Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, TRT Diyanet'te yayınlanan ‘Farklı Bakış’ programının canlı yayın konuğu oldu.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya, TRT Diyanet kanalında Zahide Ülkü Bakiler’in sunduğu ‘Farklı Bakış’ programında ‘Savaş ve Barış Dili’ üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Programda konuşan Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Müslümanların ilk kıblesi ve ilk mescidinin bulunduğu, Miraç hadisesinin gerçekleştiği Kudüs'ün statüsünün keyfi bir şekilde değiştirilme girişiminin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.
İslam’ın Müslümanlara buyurmuş olduğu ve Müslümanların sahip olduğu en büyük hazinenin kardeşlik olduğunu belirten Rektör Bağlı, İslam’ın ayrıca bir adalet dini olduğunu söyledi. Bağlı “Bugünün dünyasında siyasi ve sosyoloji açısından en büyük tehdit; farklılıkların birbirine karşı kindarlıklarıdır, düşmanlıklarıdır, izolasyonlardır, ötekiyi kabullenmemektir. Ancak İslam bu konuda ‘Müminler kardeştir’ buyruğu ile inanılmaz bir potansiyel içeriyor. İslam bütün var olan beşeri sistemler, hatta Hristiyanlıktan türetilmiş olan Avrupa Birliği sistemi de dahil olmak üzere bütün sistemlere karşı daha evrensel, daha insani değerleri içeren ve daha kalıcı daire-i adalette nizam-ı alemi gözeten söylem sahibidir. Dolayısıyla İslam’ın böyle bir potansiyeli var ve bu Müslümanların en büyük kazancıdır. Gerek Peygamberimiz zamanında ve gerekse daha sonraki dönemlerde Osmanlı’da dahil olmak üzere İslami geleneklerin ve mesajların uygulandığı toplumlarında evet bir fetih mantığı vardır. Burada esas fetihten maksat, oradaki insanların hayatlarına yönelik bir dizayn değil, oraya adalet götürmektir. Osmanlının sloganı da, İslam’ın en temel prensibinden birisi de adalettir” dedi.
Batının kanlı geçmişini eylem ve söylemlerle bastırarak her zaman üste çıkmaya çalıştığının altını çizen Bağlı “Temel İslami prensipleri söylemekte tereddüt ettiğimiz bir takım dünyaya bizi sürüklüyorlar. Yeri ve zamanı geldiği zaman sizin ırzınıza, namusunuza, canınıza, malınıza ve mülkünüze bir tecavüz bulunulanlara karşı mücadelede etmekte İslam’da açık bir şekilde buyrulmuştur. İzzetimizi korumakla mükellefiz ve bunun için ne gerekiyorsa, hayatımızı da ortaya koymamız gerekiyorsa hiç tereddüt yaşamamız gerekiyor. Batı bu tür kavramlar üzerinden İslam’ı bir şiddet dini olarak göstermek istiyor. Batı toplumlarının ideolojiler üzerinden, mezhep çatışmaları üzerinden ve cinsiyet ayrımcılığı üzerinden şiddet uyguladıklarını hepimiz biliyoruz. Batı kanlı tarihîlerini bastırmak istiyor. Örneğin en yakın tarihte Hitlerin insanları sabun fabrikalarına göndermeleri, Bosna’da olanlar dahil başka şiddet olaylarını bastırıyorlar ve söylem olarak da kendi cari söylemlerini üste çıkarıyorlar. Dolayısıyla şiddeti başkasına yapıştırmak istedikleri zaman bunun en kolayca söyleyecekleri karşılarında rakip olarak gördükleri de İslam oluyor” diye konuştu.
Rektör Bağlı ayrıca “İslam’a ve İslam’ın temel prensiplerine en büyük zararı ‘Gülen casus çetesi’ vermiştir. Müslümanın Müslümanı sevdiği bir dünyadan, kardeşlikten bahsediyoruz. Ama bunlar ‘Protestan-İslam’ anlayışı oluşturmaya çalıştırdılar. Elhamdülillah Müslümanlar onun da farkına vardılar ve geri püskürttüler” diye sözlerine ekledi.