Ankara'da 16 Ocak 2017'de kurulan Kızılelma Ocakları, Nevşehir'de de teşkilatlanmak için çalışma başlattı. Nevşehir İl Başkanlığına Mustafa Çetinkaya atandı. 

İl Başkanı Mustafa Çetinkaya Kızılelma Ocakları'nın faaliyetleriyle iligli açıklama yaptı. 

Mustafa Çetinkaya "Kızıl Elma, Eski Türklerde öteden beri kullanılan, daima Batıya yürüyüşü belirten bir kelimedir. "Türkçülük ülküsü" anlamına gelir. Yalnız, Kızılelma ülküsü, soyut bir kavram değildi, daima, ulaşılacak bir hedef, bir yer belirtirdi. Bundan dolayı, Kızılelma ülkü anlamı aynı kalmakla birlikte boyuna değişen bir coğrafya yönü vardır. Meselâ bir zamanlar Roma şehrinden hep Kızılelma diye söz edilmiştir. Bu demektir ki Roma şehri Türkler için yeryüzünde ulaşılacak son hedeftir, mutlaka günün birinde ele geçirilmelidir. Bir zaman da Moskova'dan, Bizans'tan aynı adla söz edilmiştir" dedi.

ORTA ASYA VE DOĞU ÇİN BİR YERİN ADI
Çetinkaya açıklamasını şöyle sürdürdü. "Kızılelma, bazen Orta Asya'da, Doğu Çin'de bir yerin adı gibi kullanılmıştır. Bu boyuna değişen yönler, yerler, kelimenin tek bir anlamda kullanılmadığını, daha yaygın bir maksadı anlattığını gösterir."

ZİYA GÖKALP VE KIZILELMA
Büyük Türk ülkücüsü Ziya Gökalp ilk şiir kitabına "Kızılelma" adını vermiş, bu adla bir de şiir yazmıştır. Çok uzun olan bu şiirde şair bir Türk din inancıyla söze başlar. Bakü'de Türklüğü çok seven milyoner bir kız vardır. Adı Ay Han'dır. Anası Kırgız'ın Konrad boyundandır. Kendisi Paris'te okurken anası, babası birden ölürler, O, tuttuğu kutsal yoldan dönmez. Ülküsü Turan'da okullar açmaktır. Doğu'yu tanımaya. Doğu bilimlerini öğrenmeye girişir Bir gün tüccardan Bahadır Han'la şehir dışında dolaşırken soluk benizli bir genç görür. Bu genç, ressam Turgut'tur. Sakallı bir köylüden Kızılelma'nın yolunu öğrenmiştir. Bu şehre gelir. Burası cennet gibi bir yerdir. Yalnız, gördüğü, gerçekte bir şehir değildir, kendinden geçtiği bir anda Kızılelma'yı rüyasında görmüştür."

TÜRKLER KIZILELMA'YI BULMAK İÇİN
"Gerçekte ise Türkler, Kızılelma'yı bulmak için Hint'i, Çin'i, Mısır'ı, Rum'u ele geçirmişler, gene de bulamamışlardır. Çünkü "o mev'ut ülke hâriçte mevcut bir ülke değildi" Kızılelma yok mu? Şüphesiz var, ama onun semti bir başka diyar, Türkler arasında milli birlik, tarih birliği... İşte Kızılelma buna işarettir. Türklerin böylece yaşayabilecekleri, her şeyi Türk olan şehrin adıdır."

Mustafa Çetinkaya Kimdir;  Nevşehir Merkez 1976 Çat Kasabası Doğumlu. Evli ve 2 çocuk babası olup, İş Olarak Hem Antrenörlük Ve Ticaretle Uğraşıyor.

