Geçen hafta yürürlüğe giren anlaşma doğrultusunda bölgeden tehcir edilen aralarında çocuk ve yaşlıların da olduğu binlerce mazlum, göç ettikleri alanlarda İHH İnsani Yardım Vakfı görevlilerince karşılanıyor.

Yaşadıkları kentlerde, sığınaklarda dahi yoğun bombardıman nedeniyle hayata tutunmakta zorlanan mazlumlar, bu kez göç ettikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalıkla pençeleşiyor.

İHH Nevşehir İnsani Yardım Derneği İl Başkanı Baki Öncel, yaptığı açıklamada, Suriye’de savaşın başladığı ilk günlerden beri bin bir türlü eziyet ve işkence ile karşılaşan mağdur ve mazlum Müslümanlara yönelik yardım kampanyası başlatıldığını duyurdu.

Bölgeye acil olarak insani yardım malzemesi götürülmesi gerektiğini vurgulayan Öncel, Türk ve dünya kamuoyunu göz göre göre ölümle yüz yüze bırakılan insanlara yardıma çağırdı.

Doğu Guta bölgesinde yaklaşık sekiz yıldır sıkıntı yaşayan mazlumlara yardım göndermek isteyenlerin 0535 932 71 25 numaralı telefona ulaşarak İHH aracılığıyla yardım gönderebileceği belirtildi.

Öncel açıklamasında şöyle konuştu: “400 binden fazla insanın yaşadığı Doğu Guta bölgesi, 5 yılı aşkın bir süredir Esed rejimi tarafından muhasara altında tutulmaktadır. İnsani krizin zaten derin olduğu bölge, son aylarda yoğunlaşan saldırılarla kısa süre içinde binlerce sivilin hayatını kaybettiği bir toplu mezara dönüştü. Son 4 ayda çoğu kadın ve çocuklardan oluşan yaklaşık 2 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği ve binlerce insanın yaralandığı bölgede insani kriz hat safhaya ulaştı. Kuşatma altındaki insanlar videolarla dünya kamuoyuna seslerini duyurmaya çalışıyor. 2013 yılından itibaren çocuk ve bebekler gıda yetersizliğinden; yaralılar da tıbbi malzeme yetersizliğinden dolayı ölüyor ya da ölmek üzere. Esed rejimi, Doğu Guta'ya başta varil bombası olmak üzere her türlü silahı kullanarak kara ve hava saldırıları düzenliyor. Yapılan saldırılar; kimyasal silah, varil, vakum, misket ve sığınak delici bombalar kullanılarak gerçekleştiriliyor. Guta bölgesi başkent Şam’a yakın olması nedeniyle stratejik bir konumda ve geçmişten beri şiddetli çatışmaların yaşandığı bir bölge. 2013 yılında Esed rejimi bu bölgede ayrım gözetmeksizin kimyasal sarin gazı saldırılarında bulunmuş ve çocuklar dahil olmak üzere yüzlerce insan hayatını kaybetmişti.  Ve uluslararası camia bu katliamlara sessiz kalmıştı. Ambargo altına alınan bölgelerde sivillere yönelik yoğun bombardıman ve derin bir insani kriz ardından muhalifler teslim olmaya zorlanmakta. Esed rejimi, Humus, Hama, Halep ve birçok yerde uyguladığı “Açlıkla terbiye” stratejisini Doğu Guta’da da uygulayarak ilgili bölgedeki tüm sivilleri kitlesel olarak cezalandırmayı hedefliyor. Binlerce yaralının bulunduğu bölgede 2013 yılından itibaren kuşatmadan dolayı tıbbi yetersizliğinden dolayı 300’den fazla kişinin ölüm döşeğinde olduğu aktarılmaktadır. Çocuk ve bebeklerin gıda yetersizliğinden; yaralıların da tıbbi malzemelerin yetersizliğinden dolayı öldüğü yada ölmek üzere olduğu kaydediliyor. Doğu Guta’da insanlar ya ölüme sürükleniyor ya da tehcire mahkum ediliyor. Geçen hafta yürürlüğe giren anlaşmayla birlikte Doğu Guta'dan tehcir edilen aileler, Haresta, Zemelka, Arbin ve Ayn Terma ilçelerinin yanı sıra çeşitli mahallelerden aileler İdlib'e gönderilmeye başlandı. Gelen aileler, Hama'da Suriye rejiminin bulunduğu yerin sıfır noktasındaki Madık Kalesi yakınlarında karşılanıyor. Tahliye anlaşmasıyla birlikte yerinden tehcir edilenlerin sayısı bugüne kadar yaklaşık 25 bin.

Tahliyelerin art arda gelmesi ve konaklama tesislerinin yetersiz kalması nedeniyle de aileler, Türkiye sınırına yakın konumda bulunan mescid ve okul gibi alanlara yerleştirildi.

Doğu Guta’dan tahliye edilen aileleri İHH olarak karşılıyoruz ve insani yardım malzemesi ulaştırıyoruz. Tüm bu nedenlerden dolayı 8 yıldır Suriye halkına sahip çıkan necip milletimizi yine mazlum ve mağdur kardeşlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bölgede acil olarak; gıda, çadır, battaniye ve sünger yatak ihtiyacı bulunmaktadır. Gün bugündür, gün “Ya ölüm ya tehcir” kıskacında sıkışmış Doğu Gutalı kardeşlerimize sahip çıkma günüdür.

Son olarak Doğu Guta’da yaşanan katliamların durdurulması ve tehcirle yurtlarından edilmelerin sona erdirilmesi için Türkiye ve dünya kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyor, mazlumlara sahip çıkmaya davet ediyoruz”.