Nevşehir in Acıgöl ilçesinde yaklaşık 80 yıldır nalbantlıkla geçinen ailenin son temsilcisi, aynı zamanda Nevşehirin de son temsilcisi olma özelliğini taşıyor...

Acıgöl de kendine ait evin bahçesinde, sayısı iyice azalan müşterilerine hizmet vermeye ve traktörlerin yaygınlaşmasıyla belleklerden silinmeye başlayan mesleğini unutturmamaya önlemeye çalışıyor.

Acıgöl de ata mesleği nalbantlıkla uğraşan Salim Tanrıkulu, kendine ait evin bahçesinde, günde aldığı birkaç siparişle ekmeğini kazanma mücadelesi veriyor.

Kerpeten, mıh, özel bıçak, sağlık ve hijyen malzemeleri, dezenfektanlar, nal ve benzeri plastik gereçlerle dolu iş yerinde çocukluğundan bu yana çalışan Nalbant ustası Salim Tanrıkulu, değerini iyice yitiren mesleğini, nasırlı elleriyle ayakta tutmaya çabalıyor.

Müşterisinin dükkana girmesiyle hareketlenen Tanrıkulu, ilk olarak mıh adı verilen köşeli iri başlı özel çivileri, naldaki belirlenmiş deliklerden, hayvanın etine değmeden ucu tırnağın yanlarından çıkacak biçimde çakıyor. Daha sonra bu uçları kerpetenle keserek çekiçle perçinliyor. Tırnağın çevresini törpüyle düzelttikten sonra hayvanın ayaklarını gözden geçiren Nalbant ustası Salim Tanrıkulu, , gerekirse çeşitli yöntemlerle sorunu düzeltiyor.

- "Herkes bu işi yapamaz"
Nalbant ustası Salim Tanrıkulu, FİB Haber muhabirine yaptığı açıklamada, aile büyüklerinin anlattığına göre, büyük dedelerinden birinin, nalbantlığı yıllar öncesinden öğrendiğini söyledi.Yılda sadece 15-20 at nallayan Tanrıkulu,kendisine küçük torunu çıraklık yapıyormuş.Baba mesleği Nalbantlık konusunda,babam da bende askerde nalbant çavusuyduk diyerek bu işteki başarısını dile getiriyor...

"Bu, bizim ata mesleğimiz. Yaklaşık 70-80 yıldır büyük babamızdan bize kadar intikal etti.Banada babam nalbantlığın tüm inceliklerini öğretti.

Çocukluğumdan bu yana babamın yanında çalışarak tecrübe kazandım. Bu iş, tecrübe ister. Yanlış bir hareketle hayvanı felç bırakabilirsiniz. Çaktığım çivinin nereden çıkacağını biliyorum. Yan bölümden sarkan çiviyi çevirerek kesiyorum. Herkes bu işi yapamaz. En azından nalın 6 ay düşmemesi gerekiyor."

Tıpkı diğer unutulmaya yüz tutmuş el sanatlarında olduğu gibi nalbantlığın da teknolojiye ve günün koşullarına yenik düştüğünü vurgulayan Tanrıkulu, işlerinin durma noktasına geldiğini dile getirdi.

Ne kadar ayakta durmaya çalışsa bile bu mesleğin son günlerini yaşadığını ifade eden Tanrıkulu "Her gün gelişen teknoloji, traktörlerin çıkması, işimizi öldürdü. Birkaç müşteriyle uzun süre para kazanmamız mümkün değil. Bizimle bu meslek bitti" diye konuştu.

Salim TANRIKULU baba meslegi olan nalbantligi devam ettirmekte, atlar bittiğinden dolayi bu işi 2018 yılında bırakacağını açıkladı.