Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İstanbul SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Dr. Enes Bayraklı, İstanbul A News Yayın Koordinatörü Orhan Salı, İstanbul A News Ortadoğu Editörü Abdulmanaf Sahlul ile birlikte A Haber’de Duygu Leloğlu’nun sunduğu ‘Memleket Meselesi’ programının konuğu oldu.

Rektör Bağlı; Bu Coğrafyada İstikrar Değil, Kaos Öncelliği Olan Ve Kalıcı Bir Kaos Politikası İzleyen Bir Amerika Var.

Rektörümüz Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Amerika’nın son yıllarda izlemiş olduğu iç ve dış politikasında özellikle Türkiye’ye karşı yürütmüş olduğu ikiyüzlü politikasının kendi içerisinde de büyük sıkıntılara ve krizlere neden olduğunu söyledi. Bağlı ayrıca, Amerika’nın bu coğrafyada istikrar değil, kaos öncelliği olan ve kalıcı bir kaos politikası izlediğine vurgu yaptı.

Bağlı, “Amerika’nın Türkiye ile uğraşması Amerika’da bir iç kırılmaya neden olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar da bize bu çok yansımıyor olsa da, kendi iç kamuoyunda ve özellikle politikayı belirleyici aktörler arasında, entelektüeller, akademisyenler ve kimi parlamenterler arasında Amerika’nın Türkiye’ye karşı yürüttüğü tutumlar çok ciddi anlamda eleştiriliyor. Özellikle Obama’nın son zamanlarında ve Trump’un ilk dönemlerinden bu yana Türkiye ve Amerika arasındaki krizin Türkiye’yi hırpalayacağına dair bir tez vardı. Ama esas Amerika’yı daha çok hırpalayacağı konusunda bir tartışma vardı. Yakın zamana kadar da bu devam etti. Fakat bir can simidi olarak PKK’yla bir ortaklık tesis etmeye başladıktan sonra bu coğrafya için Amerika canlanmaya başladı. Bu tür krizlerin bundan sonra da artarak devam edecektir. Zira Amerika daha çok karışacak. Şundan dolayı, temelde Amerika’nın belirlemiş olduğu bir yol haritası vardı ve o yol haritası üzerinden bir strateji üreterek bunu hem bu coğrafyada ve hem kendi iç kamuoyunda paylaşarak devam etmeyi planladığını deklere etti. Ama el altından yani bizim tabirimizle saman altından başka işler yapmaya başlayınca işleri çok fazla karıştı. Çünkü çok ciddi olarak iletişim teknolojinin geliştiği dönemde bir takım şeyleri gizli-saklı yürütmek ve birisine şirin gözükmek, ama el altından da başka bir politika yürütmek çok mümkün değil. Bugün bütün uluslararası kuruluşlar ve Amerika açısından Türkiye’nin çok kritik bir rolü var. Türkiye, sistemin içerisinden bir aktör yani sistemin dışında meşrutiyeti tartışılır bir aktör değildir, uluslararası kamuoyunun ve sistemin içerisinden bir aktör. Türkiye, bu sistemin sağlıklı işlemediğini ve hakkaniyet ölçüsünde olmadığını söylemek suretiyle aslında sistemi yapı sökümüne uğratıyor. Hem duru duruşu ve söylemleriyle hem de yaptığı operasyonlarla. Zira bugüne kadar Türkiye’nin Amerika ile birlikte bu coğrafyada istikrarı ön gören bir yol haritasına sahip olduğunu biliyoruz. Ama Obama’nın son döneminden ve şu anki var olan iktidar açısından okuduğumuzda aksine istikrar değil, kaos öncelliği olan ve kalıcı bir kaos politikası izleyen bir Amerika var. Bu coğrafyadaki sosyolojileri ve siyasal mekanizmaları ifsat etmek için özel projeler üreten Amerika’nın kendi iç huzursuzluklarını bertaraf etmek için

yürütmüş olduğu çalışmaların çok neticeleneceğini zannetmiyorum. Yani Amerika kendi kendini bitirerek dünyadaki itibarını da kaybetmeye başladı” diye konuştu.

Amerika Birleşik Devleti Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Suriye Gelecek Partisi diye bir parti kuruldu ve yeni bir oluşum dedi. Biz biliyoruz ki PKK sürekli kılıf değiştiriyor, maske değiştiriyor.

Bağlı: PKK’nın En Üst Akıl Tepesi Amerika

PKK terör örgütünün bir çatı yapılanması olduğunu belirten Rektör Bağlı, bu örgütün en üst akıl tepesinin ise Amerika olduğunu açıkladı. Bağlı, “PKK’nın uzunca bir süredir emir komuta kademesi Amerika’nın elindedir. Örgütün hiyerarşik yapılanmasında Amerika en üst konumda bir aktördür. Yani örgütün yapılanmasında tepe noktaya oturduktan sonra örgütü pek amaç için, pek çok doğrultuda kullanmaya başladı. Fakat şunun altını çizmek isterim ki, PKK’nın genel olarak yapılanmasına baktığımızda bir çatı örgütü var ve o örgütün de bir alt kolları var. Bu coğrafyada ve diğer ülkelerde bunlar değişik isimde, değişik maskelerde ortaya çıksalar bile tek bir ideolojileri var, o da PKK terör örgütünün hiyerarşisi içerisinde bir aktör olmak. Ciddi anlamda da bu aktörde Amerika’nın emir komuta mekanizmasına dönüştü. Nitekim bu Kandil’in Afrin’e taşınmasında da Amerika’nın stratejik akıl daneliği etkin oldu. Çünkü Türkiye’nin orada yürüttüğü operasyonlarla orada ciddi anlamda bir varlık gösteremeyen örgüte Amerika, Afrin’i işaret etti ve burada örgütün daha fazla palazlanacağını düşündü. Ama Türkiye’nin hem Amerika’ya ve hem de Rusya’ya rağmen yapmış olduğu Zeytin Dalı Harekatı örgütün aslında ele başını yani beyin kısmını çok büyük oranda dağıttı. Burada 17 bin terörist olduğu söyleniyor. Ben buna katılmıyorum. Çünkü PKK’nın elinin altında kullanabileceği maksimum 5 bin terörist var. Örgüt toplumdan kişi devşiremediği yani dağa kaldıramadığı için risk altında. Özellikle son iki senedir Türkiye’nin ciddi anlamda almış olduğu tedbirler sayesinde Türkiye’den bir insan kaynağı bulamıyor. Amerika bundan dolayı da Türkiye’den örgüt için insan kaynağı bulamadığı için örgütün bu açığını silah yardımıyla kapatmaya çalışıyor” dedi.