Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen konferansa, Araştırmacı-Tarihçi Yazar Mustafa Turan konuşmacı olarak katılırken, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Şimarmaz, İl Müftüsü Yakup Öztürk, İl Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel, Müftü Yardımcıları, ilçe Müftüleri,  daire müdürleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Sunuculuğunu, Lale Camii İmam-Hatibi Zafer Bakum’un yaptığı program, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından, 350 Evler Camii İmam-Hatibi Ahmet Oduncu’nun okuduğu Kur’a-n-ı Kerim tilaveti ile başladı.

 

Nevşehir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kubilay Kolukırık, ekibi ve Din görevlilerinden oluşan ilahi korusu tarafından, gönle hitabeden Tasavvuf Müziği ziyafeti verildi.

Açılış konuşması yapan İl Müftüsü Yakup Öztürk konuşmasında; “Allah’ın sevgilisi, Mahlûkatın en şereflisi, İns-ü cinin Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.) Hicri Rabiulevvel ayının 12.sinde Miladi 20 Nisan 571 yılında dünyayı teşrif etti. 12 Rabiülevvel, yıllardan beri MEVLİT KANDİLİ OLARAK kutlana gelmiştir. Ancak bu Aziz Milletin peygamber sevdası bin güne sığmamıştır. Bu nedenle 1989 yılından beri Miladi doğum gününü içine alan hafta “KUTLU DOĞUM HAFTASI” olarak kutlamaya başlamıştır. Bu hafta da yapılan Vaz, Hutbe ve Konferanslarda O’nun bir özelliği ve güzelliği ele alınmaktadır. Bu sene “HZ. PEYGAMBER VE İNSAN ONURU”  konusu işlenmektedir. Buhranlar içinde kıvranan cahiliye dönemi insanlarını nasıl kurtardı ise, bu gün benzer sıkıntıları olan insanların kurtulması için Onun tanınmasına ihtiyaç vardır. O’nun emaneti olan Kur’an’ın, Sünnetin, O’nun metotlarının ve ahlakının bilinmesine ihtiyaç vardır.

Bu programlar, O’nun tanınması için önemli bir fırsattır. Mükerrem olan, doğuştan saygın ve onurlu olan ancak malına, canına, namus, şeref ve haysiyetine yapılan saldırılarla Onuru zedelenen insanlığın, alay edilen, tahkir edilen, iftiraya kurban giden, dedikodusu yapılan böylelikle itibarı zedelenen insanların varlığı ve gittikçe yayılma istidadı göstermesi bu konunun ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Bu haftanın ve yapılan faaliyetlerin insan onuru zedeleyecek her türlü yanlışların yok olmasına vesile olmasını Cenab-ı Hat’tan temenni ederim.

            İl Müftülüğünün organizesinde, geçen yılda Nevşehir’de konferans verdiğini ve manevi ortamını unutamadığını belirten Tarihçi-Yazar Mustafa Turan, Nevşehirlileri sevdiğini söyledi.

             “Sakın terk-i edepten, kûy-i mahbub-ı Huda’dır bu, nazargâh-ı ilâhidir, Makam-ı Mustafa’dır bu” diyen Nâbi’nin sana, ravzana ve nurlu şehrine gösterdiği edep, bizim de edebimizdir ya Resulallah! diyerek, konuşmasına başlayan Yazar Mustafa Turan; “Gül açmaz, çağlayan akmaz İlahi nurun olmazsa, söner âlem nefes kalmaz felek manzûrun olmazsa, firâk ağlar visal ağalar ezel mesrûrun olmazsa, camâlinle ferahnâk et ki, yandım yâ Resulallah” feryadıyla, senin aşkına yanan Yaman Dede’nin hicranı, bizim de hicranımızdır ya Resulallah diyerek, devam etti.         

            “Güzeli güzel yapan şey, edeptir,

            Edep ise, güzel sevmeye sebeptir.” Bu tekerlemeden hareketle, Cenab-ı Hak insanı, mükerrem ve eşref-i mahluk olarak yaratmıştır. Yeryüzünün de halifesi. İnsan denen varlık, güzeldir. Hz. Peygamber ise, tüm varlıklardan daha güzeldir. Onun için Osmanlı insanı, genel manada insanı, özelde ise Hz. Peygamber’i sevmeyi ve hürmet duymayı edebin bir gereği olarak mütalaa etmiştir” diyen Yazar Turan şöyle devam etti: “O’nunla insanlık, sahil-i selamete çıkacak ve altın bir zaman dilimine ulaşacaktı. Beşer  “O” büyük nebiyi hangi sözlerle anlatırsa anlatsın, kelimeleri nâkıs, sevgisi eksik kalacaktır. “Bir mü’min O’nu kendi nefsinden fazla sevmedikçe tam olarak iman etmiş sayılmaz.”   Her şeyin ölçüye, tartıya vurulduğu o büyük buluşma gününde, alnını secdeye koyup “ümmeti ümmeti” diye inleyen bir Peygamberdir “O”. Çünkü “O” her şeyiyle bir şefkat ve merhamet peygamberidir. Ümmetim olmadan cennete girmem diyen bir Peygamber için hangi birimiz ona metfun olmaz ki.”

            İşte ecdadımız da bu yüzden O’na (s.a.v.) metfun oldu. Metfun olmakla kalmadı, O’na derin bir muhabbet besledi. Hürmet etti. Asırlar boyunca Kutsal topraklara hizmet etti” diyerek konuşmasına devam etti.

            Manevi duyguların doruğa çıktığı programda katılımcılar, gözyaşlarını tutamadı.

            Konferansın ardından İl Emniyet Müdürü Mehmet Yüksel, Tarihçi-Araştırmacı Yazar Mustafa Turan'a; gecenin anısına plaket takdim etti.

Daha sonra Tarihçi Yazar Mustafa Turan çıkışta da kitaplarını imzaladı.