Nevşehir'in merkez ilçeye bağlı Çat kasabası Belediye Başkanı Sayın Kamil Duru'nun 'Bozkırın Tezenesi’ ünlü Halk Ozanı Merhum Neşet Ertaş'ın hayranı olduğunu ve usta sanatçının tüm kasetlerinin serisinin bulunduğunu biliyor muydunuz... Öyle ki aracında Neşet Ertaş ın türküleriyle yolculuk yapan Başkan Duru kendisini canlı olarak dinleme ve tanışma şansı bulduğu için kendisini şanslı hissedenlerden....
Sazı ve sözüyle eserleri sınırların ötesine geçen Ertaş’ı yad eden Çat Belediye Başkanı Kamil Duru,vefatının ikinci yıl dönümünde büyük ustadı dualarla anıyoruz dedi.
Sazı ve sözüyle eserleri sınırların ötesine geçen Ertaş’ı yad eden Çat Belediye Başkanı Kamil Duru,vefatının ikinci yıl dönümünde büyük ustadı dualarla anıyoruz dedi.
19 Temmuz 2007 yılında Çat Belediyemizin 50.Yıl Dönüm kutlamaları çerçevesinde davet ettiğimiz ve Nevşehir'de son konseri Çat kasabamızda olan ,onbinlerce hemşehrimizin katılımında gerçekleştirilen konserde ilk kez kendisini yakından tanıma şansı bulmuştum. Sanatı ve şahsiyeti ile tam manasıyla gerçek bir sanatçı olarak kendisini hiçbir zaman unutmayacağız dedi.
Başkan Duru Büyük Halk Ozanı Ustad Neşet Ertaş la ilgili bilinmeyenleri de ilk kez www.fibhaber.com a açıkladı; " Üstad Babası Muharrem Ertaş la birlikte Eşek sırtında Nevşehir ve Çat kasabasına gelip düğünde sünnetlerde sazlarıyla çalıp söylemişler köçeklik yapıp halkımızı o dönemlerde eğlendirmişler o dönem böyle geçimlerini kazanmışlar.Bu yüzden daha 8-14 yaşlarında ki anılarında Çat kasabası kendisi için unutulmaz anılarla dolu...İşte o daha çok küçük yaşlarında çok güzel anıları olan Neşet Ertaş ı yıllar sonra Çat kasabamızla buluşturma şansınıda elde ederek Konseriyle kendisini Canlı olarak dinleme şansınıda yakalamıştık. Allah rahmet eylesin dedi.
Başkan Duru, Neşet Ertaş’a olan duygularını şu şekilde dile getirdi; "Bu toprakların yetiştirdiği en önemli değerlerimizden büyük usta Neşet Ertaş’ı ikinci ölüm yıl dönümünde anıyoruz.Neşet Ertaş, Anadolu insanının sesi olmuş, Anadolu insanının duygusu olmuş; sevincini, neşesini, hüznünü, sevgisini her şeyini mısralara dökmüş. Neşet Ertaş çok önemli bir ozanımızdır. Onun yokluğunu iki yıldır gerçekten hissediyoruz. Rabbim mekânını cennet etsin.
1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Tırtıllar köyünde doğdu. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin ikinci çocuğudur. 5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağladı. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik etti. Geçimlerini bu şekilde kazandılar.
8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezdiler. Bu yüzden okula gidemedi.
NEŞET ERTAŞ
Hayatı ve Şiirleri
Sesi ve sazı ile babası Muharrem Ertaş'ın yolunu sürdüren Neşat Ertaş, 1938 yılında Kırşehir'in Tırtıllar köyünde dünyaya geldi. Keman ve saz çalmasını öğrendi. Ankarada TRT radyo evine girdi. Güçlü derlemeleri olan ozanın kendisine ait çok sayıda güfte ve besteleri vardır. Halen Almanyada yaşamakta ve bir muzik evi çalıştırmaktadır.
Neşet Ertaş babası Muharrem Ertaş ile adeta Anadoludaki en olgun seviyesine erişen bu Türkmen/Abdal muzik birikiminin yeni bir yorumcusudur. Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları i ile donanmış bu muziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasını sağlamıştır.
1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Tırtıllar köyünde doğdu. 7 kardeşi olan Neşet Ertaş ailenin ikinci çocuğudur. 5-6 yaşlarında bağlama ve keman çalmaya bağladı. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte gittikleri düğünlerde babasına kemanla eşlik etti. Geçimlerini bu şekilde kazandılar.
