Turgay Güler'in yönettiği ve Prof. Dr. Mehmet Çelik'in yorumcu olarak katıldığı 'Sıradışı Tarih' tarihin tozlu sayfalarını karıştıracak ve bilinen tarihin ardındaki bilinmeyenleri ortaya koyuyor.​

Yakın dönem Türkiye tarihinde yaşanan önemli olayların ve perde arkasının konuşulduğu Sıradışı Tarih; farklı sorular, başka yorumlar ve gerçek açılımlar ile geçmişe ayna tutmaya devam ediyor. 

Tecrübeli Gazeteci Turgay Güler’in sunumu ve Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik’in derin tarih bilgisiyle Ülke TV ekranlarına gelen Sıradışı Tarih'in en son bölümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın, gizlenen sır vasiyeti ile mezar taşını gündeme taşındı. 


Son yıllarda ulusal kanallarda yapılan proğramlarda her fırsatta dile getirmesiyle Türkiye’nin gündemine oturan Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın vasiyetnamesi, bu mübarek kadının iman ve takvadaki üstünlüğünü ıspatlıyor. Dindarlığı ve Bektaşi postnişini Rıfat Efendi'ye bağlılığı sebebiyle Molla Zübeyde diye anılan Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım, Hz. Peygamberin tavsiyesine uyarak, bizzat kendi vasiyetini kaleme aldırmıştır. Zira Hz. Peygamber (sav), "Vasiyet etmek istediği bir şeyi olup da, vasiyeti başucunda yazılı olmadan iki gece geçirmek Müslüman için uygun değildir" (Buhârî, Vesaya, 1; Müslim, Vesaya, 1, 4) buyurmuştur. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği üzere Zübeyde Hanım'daki bu dindarlık ve iman hassasiyeti, Rıfat Efendi'yle manevi bağı, O'na olan teslimiyet ve sadakati sebebiyledir. Hacı Bektaş Veli dergâhından Selanik postnişini Rıfat Efendi, Atatürk'ün ailesi ve kendisi üzerinde tesiri ve himmeti olan bir Hak dostudur. Nitekim Gazi Mustafa Kemal'ın hayat ve hatıratını çeşitli eserleriyle kaleme alan Falih Rıfkı şunları nakletmektedir:

"Çocukluğunu ve gençliğini yakından bilen Kılıçoğlu Hakkı bana yazdığı mektupta der ki: Ailece pek yakındık. Zübeyde Molla'yı ikinci defa kocaya veren benim büyük kaynatam Şeyh Rıfat Efendi'dir. Mustafa Kemal tatillerde Selânik'te sılaya geldiği vakit büyük kaynatamın tekkesine gelir, ayin günlerinde dervişler halkasına katılarak, Huuu, Huuu diye kan ter içinde kalıncaya kadar döner dururmuş" (Falih Rıfkı Atay, Çankaya, s. 11). Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve mübarek annesi Zübeyde hanımı rahmetle anarak; O'nun vasiyetini iz'an ve vicdan sahibi her vatan evladının bu vasiyetteki iman ve takvayı idrak etmeleri dileğimizle teberrüken sunuyoruz:

O tarihlerde Zübeyde Hanım kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek vasiyetini yazdırmak ister. Yakın komşulardan üç şahit çağrılır ve vefatından yaklaşık 11 ay önce vasiyetname yazılır. Zübeyde Hanım kâğıda önce mührünü basar, sonra da baş parmağını.

Zübeyde Hanım'ın ölümünden 11 ay önce 3 şahit eşliğinde yazdırdığı vasiyetname.  ​

İşte Atatürk'ün Annesi Zübeyde Hanım'ın vasiyeti:

"Ben Zübeyde, mevcut mallarımın üçte birini ayırarak aşağıdaki gibi sarf ve vakfedilmesini vasiyet eylerim" diye başlayan ve 16 maddeden oluşan uzunca bir metin içeren vasiyetnamenin özeti şöyle;


