Dört Koldan Nevşehir Dünya’ya…………

Geçtiğimiz yüzyıl ve içinde yaşadığımız ve gelecek yüzyıllar bizlere gösteriyor ki yerel değerlerini ön plana çıkararak, kurumsallaşarak ve her şeyden önemlisi bir marka değeri oluşturma çabaları var olma mücadelesinin ana unsurunu oluşturmaktadır. Bu noktada bizlerde yaşadığımız NEVŞEHİR’imizi marka ve marka değeri oluşturulmasında üzerimize düşeni yapmalıyız. Bunun için;

1-     İçtiğimiz gazlı içeceklerin şişelerine pekmezimizi koyup satmayacağız. Al benisi ve içindekine anlam yükleyecek bir ambalaj oluşturmalıyız.

2-     Stadın etrafında gazeteden yapılmış külahlara bardakla doldurup kabak çekirdeği satışı değil, markası ve şekli olan ambalajda satacağız.

3-     Turizmimizi sadece kültür ve belli dönemlerde yapılan değil 12 ay yapılan; kültür, inanç, kongre, spor ve sağlık turizmine yönlendirmek ve marka değeri oluşturmak zorundayız.

4-     Taskobirlik NESU’nun tanıtılmasında katkıda bulunularak desteklenmesi gereklidir.

5-     Bunun gibi daha nice güzelliğimizi; patates, depolarımız, fasulyemiz, yaprağımız…………. 

6-     El emeğimiz, çanak, el örgüleri …………………… 

Devletler kendi ürettiklerini dünya çapında tanıtma çabalarını her yönü ile idrak ederek bizlerde NEVŞEHİR’imizde Kamu ve Özel sektör aracılığı ile üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bu noktada ilk etapta yapılması gereken NEVŞEHİR’imizin 4 çıkış kapısına yöresel ürünler pazarı kurulmalıdır. NEVŞEHİR’imiz Kayseri, Niğde, Aksaray ve Kırşehir yol güzergâhlarına NEVŞEHİR’imizin ürettiği bütün ürünleri nezih bir ortamda sergileyerek sadece Türkiye’ye değil tüm dünya’ya tanıtımını ve satışını sunmalıyız. Bunu yaparken marka değeri ve doğallığını ortaya çıkarmalıyız.  

Hep birlikte başarabiliriz……………………….

                                                                     Saygılarımla                          Yrd. Doç. Dr. Özden Taşğın