8 yıl Kırşehir, Nevşehir, Niğde, Kırıkkale, Keskin, Yerköy, Kayseri, Yozgat ve köylerini gezdiler. Bu yüzden okula gidemedi. 14 yaşında çalışmak için İstanbul'a geldi. Şençalar Plak adlı bir müzik şirkete gitti. Şirketin sahibi olan Kadri Şençalar Neşet Ertaş'ı dinledi ve çok beğendi.
'Neden Garip Garip Ötersin Bülbül' adlı ilk plağı, 1957 yılında Şençalar Plak tarafından piyasaya çıkarıldı. Bu arada Beyoğlu'nda bir gazinoda sahneye çıktı.
2 yıl İstanbul'da çalıştı. Sonra Ankara'ya geldi ve sahne hayatına burada devam etti. Ankara'da çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanıştı ve hemen evlendi. İki kız bir erkek çocukları oldu.
Neşet Ertaş bu arada askere gitti. 1962'de İzmir Narlıdere'de askerliğini yaptı.
Plak üzerine plak yapan Neşet Ertaş konserleriyle de bir çok şehri 6-7 defa gezdi. Beste ve plaklarıyla çok meşhur oldu. 1978 yılında parmakları felç oldu. Müzisyenlikten başka mesleğide olmadığı için işsiz kaldı. Tedavi olacak parayı bulamadı. Çareyi 1979'da Almanya'da bulunan kardeşinin yanına gitmekte buldu.
Tedavisini orada yaptırdı. 3 çocuğunu da yanına aldırdı. Mesleğine Almanya'da tekrar başladı. Türklerin bulunduğu yerlerde gazino ve düğün salonlarında çalıp söylemeye başladı.
Sonraki yıllarda Türk Halk Müziği'nin yeniden keşfedilmesiyle Neşet Ertaş da öne çıktı.
25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de vefat etti.
KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKAYESİ
bin dokuzyüz otuzsekiz cihana
kırtıllar köyünde geldin dediler
babama muharrem, anama döne
dediysen atayı bildin dediler
dizinde sızıydı anamın derdi
tokacı saz yaptı elime verdi
yeni bitirmiştim üç ile dördü
baban gibi sazcı oldun dediler
o zaman babamdan öğrendim sazı
engin gönül ile hakk’a niyazı
o yaşımda yaktı bir ahu gözü
mecnun gibi çölde kaldın dediler
zalım kader devranını dönderdi
tuttu bizi ibikli’ye gönderdi
babam saz çalarken bana zil verdi
oynadım meydanda köçek dediler
anam döne ibikli’de ölünce
tam beş tane öksüz yetim kalınca
beşimiz de perişan olunca
babamgile burdan göçek dediler
yürüdü göçümüz tefleğe doğru
bu hali görenin yanıyor bağrı
üç aylık çoçuğun çekilmez kahrı
bunlara bir ana bulun dediler
yozgat’ın kırıksoku köyü’ne vardık
bize ana yok mu diyerek sorduk
adı arzu dediler bir ana bulduk
işte bu anadır buldun dediler
en küçük kardaşı kayıp eyledik
onun için gizli gizli ağladık
üstelik babamı asker eyledik
yine öksüz yetim kaldın dediler
zalım kader tebdilimi şaşırttı
heybe verdi dalımıza devşirtti
yardım etti yerköy’üne göçürttü
biraz da burada kalın dediler
yerköy’den kırıkkale’ye geldik
babam saz çalarken biz çümbüş aldık
kırşehir’e varınca kemanı çaldık
aferin arkadaş çaldın dediler
yarin aşkı ile arttı hep derdim
babamı bir yere dünür gönderdim
başlık çok istemişler haberin aldım
istemiyor yarin seni dediler
kırşehir’de yedi sene kalınca
düğün düzgün hepsi bize gelince
burada herkese yer daralınca
ankara’ya gider yolun dediler
ankara’da (sünnetçi) veysel usta’yı buldum
epeyce eğleştim, evinde kaldım
yüz lirayı verip bir yatak aldım
etti isen böyle buldun dediler
bir ev kiraladım münasip yerde
kaldı kavim kardaş hep kırşehir’de
bu aşk hançerini vurdu derinde
çaresini bulmazsan öldün dediler
yarin aşkı ile döndüm şaşkına
arada içerdim yarin aşkına
canan acımaz mı garip dostuna
bunu da içeriye alın dediler