İHH'ya ve Katar Kızılayına ait bilgisayarlara hukuksuzca el konulduğunu ifade eden Öncel, şöyle konuştu:

"Avukatlarımız tarafından yapılan itirazlara rağmen usuli işlemler gerçekleşmemiştir. Kurumumuz bu saatten itibaren bu usulsüzlükle oluşan eklenebilecek aleyhe hususların da kaybolacak lehe hususların da sorumluluğunu iş bu emniyet amirlerine ve savcıya yüklemiştir. Bu operasyonun uygulanma şekli çok net bir şekilde göstermektedir ki uzun süredir İHH'yı El Kaide ile irtibatlandırma çabası bu aşamaya kadar ulaşmıştır. Tüm planlamalara rağmen direkt İHH'ya suç atamayanlar bir İHH personelini hedef alarak ve bu personel üzerinden İHH'yı bağlantılandırmaya çalışmaktadır."

İHH'nın Suriye halkına yardım etmekten ve mazlumların yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceğini vurguladı.

"İHH 20 yıllık ve Türkiye halkıyla beraber dünyanın dört bir yanında ki vicdanların yetimlerin kurumudur. Hiçbir örgüte, devlete ve hükümete bağlı değildir. İradesi de kendi yönetim kuruluna aittir. Mavi Marmara olayının ardından İsrail, Neoconlar, Suriye'ye yardımın kesilmesini isteyenler ve bunların yerel işbirlikçileri tarafından hedef alınmıştır. İHH hakkında bu operasyonlara ve bu hukuksuzluklara imza atanlar da bu amaca hizmet etmektedirler.