Nevşehir’de halka hitaben bir konuşma yapan cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Türkiye'nin kazanımlarını korumak, Türkiye'nin önünü açmak için meydanlara çıkıyoruz. Bu ülkede kazanımların göz göre göre heba edilmesine müsaade edemeyiz” dedi.

Damat İbrahim Paşa Bulvarı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Nevşehir’e bir şükran borcum var, onu ifade etmem gerekiyor. 10 Ağustos 2014 seçimlerinde Nevşehir, şahsıma verdiği yüzde 64,4 oranındaki destekle, farkını bir kez daha ortaya koydu. Bilhassa yüzde 88’e ulaşan desteğiyle Acıgöl ve yüzde 72’lik desteğiyle merkez olmak üzere, tüm Nevşehir’e şükranlarımı sunuyorum. Nevşehirli kardeşlerimin her birine kadirşinaslıkları için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İnşallah bu itimadınıza layık olmaya çalışacağım” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nevşehir'in, tarihin, tabiatın, kültürün, demokrasinin ve milli iradenin şehri olduğunu belirtti.

30 MAYIS FETİH ŞÖLENİ

Dün Adnan Menderes, Hasan Polatkan ile Fatin Rüştü Zorlu'yu idam eden darbecilerin ibretle hatırlandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın ise İstanbul'u fetheden güzel kumandanın, o muazzam ordunun sevinçle, salavatlarla, tekbirlerle, coşkuyla hatırlanacağını belirterek, Cumhurbaşkanlığının himayesinde, 30 Mayıs'ta İstanbul'da ‘Fetih şöleni’ düzenleneceğini söyledi.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Farkı görüyorsunuz değil mi? Milletin yanında, kalbinde yer almakla karşısında yer almanın farkını görüyorsunuz değil mi? Biz hep milletin yanında yer aldık, milletin gönlünde yer edinmenin çabası içinde olduk. Nevşehir, verdiğimiz mücadelenin şahididir. Bugüne kadar Nevşehir'i hiç utandırdık mı, bugüne kadar Nevşehir'in rızası hilafına bir adım attık mı?" dedi. Hacı Bektaş Veli'nin, "Dostumuzla beraber, yaralanır kanarız, her nefeste aşk ile Yaradanı anarız. Erenler meydanına, vahdet ile gir de gör. Kırk budaklı şamdanda kırkımız bir yanarız" dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz hep milletimizle birlikte yaralandık, milletimizle yandık. 12 yıldır diğer 80 vilayetimizle Nevşehir'e de hizmet etmenin, Nevşehir'i 2023 Türkiye'sine hazırlamanın çabası içinde olduk" dedi.

NEVŞEHİR’E YAPILAN YATIRIMLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nevşehir'e 12 yılda 4 katrilyon liralık yatırım yapıldığını ve eğitim, sağlık alanlarındaki yatırımlara işaret ederek, Ürgüp ile Niğde-Nevşehir istikametindeki yeni yolların projelerinin hazırlandığını, Antalya-Kayseri hızlı tren projesinin Nevşehir üzerinden hayata geçirileceğini bildirdi. 11,5 katrilyonluk bu yatırımın Nevşehir'e büyük katkı sağlayacağına inandığını, Cumhurbaşkanı olarak bu yatırımların takipçisi olacağını kaydeden Erdoğan, "Durmak yok yola devam diyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 70 yılının koalisyonlarla geçen 40'ının kayıp ve heba olduğunu, 1983'ten bugüne kadar koalisyonlarla milli gelir arasındaki ilişkiye bakıldığında her şeyin ortaya çıkacağını belirtti.

