Baharın gelmesi ile birlikte önce Bağdaki toprağın havalanadırılması için göz açma dediğimiz işlem ve üzüm bağlarında budama işlemleri yapılmasının ardından ilaçlama ve filiz alma işlemleride başladı.... 

Meşhur Nevşehir Üzümü sofralara gelmeden önce Bağda yapılan işlemler oldukça zor ve meşegatli olsada Bağcılık üzüm yetiştirme sanatı artık Nevşehir de Ata yadigarı hemen herkeste büyük bir hobi ve alışkanlıkla beraber adeta hastalık haline geldi.

Bağ zamanı kesinlikle Nevşehir de bağı bahçesi olanları hummalı bir çalışma bekler.Her hafta sonu havalarında ısınması ile birlikte çoluk çocuk toplanır hem iş hem piknik açık hava bol gıda bağ yolunu tutarlar.

Eskiden günümüze Bağda en çok daha evvel evlerde annelerimizin hazırlamış oldukları erzaklar çıkartılır sabah kahvaltısı ile öğle yemeği kesinlikle bağda yenir...

Sabah kahvaltısı evden hazır olarak pide,Peynir,Zeytin türü şeklinde hazırlanışı daha kolay ve pratik şeyler süslerken öğle yemeği ise daha çok Bağda yapılan yemekler tüketilir.Bazlama (Gözleme),Pilav,Bulgur bunların hemen başında gelir...

Yorgun düşen beden hemen bir ağacın altında ki bir gölgelikte yere serilen sergiye çökerek hazırlanan yemekler büyük bir iştahla afiyetle yenir.

Nevşehirli her kişi Bağ bahçe işiyle öyle yada böyle haşır neşir olmuştur.

Eee ekmeden biçmek olmaz... Yaş yada kuru üzüm, Pekmez, Üzüm turşusu yemek için önce yetiştirmek gerekiyor...

Gelin isterseniz dünden bugüne gelivermiş Üzüm ve bağla ilgili deyim ve atasözlerine bir kulak verelim:

-üzüm üzüme baka baka kararır..
-üzümünü ye,bağını sorma..
 üzüm gözlü
- maksat üzüm yemek değil , bağcıyı dövmek
-baba oğluna bağ vermiş, oğul babaya bir üzüm vermemiş 
-üzümün çöpü var, armudun sapı
-Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur
-Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun (Bağda izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun)