Gerçekleştirilen 5 Olağan kurula  MHP İl Başkanı Göksel Taşcı,  MHP Merkez İlçe Başkanı Burak Kalfaoğlu,MHP Kadın Kolları Başkanı Sevgi Ay, MHP İlçe Başkanı Abdullah Ergen, Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Özden Taşğın, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, Sulusaray Belediye Başkanı Sadi Yalbırdak, Nevşehir Türk Ocağı Başkanı Mesut Erdoğan, Gülşehir MHP Belediye Başkan Adayı Eğitimci Ali Aslan , Türk Haber-Sen İl Temsilcisi Ercüment Tunç,Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şubesi Eski Şube Başkanı Hasan Kürkçü, Türk Emekli –Sen Nevşehir İl Temsilcisi Yavuz Soysaldı, çok sayıda delege ve Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şubesi üyeleri katıldı.
   
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan genel kurulda söz alan Şube Başkanı Mustafa Uğur, Salondaki delegelere ve misafirlere ülkeye sahip çıkmaları konusunda çağrıda bulunarak, “Kaygı ve endişeyle uyuduğumuz günümüz ortamında 3 yıl içinde çok şey değişti” dedi.
Şube Başkanı Uğur Genel Kurul Konuşması şu görüşleri dile getirdi; “Duymadığımız, işitmediğimiz, işitemeyeceğimiz, düşünmek bile istemediğimiz başlıkları maalesef bugünkü siyasal iktidar ve onun kadroları aziz Türk milletimize hakaret boyutuna varacak şekilde neredeyse bu ülkeye çok şeyler kazandırmış, şehitler vermiş, kurtuluş savaşında, balkanlarda şehit vermiş bu millete maalesef bunların tam tersi bir söylemle hakaret etmektedir” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ruhuna bir saldırı olduğunu savunan Uğur, “Bu kurucu düşünceyi bertaraf edecek bir söylem ve eylemi siyasi iktidar devam ettiriyor ve artırıyor” diye konuştu. 
Uğur konuşmasına şöyle devam etti; “Dünyanın en büyük haydudu dediğimiz ABD sürekli Türkiye’ye hakaret etmekte sürekli iktidara ve başbakana ev ödevi vermektedir.
Bir taraftan dünyanın en büyük haydudu bunları yaparken İmralı’da cani başı da mevcut hükümete şartlarını ve tehditlerini bir bir sıralayarak en nihayetinde hedefi olan özgürlüğünün verilmesi ve parlamentodaki yandaşlarına lider olma tehdidini savuruyor. Maalesef iktidar bunları görmezden gelerek aziz Türk milletine sözde çözüm süreci adı altında, boyalı basınla, köşeleri kapmış dolarlarla maaşa bağlanmış kalem soytarılarıyla bu millete bunların doğru bir başlık olduğunu bunların Türkiye’yi daha da ileriye götüreceğini iddia ediyor. Bu iddiasının yanında da her türlü hakareti yapıyor. Bu iktidarın başbakanı aziz milletimize “Ananı al git, milliyetçiliği ayağımın altına aldım” demekte ve halen bu söylemlerini de çoğaltmaktadır.
Cumhurbaşkanı ise bir taraftan iktidara şirin gözükmek bir taraftan da kendi idealleri çerçevesinde söylemlerde bulunarak her iki tarafı da idare etmeye çalışmaktadır.
Bölücü başı için Apo’yu özledim diyen insana devlet ödülü veriyor, arkasından da bu milletin geleceğinden endişesi olan milletin geleceği için her an göreve hazırım diyen insanlara rağmen devlet nişanından maalesef başkomutanımızın silüetini kaldırabiliyor. Günümüz hiç hoş değil. Sabah katlığımızda iş yerimize giderken hayattan zevk alacak şekilde devletimizin yaptığı güzel işlerden zevk alacak şekilde gitmiyoruz.
Öğrenci evleri konusuna değinen Uğur; “Zinayı suç olmaktan çıkaran başbakan, öğrenci evlerine kafayı takıyor. Elbette demokrasiye inanıyoruz. Onun için bu aziz milletimize yılmadan, usanmadan ve risk alarak bunların gerçek yüzlerini anlatmamız lazım. Başarabilmek için anlatmamız lazım.”
Yerel seçimler konusunda da; “Önümüzde yerel seçimler var. Akabinde ise milletvekilliği seçimleri var. Burada görev şartlarımıza göre bize ecdatlarımızın teslim ettiği bu coğrafyanın ilelebet Türk coğrafyası olması adına görevi yapmak zorundayız. Bu bir siyaset değildir. Bu bir ülke meselesidir. İletişim imkânlarının tamamını kullanacağız. Tespit edilen bir konu varsa sosyal medyada bunları paylaşacağız. Paylaşmadan bu sonucu alamayız.”