“LAFLA MİLLİYETÇİLİK OLMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal tek başına iktidara geldiğinde 1983'te kişi başına düşen milli gelirin bin 765 dolarda olduğunu, tek parti döneminin bittiği 1991'de bu rakamın iki katından fazla artarak 3 bin 800 dolara ulaştığını aktardı. Ardından koalisyon döneminin başladığını, 2002'de bu rakamın artmak bir yana, 3 bin 500 dolara düştüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Biz öyle aldık. Daha önceki 8 yılda iki kattan fazla artış var, buna karşılık koalisyonla geçen 10 yılda geriye gidiş var. 12 yıllık Başbakanlığım döneminde, 3 bin 500 dolardan aldığımız kişi başına milli geliri, 10 bin 500 dolara çıkardık. Yani tam 3 katlık artış. Türkiye'ye bu zenginliği nasıl kazandırdık, istikrar ve güven ortamı sayesinde. Banka hortumlamalarına, faiz lobilerine, IMF çetelerine, yanlış yatırımlara son verdik. 25 banka batırdı bizden öncekiler, zarar neydi, 40 milyar dolar. Kimlerin iktidarda olduğunu biliyorsunuz, anlatmama gerek var mı? Lafla milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik bu ülkeye hizmetle olur. Bu ülkenin kasalarını boşaltmakla olmaz. IMF'ye 23,5 milyar dolar borçlandılar, kim ödedi, biz ödedik. Şimdi IMF bizden borç istiyor. Milli bankamız Merkez Bankası kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi, 122 milyar dolar var. Milliyetçilik öyle kafatası milliyetçiliğiyle olmaz, kuru milliyetçilik olmaz, böyle olur, kasayı doldurmakla olur."

ANTALYA’DA G-20 TOPLANTISI

Türkiye'nin, dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olarak Antalya'da G-20 toplantısına ev sahipliği yapacağını, altyapı ve üst yapı yatırımlarıyla Türkiye'nin sıçradığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "Biz geldik 79 senede Türkiye'de yapılan bölünmüş yol 6 bin 100 kilometre. Peki, biz 12 yılda bunun üzerine ne ilave ettik? 17 bin 600 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Kaç tane havalimanı vardı biliyor musunuz, 26. Şimdi 55 tane var. Nereden nereye. Olay bu" diye konuştu.

Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdıklarını, kendilerinden önce Türkiye'de hızlı tren yatırımlarının olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bin 213 kilometre hızlı tren hattı var. Ankara-İstanbul, Ankara-Konya, Konya-Eskişehir, bu hatlar yapıldı, Sivas devam ediyor. İnşallah bu rakam 2023 yılına kadar 13 bin kilometreye uzanacak. Milli eğitimde 79 yılda 346 bin derslik vardı, biz 12 yılda buna 234 bin derslik ilave ettik. Farkımız bu. Öğrencilerimiz bundan önce kitap bulamıyordu, şimdi kitaplarını ücretsiz alıyor. Üniversite sayısı 76'ydı, şimdi 191 oldu. Üniversite olmayan ilimiz kalmadı. Yurtlarda yatak kapasitesi 182 bin, biz buna 12 senede 207 bin daha ilave ettik. Şu anda yaklaşık 400 bine ulaştı. Sağlıkta muhteşem bir dönüşüme imza attık. Biz geldiğimizde bin 78 sağlık kurumu vardır, şimdi buna 2 bin 500 sağlık kurumu ilave ettik. Ambulans sayısı bütün Türkiye'de 617 taneydi, biz bunun üzerine 3 bin 450 tane ambulans ilave ettik. Şimdi helikopter, jet ambulanslar var. Modern ülke bu. Türkiye'de 79 yılda 195 baraj inşa edilmişti, biz 12 yılda bunun üzerine 279 baraj ilave ettik. Biz buyuz. Bizden önce yapılan toplu konut sayısı 43 bindi ama biz 12 yılda 657 bin konut inşa ettik" dedi.

“BİZDEN ÖNCEKİ HÜKÜMETLER ZÜĞÜRT KALDI”