LA İLAHE İLLALLAH SESLERİYLE GÖMÜN
1. Ölünce yıkanıp kefenlenme ve kabir yaptırılma işiyle dedegân (bununla Mevlevi dervişlerinin kastedildiğini Şemseddin Sami yazıyor) ve tehlilhân (cenazelerde yüksek sesle "La ilahe illallah" diyen) efendilerle beraber kabrine götürülmek istiyor. Defnedildiğinin üçüncü günü akşamı hafızlar, hocalar, akraba ve ahbapların akşam yemeğine davet edilerek yemekten sonra Kur'an-ı Kerim'den cüzler okunması ve duanın ardından hafız ve hocalara para dağıtılması için 450 lira kâğıt para bırakıyor.
2. Beşiktaş'taki Yahya Efendi'nin yakınına defnedilmek istiyor.
3. Yahudi iken Müslüman olan Hayriye Hanım'a, onun ölümü halinde oğluna 10 lira verilecektir.
4. Daima akmak üzere şehrin münasip bir yerinde bir çeşme yaptırılıp suyu akıtılmak ve ara sıra tamirine sarf olunmak üzere 475 lira tahsis edilecektir.
5. Her cuma günü namazdan bir saat önce başlayarak ezan okununcaya kadar uygun bir camide cemaate iki cüz Kur'an tilavet ettirilerek okuyanlara nemasından verilmek üzere 490 lirayı bırakıyor ve ekliyor: 4. maddenin hükümleri için şer'i mahkemelerde vakfiyenin tescil ettirilmesi.
6. Oruç, namaz ve günahlar için ve Kurban Bayramı'nın ilk günü 5 adet kurban kesilmek ve eti talebeye yedirilmek ve Kur'an hatmettirilmek üzere bir defaya mahsus olarak Çocuk Esirgeme Kurumu'na (Dârü'l-Eytâm'a) 200 lira bağışlanacaktır.
7. Paramı Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendi'ye teslim ettim. Osmanlı Bankası'nda muhafaza edecektir. Kâmil ve Cemal beyler burada saydıklarımın yerine harcandığını belgelendirerek oğlum Mustafa Kemal Paşa'ya hesap vereceklerdir.
Bir cenazenin bütün dinî muamele ve geleneklerin ayrıntılı olarak zikredildiği bu metnin en fazla dikkatime batan tarafı, Zübeyde Hanım'ın Kanuni'nin süt kardeşi Yahya Efendi'nin yanına gömülmek istemesidir. Tabii sadaka-i cariye olarak çeşme yaptırılması ve çeşme için vakıf kurulması istekleri de çok önemli. Bir başka nokta ise kazaya kalmış oruç ve namazları için kurban kestirmek istemesi. Tabii bu işlerin takibi işini sevgili oğluna emanet etmesi ise bambaşka güzellikte bir mesaj içeriyor.

İŞTE  ZÜBEYDE HANIM'IN 16 MADDELİK SIR VASİYETİ.

BEN ZÜBEYDE..

"Ben Zübeyde, mevcut mallarımın üçte birini ayırarak aşağıdaki gibi sarf ve vakfedilmesini vasiyet eylerim" diye başlıyor.

"Dersaadet'te Beşiktaş'ta Akaretler'de 76 numaralı hanede mukim Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin validesi, ben Zübeyde emvâl-i mevcudemin sülüsünü bi't-tefrik bervechi âti sarf ve vakfedilmesini vasiyet eylerim:

1. Vefatımda techiz ve tekfin ve kabir ile dedegân ve tehlilhân efendiler ile, makbere götürülmek mesârifi ve defnin üçüncü günü akşamı huffâz ve hâcegân ve akraba ve ehibbâ ve komşulardan münasip görülecek zevât-ı sal hun davet edilerek akşam yemeği it'am ettirildikten sonra; hatm-i Kur'ân zımnında eczâ-i şerife tilâvet ettirilecek ve duayı müteakip huffâz ve hâcegâna hediyyeten münasip miktarda tevzi edilmek üzere ve işbu hususâtın cümlesi için 450 lira evrâk-ı nakdiyye tahsis eyledim.
2.Vefatımda Beşiktaş'ta kâin Yahya Efendi haziresinde defnedileceğim.
3. Yahudi'den mühtediye Hayriye Hanım nam kadına ve mumâileyhânın vefatı halinde oğluna 10 lira verilecektir.
4. Evlâd-ı mâneviyyem makamında hizmetçi Ayşe nam kıza gelinlik çeyiz için keza 100 lira verilecektir.
5. Selanik'te biraderim müteveffa Hasan Ağa'nın mahdumu Abdurrahman'a 30 Lira verilecektir.
6. Yetim Abdürrahim'e 25 lira verilecektir.
7. Vaktiyle hizmetimde bulunup hal-i gaybubette bulunan Vasfiye namındaki hizmetçim buldurularak yedine 20 lira verilecektir.
8. Perverdem Afife ile oğlu Hakkı'nın sünneti için 15 lira verilecektir.
9. Daima akmak üzere şehrin münasip bir mahallinde bir çeşme yaptırılıp suyu isâle edilmek ve ara sıra tamirine sarf olunmak üzere 475 lira tahsis eyledim.
10. Her Cuma günü namazından bir saat evvel bed ile ezan okununcaya kadar münasip bir cami-i şerifte cemaate mukabil cehren iki cüz-i şerif kıraat ettirilerek mukabilinde tilâvet eyleyen hâfız efendiye nemâsından verilmek üzere 490 lirayı ve 9. maddenin ahkâmı için usulü dairesinde mehâkim-i şer'iyyede vakfiyesini tescil ettirmeye ve mütevelli tayinine ve dilediği şahsı mütevelli kılmaya mezun eyledim.
11. Kefaret-i savm ve salât ve zünub için ve Kurban Bayramının birinci günü 5 adet kurban kesilmek ve lahmı talebeye eklettirilmek ve hatm-i Kur'an olunmak üzere bir defaya mahsus olarak Darüleytam'a 200 lira hediye ve teberru edilecektir.
12. Vasiyetnamede gösterilen mevadd için tahsis eylediğim cem'an 1800 [lira] miktarındaki evrâk-ı nakdiyye işbu meblağ müddet-i hayatımda benim olmak, ba'de'l-vefat vasiyetim mucibince sarfolunmak ve Osmanlı Bankası'nda hıfzedilmek üzere namına hesâb-ı câri suretiyle tevdi edilmek üzere Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendiye teslim eyledim. Mumaileyhin bir mahalle azimet ve gaybubeti halinde işbu meblağ, malumatım tahtında intihâb ve irse olunacak diğer emin bir zât namına kezalik bank-ı mezkûra hesab-ı câri üzerine tevdi edilecektir.
13. Selanik'te Mithat Paşa Mekteb-i Sanayi karşısında kâin ma'a selamlık bir bâb büyük hanem ile aynı hane köşesinde kâin teyzemden alınan iki bâb hanemi Mustafa Kemal Paşa'ya ve gene büyük hanem köşesinde Ayşe Molla'dan alınan bir bâb hâne ile Ahmet Subaşı mahallesinde kâin bir iki cem'ân iki bâb hanemi kerimem Makbule Hanım'a tefrik ve tahsis eyledim. Bundan maada nezdimde mevcut nukûdumdan miktâr-ı münâsibini hayatımda kerimem mumâileyhâya bildirdiğimden oğlum Paşa'ya bir sene mukaddem kerimem Makbule Hanım'la müştereken tahrir ve memhûren irsal eylediğimiz mektubumuzda zikreylediğimiz hususâtın mezkûr mektupla mestûr olduğu vechile hükmü bâki iş'âratımız vechile mevcuduvâki olduğu müşarünileyh Paşa Hazretlerine bildirilmesini vasiyet eylerim. İşbu vasiyetname muhteviyatı olan mevadd ve hususâtın tamamiyle icrâ ve tatbikini Selanik Başşehbenderi Kâmil Beyefendi ile mezkûr Şehbendername kâtibi Cemal Bey'i vekil ve vâsi-i muhtâr intihâb ve tayin ettim. Bilcümle hususâtın tatbik ve icra olunduğunu nâtık olmak üzere vekâbilü'l-istihsâl olan mahallerden vesâiki mukâbilinde teberruâtta bulunduklarına dair oğlum Mustafa Kemal Paşa'ya müfredatlı cetvel ile hesap vermeye mecburdurlar.
14. İşbu vasiyetname tarihinden mukaddem tanzim olunmuş diğer bir vasiyetname zuhur edecek olursa hükmü mefsuh ve gayr-i muteber olacaktır.
15. İşbu vasiyetname, biri nezdimde hıfz olunmak ve diğeri Kâmil ve Cemal beylerde bulunmak üzere iki nüsha olarak tanzim ve teati edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin validesi Zübeyde.
16. İşbu vasiyetname, muvacehemizde tanzim ve meâli kıraat olunarak tefhim olunduktan ve tamami ile ikrar eyledikten sonra kendi mühür ve parmağını vaz'eylediğini dünya ve ahiret şahidi sıfatıyla tasdik eyleriz. 25 Kânunusani 338 / Şuhudü'l-hal (imzalar)."