İl ve ilçelerin isim değişikliği konusuyla ilgili olarak Uğur: “Doğuda birçok ilin isimlerinin değiştirilmesine başlandı. Erzurum Kamu Sen başkanımız Erzurum’un isminin değiştirilemeyeceğine dair bir tepki ortaya koydu. İsminin değiştirilmesi muhtemel ilçeler listeye alınmış ve değiştirilmesine karar verilmiş iller var. Bu tamamen Türk milletinin aziz coğrafyadan tasfiye edilmesi demektir. Bizim Kürt kardeşlerimizle hiçbir zaman bir sorunumuz olmadı. Bu ülkenin geleceği için düşünen insanlarımız, milliyetçiler hiçbir zaman Kürt kardeşlerimizi dışlamadı. Bizim böyle bir derdimiz de yok.” Dedi
Akil insanlara da tepki gösteren Uğur; “Bizim burada tepki koyduğumuz akil insanlar çok ilginç geçtiğimiz aylarda bizi başbakan yanılttı dediler. Onların bize özür borcu var. Aziz milletimize bir özür borcu var. Eğitimcilere bir özür borcu var.
Kimse zannetmesin ki bu iktidara yüklenenlerin derdi para. Hayır Türk milliyetçileri hiç bir zaman holding olmamıştır. Türk milliyetçileri hiçbir zaman hırsız olmamıştır. Türk milliyetçilerinin hiçbir zaman parayla derdi olmamıştır.
Biz şunu söylüyoruz iktidarlar ayrım yapmadan bu ülkenin aziz insanlarına kırmızı çizgilerimize de aynı eş değer denk düşürerek hizmet etmek zorundadır. Bunu kim yapmıyorsa ya bu ülkeden çıkıp gidecek ya da buranın asli unsuru kimlerse onu kabul etiğini beyan edecek.
Andımız’ın kaldırılmasına da tepki gösteren Uğur; “Amerika’da dünyanın birçok ülkesinde milli değerleriyle ilgili marşları vardır. O ülkenin gelecek nesilleri milli ruh ile yetiştirilmediği müddetçe ya terörist olur ya da küresel şirketlerin holdinglerinin maşası olur. Elbette Türk milleti olarak bize emanet edilen o hamuru Türk milliyetçisi olarak vatanına, milletine, inancına saygılı gençler olarak yetiştirmek, hayata hazırlamak bizim görevimiz. Başöğretmen bu görevi bize vermiş. Andımızı kaldırdılar. Ondan herkes milli bir heyecan alıyordu. Ne oldu neresi sizin için düzgün değildi. Kaldırdılar ve bizi geri zekalılıkla, çağdaşlıkla, işin garip tarafı 28 Şubat’tan beslenmekle suçluyorlar. 28 Şubat’ta mağdur olmayan var mı herkes mağdur. 12 Eylül öncesinde mağdur olmayan var mı? Herkes mağdur. Andımızı kaldırdılar sıra İstiklal Marşı’nda.”
Uğur, Nevşehir’de yapılan çalışmalarla ilgili olarak da; “İlimizde dişe diş mücadele yapıyoruz. Bir kaşık suda bizi boğacaklar. Sebep bunların yaptığı işlerle ilgili basını, sanal alemi kullanmamız, okul ziyaretlerinde eğitimle ilgili tasvip etmediğimiz kabus olarak gördüğümüz başlıkları eğitimcilerle paylaşıyor olmamız. Milletvekilleri kimin milletvekilleri? 11 yıldır Türkiye Kamu Sen ve onun iş kolları evlatlarınızı teslim ettiğiniz öğretmenlerinizin, bileğinin hakkıyla yetkili olmuş sendikaya bir gün bir ziyaret ettiniz mi? Sizin sendikanız sadece size oy verenler mi? Böyle bir vekillik olur mu? Siirt’in isminin değiştirilmesi için ömründe bir tek kanun teklisi vermemiş bu insanlar tespih tanesi gibi dizilmiş ilk imzayı bunlar atmış.”Dedi.
Konuşmanın ardından gündemin diğer maddelerine geçildi. Daha sonra yapılan seçimde tek liste halinde giren Mustafa Uğur yeniden başkan seçildi.
Türk Eğitim Sen’in Yeni Listesi Şu isimlerden oluştu;
Yönetim Kurulu Asil Üyeler: Mustafa Uğur, Tayfur Urgenç, İlhami Genç, Cengiz Yurt, Fatih Arıkan, Mehmet Yalbırdak, Sefa Atar.
Denetleme Kurulu Asil Üyeleri:
Ali Karaslan, Neşat Kıvrak, Cavit Dolamaç.
Disiplin Kurulu Asil Üyeleri:
Salim Genç, İlyas Pınarlık, Yusuf Yılmaz.
Genel Merkez Üst Kurul Delegeleri:
Mustafa Uğur, Nail Demirtaş.


Haber:Osman AYTEKİN