Kendilerinden önceki hükümetlerin züğürt kaldığını, zorunlu tasarruf adı altında işçinin, memurun maaşından kestiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Başbakan koltuğuna oturdum, önüme işçinin, memurun alacağını koydular. Ne kadar biliyor musunuz? 15 katrilyon. Arkadaşlarıma, 'İlk işimiz bu parayı ödemek olacak' dedim. Hemen sendikalarla arkadaşlarımızı bir araya getirdik, bu parayı ödedik. Memura, işçiye dediler ki, 'Sizi konut sahibi yapacağız'. Kardeşlerim ne konutu ya! Parayı kestiler. İşçinin, memurun 3,5 katrilyon alacağı vardı. Toplamda 18,5 katrilyon, onu da biz ödedik. Biz buyuz. Onlar borçlandı, biz ödedik. Devlet milletine, işçine, memuruna borçlu olur mu? Şimdi bakıyorum da kurusıkı atıyorlar. Asgari ücreti ihaleye çıkartmışlar. Birisi diyor 'bin 400', birisi diyor 'bin 500', birisi diyor 'bin 600', birisi diyor '5 bin'. Ben de diyorum ki: Var mı artıran. Hale bak ya. Sizin bir geçmişinizi, cemaziyel evvelinizi biliyoruz. Siz memuru, işçiyi sömürdünüz. Hastane kapılarında bizi inim inim inlettiniz. Benim vatandaşım eczaneden ilacını alamıyordu, istediği hastaneye gidemiyordu. Milletini sevmek, insanı sevmek, milletçilik budur. Lafla milliyetçilik olmaz."

Yasakların Türkiye'sinden, hürriyetlerin Türkiye'sine ulaşılmasını sağladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeciler, cuntacılar, vesayetçiler ve bunların tetikçiliğini yapan medyaya karşı büyük mücadele verdiklerini söyledi.

“BİZİ ZAFERDEN ZAFERE KOŞTURAN İMAN BİRLİĞİMİZDİR”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Mihraptan ilahi kelam geliyor. Yere, dipsiz gökten selam geliyor. Ne para ne pul, savulun kalplere İslam geliyor" dizelerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede birçok şeyin anlaşılamadığını ya da anlaşılmak istenmediğini dile getirerek, "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker. Bir şey bizi sindiremez, gökler yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa biz oyuz ki imanıyla övündüğümüz ecdadımız, korkutucu şeylere hiçbir gün diz çökmemiş. Zaferlerin kapusu, Anadolu'nun tapusu, Malazgirt'ten ta Çanakkale'ye imanın geçilmez kalesine kadar ecdadımı zaferden zafere koşturan şey nedir? İşte şu içinde gördüğünüz iman birliğidir" şeklinde konuştuğunu ve söz konusu malum olayların yaşandığını söyledi.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüzde 52 ile seçilmiş cumhurbaşkanına idam’ başlığını attılar, üzerine de benim resmimi koydular. Bir de kurnazlık yapıyorlar. 'Biz böyle bir şey yapmadık'. Dürüst olun dürüst. Adam gibi adam olun" diyen Erdoğan, "O dolarlarınız, o paralarınız, o sermayeleriniz, o şirketleriniz sizi hiçbir zaman, bilesiniz ki o büyük hesap gününde, o hesaptan kurtarmayacak. O büyük hesap günü ebedi âlemdir. Orada hesaplar şaşmaz. Orada rüşvet geçmez. Orada yolsuzluk yok. Orada terazi çok dürüst tartar" dedi.

“BİZ BU MEYDANLARDAN GELDİK, BU MEYDANLARDAN ALLAH'IN İZNİYLE ÇIKMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan yurt dışının da devreye sokulduğunu belirterek şunları söyledi: "Biz Türkiye'nin kazanımlarını korumak, Türkiye'nin önünü açmak için meydanlara çıkınca da 'Vay efendim Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı'. Elbette meydanlara çıkacağım. Türkiye'nin kazanımlarının göz göre göre heba edilmesine müsaade edemeyiz ki. Ben cumhurun başkanıyım. Cumhur bana görev verirken 'Haklarıma sahip çıkacaksın' dedi. Bunu anlatmam lazım"

MHP, CHP ve HDP'nin Yüksek Seçim Kurulu'na müracaat ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabi ret ret ret. Bunlar ne anayasa biliyor ne şu ne bu. Zannediyorlar ki böyle dersek sustururuz. Susturamazsınız, biz bu meydanlardan geldik, bu meydanlardan Allah'ın izniyle çıkmayacağız" dedi.

Milletin tarafında olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her partiye eşit mesafedeyim tamam ama benim de gönlümde herhalde bir aslan yatıyor. Bu sözlerimi ifade etmekten kimse beni alıkoyamaz. Darbecilere, vesayetçilere, bölücülere, paralellere karşı milletimin, ülkemin hakkını savunacağım" diye konuştu.