Kızılelma Ocak’ları NEDİR ? Gençlik; yaşla sınırlı olmayan bir yerden başlayıp sonuna varılmayan çok farklı bir olgudur. Gençlik gelecektir, umuttur, harekettir, dinamizmdir, yeniliktir ve cesarettir. Gençlik ömrün baharı ve hayatın kaynağıdır. Gençlik; dinçliğin ve güzelliğin aslıdır. Gençlik, gelecek demektir. Gençlik; insan ömrünün ilkbaharıdır. Bu dönemde insan enerjiktir, dinamiktir, yiğittir, cesurdur, cesaretlidir, korkusuzdur, fedakârdır, şeffaftır ve açık sözlüdür. Gençlik, çocuklukla yetişkinlik arasında en hareketli bir dönem olduğu gibi, insanoğlunun yaşamı süresince geçirmiş olduğu en iyi ve en güzel günleridir.Gençlikte kan dolaşımı oldukça fazladır ve hareketlidir. Gençlik, kükremiş bir aslana benzer. Bazen bir fırtına gibi eser her tarafı yıkar geçer. Bazen bir sel gibi, bazen bir tsunamı gibi akar insanı yok eder ve her yeri sürükler götürür. Gençlik, delikanlılık dönemi olduğu için, bütün iyilikler ve güzellikler umutlarında saklıdır. Umutları ise hep genç kalmaktır. Gençlik, bir ömrün ne başlangıcıdır nede sonudur. Gençlik, atılması gereken bir dönem değildir. Gençlik başı boş dolaşmak değildir. Gençlik, asilik değildir. Gençlik, uyumsuzluk değildir. Gençlik, kişilik bulma savaşı da değildir. Gençlik, tecrübesizlik veya saygısızlık da değildir.Gençlik, sorun üretme merkezi ve deşarj olmak da değildir. Gençlik demek, aslında toplumun ayakta kalması demektir. Bu nedenle gençler geleceğin ihtiyaçlarına göre yetiştirilmelidir. Gençler, kültürlü ve idealist olmalıdır. İdealist olmayan gençlik rotasız gemiye benzer. Rotası belli olmayan geminin hangi limana demirleneceği meçhuldür. Gençliği, kültürlü ve idealist yetişmeyen toplumların geleceği yok olmak demektir. Gençliği yabancılaşan toplumlar er geç yıkılmaya mahkûmdurlar. Bu nedenle gelecekleri umut olan gençliğin en iyi şekilde yetiştirilmesine gereken önem verilmeli ve gereken hassasiyet gösterilmelidir. Çünkü, mutluluk bir şeylere sahip olmak değildir. Mutluluk sahip olduklarının değerini bilmek ve onları koruyabilmektir. Gençlik, bir his, bir duygu ve bir düşünce durumudur. Gençlik, aktif ve dinamik olma durumudur. Gençlik, güzelliktir, saflıktır ve dürüstlüktür. Gençlik, bastırılmaması gereken bir olgudur. Gençlik, kendini tanımanın yarattığı bir heyecandır. Gençlik, umut kaynağıdır. Gençlikte imkânsız diye bir kavram yoktur. Gençlik, taze kandır, aşktır, sevgidir ve hayatın özüdür. Gençlik gelecek demektir. Bu nedenle gençler milli ve manevi değerlerle donatılmalıdır. Sosyal, teknik, tarih ve dini bakımından bilinçli ve şuurlu bir nesil mutlaka yetiştirilmelidir. Allah korkusunu sürekli içinde taşıyan, araştıran, derin düşünen, imanlı, inançlı, itikatlı ve vicdan sahibi bir gençlik geleceğe hazırlanmalıdır. Herkesin bu konuda üzerine düşen görev ve sorumluluğunu yerine getirmelidir. Elimizdeki imkanları ve fırsatları en iyi şekilde kullanmalıyız ve değerlendirmeliyiz. Bir atasözüyle yazımı tamamlamak istiyorum. Gençler hayalleriyle, Atalarımız ise anılarıyla yaşarlar. Kızılelma Ocak’ları