Bölgedeki kültür değerlerin birbiri ardına sıralandığı açıklamada Şu bilgilere yer veriliyor:

Dokumacılık [El Sanatları]

Yörede bu sanat dalı ile ilgili meydana getirilmiş çokça ürün bulmak mümkündür. Ürgüp, Avanos ilçelerinde dokuma sanatının bir türü olan Halıcılık oldukça gelişmiştir. Yöre halıcılığı içerisinde özel bir yere sahiptir.
Bölge halıları “istar” tezgahında dokunmaktadır. Yöre halılarında Çöğü ipleri önceleri yünden oluşmasına karşın, bugün eriş ipinden oluşmaktadır. Geleneksel tarz halılarda üç boy halı tipi görülmektedir. Bunlar : Sedir Halısı ( ince uzun ), Taban Halısı ( uzun ve geniş ), Seccadelik Halı ( küçük boy ) dan oluşmakta. 
Halılar, renkler bakımından çevrede bulunan doğal ( kök ) boyalardaki renklerle parelellik gösterir. En çok bulunan renkler yeşilin tonları, siyah, kahverengi, sarı ve vişne rengidir.
Motif olarak daha çok geometrik ve madalyonlu kompozisyonlar tercih edilir. Motifine göre belli başlı halı adları olarak: Göbekli, Manikli, Yılan Bahçesi gibi çeşitlerini sayabiliriz.

Kilim [El Sanatları]

Bu teknikle ürünler daha çok Kozaklı ve Gülşehir ilçelerinde bulunmaktadır. Kilimlerin çözgü ve atkı ipleri yünden oluşmaktadır. Motifler daha çok geometrik şekillerden oluşmaktadır.
Kilim tekniğinde, ev içi sergi amaçlı ürünler yanında heybe, yolluk, denk çuvalları gibi ürünler de dokunmaktadır.

Anlatmalar [Efsaneler]

Sözlü edebiyat geleneği içerisinde oluşan anlatılar, toplumun iç dünyasının birer aynası konumundadır. Bu yönüyle anonim düşünce tarzının iç dünyasını yansıtırlar. Söz konusu anlatılar toplumda bilgilenmek, eğlenmek, kaynaşmayı sağlamak, eğitim gibi fonksiyonları icra eder.
Nevşehir ilinde, sözlü ürünler daha çok toplum nabzının attığı kadın-erkek grup toplantılarında anlatıldığı tesbit olunmuştur. Bu toplantıların etrafında geleneksel kurumlar oluşmuştur. Bu oluşumlardan başlıcaları; kürsü başı sohbetleri, sıra odaları, köy odaları (cemaat odaları), komşu gezmeleridir.

Halk Meteorolojisi [Gelenekler - Görenekler]

Halk,iklim ve hava ile ilgili tahminlerini çevre oluşumlarına bakarak yapmaktadır.
-Yüksek dağların tepesine koyu bulutlar çöktüğü zaman yağış beklenir.
- Hayvanlara göre tahmin yapılır.İnekler burnunu havaya dikerse, koyunlar toplu yayılırsa yağmurun yağacağına işaret kabul edilir.
-Serçeler toplu durursa kar yağacak demektir.
-Ayın önü duluklu olursa, kaba yel eserse yağmur yağacağına yorulur.
-Kavaklar yaprağını tepeden dökerse kışın sert geçeceği şeklinde yorumlanır.
-Bölgenin batısından bulut kabarırsa yağmur gelecek demektir.
-Havanın sıklet olduğu zaman, insanların sallana, sallana gezmeleri durumunda kuraklık ve yağışsızlık beklenir.
-Koç katımında, koç ilk olarak sürüdeki siyah koyunla çiftleşirse yağış az olacak demektir.

Dualar [Kalıplaşmış Sözler]

Herhangi bir olaya, kişiye ve topluma karşı duyulan iyilik hisleri neticesinde olumluya yönelik söylenmiş dilekçelerdir. Dualarda dini etkilenme oldukça fazladır. İyilik dileklerinde bulunurken, her şeyi var eden büyük yaratıcının yardımlarına müracaat edilir. Bu sebepledir ki duaların içerisinde “ Allah “ kavramı çokça yer alır.
Nevşehir halkından tespit olunan bazı dualar:
     -Allah birini bin etsin. 
     -Allah ne muradın varsa versin. 
     -Yine bu bayramlara erişesin. 
     -Allah gönendirsin. 
     -Allah başakadar etsin. 
     -Toprak diye tuttuğun altın olsun. 
     -Allah ağız tadıyla yedirsin. 
     -Allah binbir bereket versin. 
     -Düşmanın ömrü bu o kadar olsun. 
     -Allah geçim düzen versin. 
     -Allah korktuğundan korusun. 
     -Allah ne onlara düşürsün, ne yokluğunu göstersin. 
     -Allah geride kalanlara uzun ömür versin. 
     -Allah koruduğunu kurtarsın. 
     -Ellerine ayaklarına sağlık. 
     -Ellerin dert görmesin. 
     -Nur içinde yat. 
     -Makamın cennet olsun. 
     -Hızır yoldaşın olsun. 
     -Allah Kabeler kısmet etsin. 
     -Geçmişlerinin ağzında bulunsun.