“BÖLÜCÜ ÖRGÜT İLE PARALEL ÖRGÜT BİR OLDU”

Yeni Türkiye'nin inşası, yeni anayasa, başkanlık sistemi için düşündüklerini paylaşacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun millete karşı sorumluluğunun gereği olduğunun altını çizdi. Bir ittifaka gidildiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aslında bu ittifak başından beri vardı ama ilk defa bu kadar genişledi. Bölücü örgüt ile paralel örgüt bir oldu. Yanlarına Ermeni lobisini, New York Times gazetesini de aldı. Türkiye'de siyaseti dizayn etmeye çalıştılar. Tutmaz. Siyaset mühendisliği ana muhalefetin genlerinde zaten var. Milliyetçi olduğu iddiasındaki parti de geçmişine ve tabanına ihanet pahasına bu ittifakta yerini aldı. Kendisine prens olarak da bölücü örgütün güdümündeki partiyi seçtiler. Hep birlikte onun için çalışıyorlar. Hani ben diyorum ya, bir popstar çıkardılar, doğru söylemiş miyim? İyi saz çalıyormuş, sesi de güzelmiş öyle diyorlar. Hayırlı olsun. 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döküp 50 kişinin ölümüne sebep olan bu değil miydi? Bir yandan da milleti tehdit etmekten geri durmuyorlar. Neymiş efendim, bölücü örgütün ve paralel yapının desteklediği parti barajı aşamazsa kriz çıkarmış, erken seçime gidilirmiş. Kim söylüyor bunu, bir yanda milliyetçi olduğu iddiasındaki partinin genel başkanı söylüyor. Böyle bir yanlış olabilir mi, bunu nasıl söylersin? Bu ülkenin güvenlik güçlerini tepeden tırnağa nasıl yok farz edersin."

“BİZ VESAYETLE ÇARPIŞA ÇARPIŞA BUGÜNLERE GELDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu ülkede hukuka, yasalara ters hareket edenin gerekli muameleyi göreceğinin belirterek, "Kimlerin nerelerde bir araya geldiğini görüyor musunuz? Nevşehir bu oyuna izin verir mi? İşte bunun için Hacı Bektaş-ı Veli'nin diyarında buradan sesleniyorum; bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Ben de şunu ilave ediyorum, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız" dedi.

200 aydının hazırladığı belirtilen imza kampanyasına ilişkin olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sözüm ona 'aydın' kisvesi altında 200 kişi bir araya gelmiş bildiri yayınlamış. Onların da derdi eş başkanların partisinin barajı geçmesi. Bizi de vesayet rejimi oluşturmakla suçluyorlar. Biz vesayet rejimini 27 Mayıs darbesinden, 12 Eylül darbesinden, 28 Şubat post modern darbesinden, 27 Nisan bildirisinin okunduğu zamandan biliriz. Biz vesayetle çarpışa çarpışa bugünlere geldik. Bugün illa bir vesayet arayacaklarsa gitsinler arkasında durdukları yere baksınlar" diye konuştu.

“BU AYDINLARIN HİÇBİR MİLLÎ MESELE İÇİN BİR BİLDİRİ YAYINLADIKLARINI GÖRMEDİK”

Vesayete niyetlenmenin 'Van'da bilboardlara kan akan musluk resimleri asmak' olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Vesayeti istemek, bölgenin her yerinde vatandaşlarımızı kendilerine oy vermeleri için tehdit etmektir. Vesayeti desteklemek Diyarbakır'da 3. kattan atılan, bıçaklanarak otomobille üzerinden geçilen Yasin Börü'nün katline ses çıkarmamaktır. Bu sözde aydınların 6-8 Ekim olaylarında öldürülen 50 kişi için bildiri yayınladıklarını duydunuz mu, gördünüz mü? Ne aydını, bunlar karanlık, karanlık. Bunların hiçbir millî meselesi yok. Hiçbir millî mesele için bir bildiri yayınladıklarını görmedik, göremezsiniz. Çünkü bunlar hiçbir zaman benim milletimin canının, inancının, kültürünün, tarihinin, değerlerinin yanında yer almadılar. Bunlar her zaman milletin karşısında oldular."

