Gülşehir Anadolu Lisesi öğrencileri ,Karavezir Seyit Mehmet Paşa’nın hayatını,eserlerini ilgi ile öğreniyorlar.Gülşehir Anadolu Lisesi tarih öğretmeni Tayfur Urgenç’in konu ile ilgili anlatımlarını dinleyen öğrenciler ,ecdadlarını tanımanın mutluluğunu yaşadılar.

Peki kimdir? ”Silahdar Karavezir Seyyid Mehmed Paşa”
I. Abdülhamid saltanatında, 22 Ağustos 1779 – 20 Şubat 1781 tarihleri arasında bir yıl beş gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır .Nevşehir ‘in Arabsun kazasının (günümüzde Nevşehir ilinde bağlı Gülşehir ilçesi) bir köyü olan Karacaşar’da 1735’de doğmuştur. 1747’de on iki yaşında İstanbul’a gelmiştir. “Aşçıbaşı” diye şöhreti olan Sürre emini Süleyman Ağa dayısı olduğundan kendisini sarayda helvahaneye kaydettirmiştir. Bu gencin yetişmesini arzu eden Süleyman Ağa, yeğeninin eğitimi ve tahsilini yakın dostlarından olup yeniçeri ocağının 56. Ortası subaylarından Hacı Odabaşı’ya havale etmiştir. Seyyid Mehmet beşyıl kadar Hacı Odabaşı’nın nezareti altında eğitim almış; bir müddet dayısının hizmetinde bulunmuş ve dayısının ölümü üzerine 1173’de zülüflü baltacılar ocağına kaydedilmiştir. Seyyid Mehmet, bu ocakta da okumaya ve kitabete önem verip eğitimini ilerletmiş ve bu nedenle Aralık 1761’de Enderun’ada hazine odasına alınmıştır. Eğitimi nedeniyle de 9 Mart 1762’de hazine odası ikinci yazıcılığı görevi verilmiştir. Bu sırada Seyyid Mehmet Efendi’nin kardeşi Helvacı Mustafa Ağa veliaht Abdülhamid’in kahveci başılığında bulunmakta ve veliahdın işlerinin baş idarecisi olduğu için Seyyid Mehmet Efendi’de o tarihlerde Abdülhamid’e kapılanmıştır. I. Abdülhamit 21 Ocak 1774’de tahta çıkınca Seyyid Mehmet Efendi 20 Şubat 1774 te has odaya nakledilerek mabeyinci ve yirmi bir gün sonra hazine kethüdası ve 4 Mart 1775 de de padişahın silahdarı olmuştur.

Çok zeki, anlayışlı ve cidden değerli bir kişi olan Seyyid Mehmet Efendi, padişahın teveccühü dolayısıyla devlet idaresine büyük etkilerde bulunmaya başlamıştır. Kendisine rakip olabilecekleri birer birer saraydan uzaklaştırmıştır. Sadrazam azil ve tayinlerinde de etkili olup istediği kişiyi sadrazam yaptırabilecek ve o mevkide bulunan beğenmediği kişiyi azlettirecek kadar nüfuz elde etmiştir.

Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra I. Abdülhamid reform yapmak isteyerek sadarete tayin ettiği vezirlere geniş selâhiyet veriyor görünmekteydi. Ama bu yetkiler hatt-ı hümayunlarda kalıyordu. Sadrazamlar mevkilerinde tutunabilmek için Karavezir Seyyid Mehmet Efendi ile iyi geçinmeye mecbur kalmaktaydılar ve, kendilerine verilen yetkileri istedikleri gibi kullanamıyorlardı. Bunun yanında, Küçük Kaynarca’dan sonra Sultan’ın sadrazam olarak seçtiği kişiler arasında reform işlerini kavrayıp başaracak yetenekli, cesur, değerli vezirler bulunmamaktaydı.