33 HAFIZ SABAHA KADAR HATİM DUA İNDİRDİ
Peki cenazenin defin işini kim oganize etmişti? Bu kişi, müstakbel kayınvalidesi Zübeyde Hanım'ı evinde ağırlayan Latife Hanım'dan başkası değildi. Fakat işin ilginç tarafı, Latife Hanım o sırada henüz evli değildi. Çalışlar'ın kitabında herhangi bir kaynak göstermeden şunlar yazılmış: "Latife mezarlıkta yüzlerce gümüş mecidiye sadaka dağıtmış, ilk gece İzmir'in tanınmış hafızlarından 33 kişi çağırarak sabaha kadar hatim duası indirtmiş, üç gün üst üste dua, kırkında da mevlit okutmuştu. Ayrıca 52. gece de fakirlere aşure dağıtılıp, hatimler indirilmişti." 


Şimdi Bir vasiyet var ortada, bir de mezar. Uyulup uyulmadığına karar vermek size kalmış.

Tam Mustafa Kemal Paşa'nın İzmir'den ayrıldığı günün akşamı vefat etti. Oğluna ertesi günü Eskişehir'de verildi ölüm haberi. İzmit'te hayatî önemde bir basın toplantısı olduğundan cenaze törenine gidemedi. Başyaveri Salih Bozok'a çektiği telgrafta, "Merhumenin münasip bir tarzda merâsim-i tedfiniyesini (defin törenini) ifa ettiriniz" diyordu.
Zübeyde Hanım 14 Ocak 1923'te vefat etmiş, ölüm haberi Mustafa Kemal'e 15'inde verilmişti. İzmit mülakatının ardından Ocak'ın 27'sinde geldi İzmir'e ve sevgili annesinin kabrini ziyaret etti. Orada etkileyici bir konuşma yaptığını biliyoruz.


Zübeyde Hanım'ın Karşıyaka'da bulunan mezarını kimi yaptırmıştı? Kimisi Kâzım Karabekir yaptırdı diyor, kimisi de Latife Hanım. Ancak bu ilk mezarın bugünküyle hiçbir alakası yok. Bugün tek bir kaya parçasından ibaret olan mezar taşı, 1940 yılında yaptırılmış. İlkinin eski yazılı kitabesinde "TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin valide-i muhteremeleri Zübeyde Hanım'ın Ruhuna el-Fâtiha" yazılıydı. Yerine konulan o kaya parçasının üzerinde "Atatürk'ün Anası Zübeyde Burada Gömülüdür. Ölümü 1923" yazmaktaydı. Şimdilerde bu yazı da kayanın üzerinden kaldırılmış ve yerine Zübeyde Hanım'ın bir kabartma büstü konulmuştur; yazıyı başka bir mermer levhada okuyoruz.

Ya Atatürk'ün vasiyeti...?
Mustafa Kemal Atatürk'ün bir vasiyeti olduğu biliniyor. Bu vasiyetin de vefatından 50 yıl sonra açıklanası sözü var. Ancak aradan 50 yıl geçmesine karşın bu vasiyet hala açıklanmış değil.

İşte Uzun yıllar gizli kalan Zübeyde hanımın orjinal kayıp mezar taşı:

Zübeyde Hanım'ın depolara attırılarak unutturulmaya çalışılan mezar taşının fotoğrafı ilk kez 2008 yılında yayınlandı.
İşte size Zübeyde Hanım'ın depolara attırılarak unutturulmaya çalışılan mezar taşının fotoğrafı. 

Yaşar Aksoy'un özel gayretleriyle bulunan ve fotoğrafı, uzun zamandan beri ilk defa yayınlanan Zübeyde Hanım'ın kayıp mezar taşı nerden çıktı biliyor musunuz? İzmir Arkeoloji Müzesi'nin deposundan... 

Latife Hanım'ın yazdırdığı kitabe, kelimesi kelimesine şöyle diyor: "Hüve'l-bâki. Türkiye Reis-i Cumhuru Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin vâlide-i muhteremeleri Zübeyde Hanım'ın ruhuna rızâen lillâhi'l-Fâtihâ. Sene 1338 (1923


İşte Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın sonradan yapılan mezarı:
Bilindiği kadarıyla Zübeyde Hanım'ın bugünkü mezarı 1940 yılında İsmet İnönü'nün cumhurbaşkanlığı döneminde yaptırılır. İzmir Karşıya'da

Kaynak: Yeni Mesaj Gazetesi ve M.Armağan'ın yazılarından derleme