“MİLLETİMİZİN BUNLARDAN SORULACAK ÇOK HESABI VAR”

Şair Erdem Beyazıt'ın "Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır, her kırışığı sorulacak bir hesabı, her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır" dizelerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin bunlardan sorulacak çok hesabı var. Milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığımızı kapatmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. İmam hatip okullarını kapatmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. Din derslerini kaldırmak isteyenlerden sorulacak hesabı var. 'Taksim Kâbe’mizdir', 'Kâbe Arap'ın olsun, bize Çankaya yeter' diyenlerden sorulacak hesabı var. Milletimizin istikrar ve güven ortamına kast edenlerden sorulacak hesabı var" dedi.

“NEVŞEHİR 7 HAZİRAN'DA HESAP SORMAYA HAZIR MI?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşlara şöyle seslendi: "Nevşehir 7 Haziran'da bunlardan hesap sormaya hazır mı? Nevşehir 7 Haziran'da yeni Türkiye'nin yolunu açıyor mu? Nevşehir 7 Haziran'da yeni anayasa ve başkanlık sistemi için güçlü bir irade ortaya koyuyor mu? Bizim Rabia’mız var. Rabia’mızı öyle bir haykıralım ki ana muhalefetiyle yavru muhalefetiyle eş başkanlarıyla bölücü örgütüyle paralel örgütüyle Ermeni lobisiyle hepsi duysun. Rabia. Tek millet. Ne var bunun içinde? Kürt'ü, Türk'ü, Laz'ı, Arap'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Boşnak'ı, Arnavut'u, Roman'ı ne varsa 78 milyon, tek millet. Tek bayrak. Bayrağımızın rengi, şehidimizin kanıdır, hilal bağımsızlığımızın ifadesidir; yıldız şehidimizin sembolüdür. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Tek vatan. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bazıları, operasyona hevesleniyor. Bölücü terör örgütü, karşısında bizi bulurlar, silahlı kuvvetlerimizi bulurlar, güvenlik güçlerimizi bulurlar. Hepsinden öte, milletimizi bulurlar.  Tek devlet. Devlet içinde devlet olur mu? Çıkmış bir paralel devlet. Siz ne yapıyorsunuz? Akıllı akıllı, uslu uslu bu ülkede çalışmak varken; bu devleti içinden ele geçirmek, nereden çıktı bu iş? Ne oldu, sonunda oyun bozuldu, öyle mi? Düşün, beni dinleyecek, Cumhurbaşkanını dinleyecek, Anayasa Mahkemesi'ni dinleyecek, Genelkurmay Başkanı'nı dinleyecek, aklınıza ne gelirse, tüm bakanları dinleyecek. Ne oldu? Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncü de... Olay bu.

“PARALEL ÖRGÜTÜN İNLERİNE GİRDİK”

Başbakan olduğu dönemde "bunların inlerine gireceğiz" şeklinde açıklama yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Girdik mi? Girdik. Şimdi Türkiye'den kaçıyorlar. Ben merak ediyorum, 1999'da kaçan niye ABD'ye, Pensilvanya'ya gitti? Sen, vaiz değil miydin? Sen hoca değil miydin? ABD'de ne işin var? Mekke'ye Medine'ye gitseydin? Niye oraya gittin? Bunların da biliyorsunuz, her ilde imamları var. İmam, mihrabı terk eder mi? Bunları da yapmaya başladılar, kaçıyorlar. Onlar da kovalanacak. Hukuk içinde ne gerekiyorsa bunlara hepsini yapıyoruz ve yapacağız. Durmak yok" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin Hacı Bektaş-ı Veli gibi "doğruluğun dost kapısı olduğunu" ifade ettiklerini söyleyerek, sözlerini şöyle tamamladı: "İnşallah bu dost kapısından ömrümüz boyunca da ayrılmayacağız. Ahde vefanız için her birinize bir kez daha teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.”

Konuşmasını ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nevşehir’deki programını tamamlayarak, Aksaray’a hareket etti.