NEVŞEHİR(MHA) Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sahir Solmaz, düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin karanlık planların içerisinde bulunduğuna dikkat çekti.

Milliyetçi Hareket Partisi Nevşehir İl Teşkilatında; MHP Merkez yönetim kurulu üyesi Mehmet Ali Tanrıverdi ve Adana Milletvekili Muharrem Varlı ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyen Nevşehir eski Milletvekili adayı Sahir Solmaz, Milli Değerleri koru ve Yaşat Mitingleri çerçevesinde 24 Ağustos 20913 tarihinde Konya ilinde düzenlenecek olan mitinge tüm Nevşehirlileri de davet etti. 

Türkiye’de herkesin tarafını, sırasını, yönünü ve yerini vakit geçmeden belirlemesi gerektiğine dikkat çeken Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu üyesi Sahir Solmaz, “Hepinizin bildiği gibi Ortadoğu kaynamakta ve alev alev yanmaktadır. Kardeş kardeşi katlederken, bu projenin mimarları susmakta, Müslümanların öldürülmesine seyirci kalmaktadır. Çünkü bütün bu olanlar Büyük Ortadoğu projesinin bir parçasıdır. Bu doğrultuda Türkiye’de bir karanlığa doğru sürüklenmekte, Sevr hortlatılmaya çalışılmaktadır. Bugüne geldiğimizde ise, ülkemiz belirsiz, kaotik, Karmaşık ve Kontrolsüz bir ortama doğru hızla kaymaktadır. Bu şartlar altında bir adım ötesini zorlaşmıştır. Türkiye dirlik ve düzenini kaybetmek üzeredir. Türk Milleti bin yıllık kardeşliğini yitirmenin, kardeşliğini askıya almanın parkurundadır. Millet bekasının ağırlayan tehditlere maruz bırakıldığı son dönemlerde, karşımızdaki tablonun gözlerden kaçırılması, dikkatlerin başka yönlere çekilmesi, toplumun yaklaşan travmalara alıştırılması ve nihayetinde kabule yanaştırılması görevini üstlenmiş olan geniş bir kadronun çabaları iyice yoğunlaşmıştır. Kandil, İmralı, Erbil, Washington ağzı ile konuşan yerli lobilerin son zamanlardaki bayağılıkları, kurnazlıkları ve art niyetli tazyikleri bu açıdan çok önemlidir. AKP Himayesi ve Şemsiyesi altındaki sözde çözüm lobisinin üzerinde çalıştığı çöküş planının, PKK taleplerinin aşamalı olarak ve zamana yayılarak karşılanmasını amaçlayan bir süreç olduğu apaçık gerçektir.

Hükümet süreç ihaneti kapsamında atmayı planladığı adımlarla, toplumu duyarsızlaştırma, travma hazırlama, tepkileri söndürme ve teslim alma olarak aşamalar halinde gerçekleştirmeyi düşündüğünü ortaya koymaktadır. PKK’nın hazırladığı, İmralı Canisinin onay verdiği, AKP’nin boyun büktüğü üç aşamalı terör planının birinci safhası, önce toplumun ikna edilmesi ve işbirlikçi cephe oluşturulması için tepkilerin tartılmasına yönelik hazırlık dönemi olarak yorumlanmaktadır. Sözde akiller bölücü terör elçiliğine bu dönemde görevlendirilmiştir. Anaların ağlamaması, silahların susması, çözümün olması, barışın gelmesi gibi aldatıcı söylemler eşliğinde sürdürülen ve içeriğini kimsenin bilmediği bu kampanya da bütün işbirlikçiler seferber olmuş, bütün hainler ortaya çıkmış ve milletimizin gözünün boyanması itibariyle her numaraya başvurulmuştur. Tam da bu sırada fesat ve cinayet yuvası PKK’nın geri çekilme hikayesi kaleme alınmış, Sanki Türkiye’de her şey güllük gülistanlık olarak sunulmuştur. Aylardır PKK –AKP güdümünde teröristlerin geri çekildiği yazıp çizenler, bu düzenbazlığı bayram havası sunanlar, kare kare fotoğraflar yayımlayanlar el birliği ile Türk Milletinin aklını çelmekle uğraşmaktadır. Halbuki teröristlerin ne çıktığı ne de çekildiği var. Başından b.eri ifade ettiğimiz gibi PKK’nın ne çekilmesi, ne de silah bırakması gerçekleşmeyecektir. PKK terör örgütü fırsatı değerlendirmiş, militan kadrosunu takviye ederek güçlenmiştir. Bir yandan vatan nöbeti için askerlik hizmetine katılan Mehmetçikler varken, diğer yanda kan dökmek, can almak ve bölmek için dağ sırasına girmiş teröristler bulunmaktadır. Devletin güvenlik güçleri vurgun yemiş gibidir. PKK’lı Eşkıyaların çekilmesiyle son bulacağı belirtilen birinci safha, teröristlerin tüm yurt geneline yayılmasına ve mevzilenmesine hizmet etmiştir. Cizre ve Diyarbakır’da ortaya çıkan sözde asayiş birimleri ibretlik birer misaldir. Başbakan Erdoğan, Teröristlerin % 10 ya da 15’nin çıktığını ifade ederken, bölücü terör örgütü çevreleri çekilmenin % 80 dolayında olduğunu ifade etmektedir. PKK’nın geri çekilmediğinin bilindiği halde hala süreçten bahsetmek nasıl bir rezillik ve onursuzluktur?. Bile bile PKK ya alan açmak, Karakolları kapatmak, çok kısa süre içerisinde 47 terör eylemine göz yummak hangi milli ve manevi değerle izah edilebilir?. Başbakan Erdoğan yaşarken bölücülükten sabıka yemiş, Milletimizin hiçbir değerine riayet etmemiş bir siyasetçinin Şırnak’taki havalimanına verilmesi de oldukça manidar. PKK adam kaçırmakta, yol kontrolleri yapmakta, haraç kesmekte, şantiye basmakta, barajlara saldırmaktadır. Ama başbakan Türk gençliğine şiddet yapan Şiddet görür demekte ve azarlamaktadır. Türkiye Zifiri karanlığın içerisindedir. Türkiye bir avuç yeni bitme Elit’in, hırsından aklını kaçırmış bir azınlığın, nefretinden gözü dönmüş kaymak tabakanın, İktidar sarhoşluğundan kendini kaybetmiş bur güruhun eline düşmüştür. PKK Silahı masaya koymuş, namluyu Türk Milletine çevirmiştir. PKK’yı memnun edecek yasal ve anayasal hazırlıklar bu dönemi kapsamaktadır. Şayet bu safha planlandığı gibi yürütülürse, Türkiye ve Türk Milletinin bölünmesi tam kıvamına gelecektir. Milliyetçi Hareket Partisi Vatana, bayrağa ve Millete son ferdine kadar sahip çıkacak, leke sürdürmeyecektir. Milli ve manevi değerlerimizle kim oynamak cüretinde bulunmuşsa bunun hesabını ödeyecektir” dedi.