala futbol topunun peşindeyim bir gün yakalamayı umut ediyorum. O dönemlerde yaşadığım psikolojiyi ailem sayesinde geride bıraktım. Tabii o zor günlerin bütün acısını beraber yaşadık. Gece yatağıma geçtiğimde hayallerime yoğunlaşır ayağımın olmadığını bildiğim halde futbolcu olduğumu hayal eder, maçlara çıkar, bütün stadyumun tek bir ağızla bana tezahürat yaparak ismimi söylediklerini duyar, ben de onları mutlu etmek için gollerimi atardım. 

Futbol ve atletizmde büyük başarı 
Profesyonel spor hayatına nasıl başladın? 

Ampute futbola lise 1. Sınıfta, öğretmenim Bekir Murat Altıntaş sayesinde başladım. Bize devamlı futbol maçı yaptırır, kendisi de sandalye çekip ders boyunca maçımızı izlerdi. Yarıyıl tatilinde bir gün beni aradı. Ankara'ya gelmemi ve beni ampute futbolla tanıştıracağını söyledi. TSK Rehabilitasyon Merkezi olan Karagücü takımına geldim ve futbola başladım. 2005'ten beri ampute futbol milli takım formasının heyecanını hala ilk günkü gibi yaşıyorum. Hayatımın dönüm noktası ampute futbol oldu. Sayısız takım ve şahsi ödüllerin sahibi oldum. Aslında en büyük ödüllerden biri de takım arkadaşlarım. Çok büyük birlik ve beraberlik var. Bu birlikteliğimizi başarılarımızla taçlandırıyoruz. Büyük bir aileyiz. 

Atletizme nasıl başladın? 

Atletizmle üniversite yıllarında tanıştım. Bu branş için geç kalmış olsam bile ilk katıldığım uluslararası atletizm şampiyonasında, Olimpiyat B barajını geçmeye hak kazandım. Atletizme biraz ilginç başladığımı söyleyebilirim. Üniversite atletizm derslerine katılmam normal sınıf arkadaşlarımla birlikte oldu. Dersimize giren Hacı Ahmet Pekel Hocam, benim katılma zorunluluğumu ortadan kaldırmıştı ama ben katılacağımı, benim için sorun olmadığını söylemiştim. Engelli koşu dersinde hocam, bunun çok zor olduğunu, denememem gerektiğini söyledi. Ben, "Hocam, ben zaten yıllardır engelli koşuyorum" dedim ve koştum. Ahmet Hocam çok şaşırmıştı, bu kadarını beklemiyordu. Uygun koşu protezine sahip olursak, beni olimpiyatlara hazırlayabileceğini söyledi. Benim küçük yaşlarda hayalini kurduğum, bayrağımızı göklere çektirip marşımızı okutmaktı. Bunun için özel karbondan yapılan koşu protezine ihtiyacım vardı ancak bunu yaptırabilecek imkanım yoktu. Özel protez olduğundan dolayı devlet karşılamamıştı. Ulaşabildiğim bakanlar ya da milletvekillerinden koşu protezi sözünü almama rağmen hepsi sözde kalmıştı. Benim sporda tek anlamadığım nokta, futbolcu olmak istediğimde tek ayağımın olması gerektiğini söylemeleri oldu. Atletizm branşını yapabilmem için çift ayak olmamı istiyorlar.

İki ayağın olsa Fenerbahçe'deydin 
Daha sonra ne oldu?

2009 yılında TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ne tedavisi için gelen eski Türkiye Futbol Federasyon ve eski Fenerbahçe Asbaşkan Vekili olan Hadi Neşet Türkmen ile tanıştım. Bizim bütün ampute futbol maçlarına gelip izliyordu. Benim ilk maçımı izlediğinde, odasına davet edip bana "Diğer ayağın da olsaydı bugün Fenerbahçe Spor Klübü'ne imza atmıştın" dedi. 2010 yılında Neşet Türkmen Başkanım'a ülkemi paralimpik atletizm branşında da temsil etmek istediğimi ve bunun için özel proteze ihtiyacım olduğunu ilettiğimde bizzat kendisinin ilgileneceğini söylemekle kalmadı, çok istediğim koşu protezini de yaptırdı. Geçen sene başkanımızı kaybettik. Beni çift ayak koşarken görmedi ama olimpiyat finalinde beni izleyeceğini biliyorum.