Halıcılık [El Sanatları]

Halı ve kilim dokumacılığı, Anadolu’ya Selçuklularla birlikte gelen bir el sanatıdır. Bu el sanatı, 1202 yılından itibaren düzenli yerleşime geçen Avanos’ta da yapılmaya başlanmış, Osmanlılar zamanında ise, Avanos; dokumacılıkta önemli merkezlerden biri olmuştur.
Avanos’un erkekleri çanak ve çömlekçilikle uğraşırlarken, kadın ve kızları da halı ve kilim dokumuşlardır. Avanos’un bütün kadın ve kızları istisnasız bu el sanatını bilirler. Her evde bulunan “istar” adı verilen tezgahlarda, el emeği göz nuruyla, halılar, kilimler, seccadeler, yastıklar, minderler, heybeler, çuvallar ve yolluklar dokumuşlardır. Dokunan halıların bütünü ; cehri, ceviz kabuğu, serkile, gümüş süpürge, ayva yaprağı, zerdali kökü, narpuz, güvelek, üzüm çekirdeği gibi tabii kök boyalarla boyanmış iplerden dokunur. Halı desenleri olarak, havva başlı, arabelli, çubuk suyu, mihraplı, dersin göbeği, yılanlı bahçe, zambaklı gibi Avanos’a özgü desende halılar üretilir.
Evin ihtiyaçları yanında genç kızların çeyizlikleri özenle dokunmuş, ayrıca 1945-1975 yılları arasında ticari amaçlı olarak, leblebili, kollu, adı verilen piyasa halıları geceli-gündüzlü çalışmayla üretilerek, ev ekonomisine çok önemli katkılar sağlanmıştır. Dokumacılıktaki teknoloji ile kız çocuklarının orta ve yüksek öğrenime yönelmeleri, yıldan yıla bu el sanatlarının büyük oranda azalmasına neden olmuştur. El emeği göz nuru dokumacılık ata sanatı ilçede ve köylerinde bir kaç atelyede kök boyalı ve Avanos’a özgü desenli halı üretilerek, ilçe merkezinde bulunan büyük atelyelerde el dokuması halı dokunarak, ilçeye gelen turistlere satılmaktadır.

Efsane [Efsaneler]

İnsanoğlu kendi içinde yaşadığı ortamla ilgili doğal, dinsel ve tarihsel olaylara sebep-sonuç ilişkisi içerisinde cevap arar. Neticesinde varyantlar halinde gelişen toplumsal düşünce kalıpları oluşarak zaman içerisinde topluma mâl olur. Sözü edilen düşünce kalıpları “Efsane” olarak adlandırılır. Nevşehir’de, efsane türünde çok sayıda ürün bulunmaktadır. Yeni gelişen oluşumlar içinde dahi efsane mantığı devam ederek, bu türde yeni, yeni ürünler halk tarafından anlatılmak suretiyle yaşatılmakta.

Deyimler [Kalıplaşmış Sözler]

Herhangi bir durumun, düşüncenin yerini alan birden fazla kelimelerin kendine özgü kurallarla birleşmesinden oluşan söz kalıplarıdır.
Örnekler;
     -Horanta horağ eymek: Aileyi disipline etmek.
     -Aşşığı kurşunlamak: Şansı yaver gitmek.
     -İt izini kurt izine karıştırmak: İşin içinden çıkılmaz hal alması.
     -Ayağı ağır olmak: Elinden iş çıkmamak.
     -Alımını almak: Zor duruma düşmek, dersini almak.
     -Asker bavulu gibi süzülmek: Derin düşüncelere dalmak.
     -Ekmeğini taştan çıkarmak: Gayretli olmak.
     -Sırrım sırım sırınmak: İnceden inceye hazırlanmak, yerine getirmek.
     -Kulakasma: Boşverme, önemsememe.
     -Şakkabak: Anlından saçları dökülmüş kimse.
     -Ödü sıtmak: Çok korkmak.

Türküler [Dil]

Toplum hayatının birçok unsurunu (Aşk, Doğa, Tarih, Ölüm, Felaket, Coşku gibi) içsel duygularla makam ve musikiye dayalı anlayış içerisinde vermeye çalışan ürünlere türkü diyoruz. Türküler iki ana gurupta toplanır.
Uzun Havalar:
Türkünün bütününde tek ölçü kullanılır, konu olarak insanların hüzün duyduğu olayları ele alırlar.
Kırık Havalar:
Daha yüksek ritimde olan, başlangıç ile bitiş arasında değişik ölçüler kullanılabilen, oyun havası olarak da adlandırılan türkü gurubudur.
Bölgemizde “ Uzun Hava” gurubundaki türküler daha yoğunluktadır. Her hangi bir ensturman eşliğinde söylenebildiği gibi salt sözlerle de ifade edilebilmektedir.
Kırık havalar ise daha ziyade düğünler, oturarak alemleri ve çeşitli akran guruplarının toplantıları gibi eğlence ağırlıklı ortamların ürünleridir.
Türkülere yörede eşlik eden ensturmanlar: Bağlama, Zilli Maşa, Tef, Davul, Zurna, Klarnet, Cümbüş ve kavaldır.
Nevşehir Yöresine ait bazı Türküler;
Kayalar
Kayalar yarılmasın
Söylen yar darılmasın
Darılırsa darılsın
Üstüme yar almasın.
Nesine yavrum nesine
Ciğarada sokmuş fesine
Kayalar merdil merdil
Kim bilir kimin derdin
Yazılmaz benim derdim
Nesine yavrum nesine
Ciğarada sokmuş fesine
Kayalar oylum oylum
Geliyor selvi boylum
Selvi boylum gelince
Şen olur benim gönlüm
Nesine yavrum nesine
Ciğarada sokmuş fesine

Culfa [El Sanatları]

Modern kumaş dokuma tarzının prototipi olarak düşünülebilecek Culfa tezgahlarında, kaba kumaşlar dokunmuştur. Motifleri ise renkli iplerle dokuma anında verilmiştir. Culfalıklarda üretilen kumaşları halk kadın, erkek şalvarları yapımı ile bele sarılan şal kuşak için kullanılmıştır. Şu an üretim yapılmayan bu tezgahların, çoğunluk merkezinin Ürgüp ve Göreme olduğu tespit edilmiş.