Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız, www.belediyedeniz.com sitesinin 2017 Şubat ayı dergisinin konuğu oldu. Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız'ın konuk olduğu bölümde, Ürgüp'te yapılan ve ile ilçeye kazandırılan belediye hizmetleri, yeni projeler "Belediye Deniz" Dergisinde yer aldı…

İşte Başkan Yıldız'ın o açıklamalarından kısa başlıklar; "Bizim Jelibonumuz da Köftür" , Ürgüp'te Okuma Yazma Oranı Yüzde 98, "Gökyüzüyle Yarışan Binalara Karşıyız", Ürgüp'teki mağara otellerin AVM'sini yapacağız ve “Ürgüp’ün Marka Değerini Yükseltiyoruz”....


Gelin şimdi bu keyifli Röportajı birlikte dinleyelim...

Türkiye'nin en özel şehirlerinden birine yolcuyuz bu hafta; Ürgüp'teyiz. Bambaşka bir coğrafyası, büyüleyici bir atmosferi var bu bölgenin...

Ürgüp'ü keşfetmemizde her ne kadar televizyon dizilerinin etkisi olsa da, bu kenti gezdikçe medyaya yansımayan daha nice güzelliği içinde barındırdığına tanık oluyoruz.

Eşsiz manzarayı kucaklayan tepeleri, tarihi konakları ile kartpostalı andıran bu 3 bin yıllık kentin belediye başkanlığını büyük bir gururla yapan Fahri Yıldız'ı ziyaret ediyoruz. Başkan Yıldız, proje üretmenin kısıtlı olduğu Ürgüp'te öyle büyük bir çalışmadan söz ediyor ki bizlere, adeta Ürgüp için yepyeni bir dönemin başlayacağının sinyalini veriyor. Yıldız, yazın serin, kışın sıcak olacak ‘Mağara AVM' ile Ürgüp'ün marka değerine değer katacak bir çalışmadan söz ediyor. Proje, esnafın kendini gösterebilmesi adına da önem taşıyor.

Marka değeri her geçen gün artan, doğal güzelliği ile yerli ve yabancı turistin her daim ilgi odağı olan Ürgüp, kent kimliğine uygun yapılaşmasıyla dikkat çekiyor. Başkan Yıldız, TOKİ ile beraber yürüttükleri konut projesinde kentin mimari kimliğine uygun bir yapılaşmadan ödün verilmediğini söyleyerek bizlere gökyüzü ile yarışmayan binaların Ürgüp'te yeri olmayacağının sözünü veriyor.

Doğal yapıyı bozmayan yeni projeleri ile şimdi söz Başkan Yıldız'da... Bu özel, tarih mirası şehrin gelişmesi için neler yapıldığını Başkan Yıldız'dan dinliyoruz.

Çok özel bir kentin belediye başkanlığını yapıyorsunuz. Bu büyük sorumluluk neler hissettiriyor sizlere?

Ürgüp gerçekten her mevsimde gidilmesi, görülmesi, gezilmesi tabiri caizse sahiplenilmesi gereken bir vatan köşesi. Böyle bir yerde belediye başkanı olarak görev yapmak bir yandan çok zor, bir yandan da çok keyifli. Zor kısmı, marka kent. Marka kentin, marka değerini düşürmemek için elimizden ne geliyorsa onu yapmak zorundayız. Marka kent derken bir kenti marka yapan değerler nelerdir bunu bilmeliyiz. Bir reklam filmi mi, bir billboard mu? Bir kenti marka değeri yapan öncelikle ismi... Ürgüp'ün ismi bugün dünyanın her yerinde bilinen bir isim. Bu ismi nasıl yaptığımız ve Ürgüp bu ismi nasıl bu noktaya getirdi bunu açıklamak isterim. Tabii ki, bizden önceki belediye başkanı arkadaşlarımız mutlaka birçok gayreti gösterdiler. Ürgüp 1886 yılında belediye olmuş, eski bir belediye. O günden bugüne birçok başkan değişmiş. Herkes kendine göre bir doğru yapmış ve doğrular hiçbir zaman yanlış olarak değerlendirilmemiş. O zamanın doğrusu olarak yapıldı, biz bu zamanın doğrusuna bakıyoruz ve doğru kararlar almaya çalışıyoruz.

Nedir bu doğru kararlar?
Göreve geldiğimde Ürgüpümüzün olmazsa olmaz belli başlı sorunları vardı. Bu sorunlar Ürgüp'ün marka değerini düşürüyordu.

Ne gibi sorunlardı bunlar?
Alt yapı sorunu ve bir imar planının olmayışı... Ürgüp 3 bin yıllık bir kent. Böyle bir kentte üç ayrı sit üzerinde oturuyoruz; doğal sit, kentsel sit, arkeolojik sit. Biliyorsunuz sit kavramı bir ilçenin tarihi değerini, nereden gelip nereye gittiğini gösteren bir kavram. Her kent sit alanı değil. Çünkü sonradan kurulmuş, 50 yıllık, 100 yıllık şehirler... Ürgüp 3 bin yıllık kent. Bunu yapılan çalışmalarla beş bin yıla kadar geriye götürebiliriz. Son yapılan arkeolojik bir kazı tarihini daha geriye götürdüğünü gösterdi. Bu da kentin değerini daha çok artırıyor. Biz geçmişte yapılan bir alt yapının üzerinde çalışıp duran bir Ürgüp'ü devraldık. Rumlar zamanında yapılan bir alt yapımız vardı. Bu alt yapı kemer tüneller şeklinde kurulmuştu. Ürgüp'ün modern bir kent olduğunu buradan da görebiliyoruz. Ürgüp'ün altında kemerden tüneller yapılarak kanalizasyon sistemi oraya verilmişti. Yani Ürgüp'ün genelinde fosseptik yok. Bir alt yapı gücü eskiden beri var. Hala da bir kısmını kullanıyoruz. Bu 3 bin yıldan ileriye de götürüyor bizi. Alt yapı olmazsa olmazdı. İçme suyumuzda bir sıkıntı vardı, arsenikli ve yetersizdi. Şebekemiz tükenmiş ve yaşlanmıştı. Tabiri caizse alt yapı kırk yamalı bohçaydı. Halkımıza öncelikle alt yapıyı halledeceğimizin sözünü vermiştik. Biz bu çalışmaları bitirdik ve Ürgüp bugün kalitesi yüksek bir suya kavuştu. Elinde dijital değerleri olmayan, kontrolsüz bir kanalizasyon vardı. Ama şu an itibariyle bu sorunumuzu da çözdük. 140 kilometre içme suyu, 140 kilometre kanalizasyon ve şu anda da bitmek üzere olan doğalgaz... Ürgüp gibi bir kent doğalgaza kavuşmalıydı. Turistik tesislerde doğal enerji kullanılmalıydı. Biz bunu kullandık ve Ürgüp'ün toplam abone sayısı 14 bin; bugün itibariyle 9 bin aboneye ulaştık. Hemen hemen önümüzdeki yıl içerisinde bu çalışmamızı da bitirmeyi hedefliyoruz.

Marka değerinden bahsettik. Ürgüp için televizyon dizileri bu marka değerinin oluşmasında bir dönüm noktası diyebilir miyiz?

Başta marka olabilmek için eğitim düzeyinizin yüksek olması gerekiyor. Ürgüp eğitim düzeyi yüksek olan bir ilçe. Bu bir gelenek mi derseniz, evet bu bir gelenek. Ürgüp'ün köyleri ve merkezi Orta Asya'dan göç etmiş insanlardan oluşuyor. Daha sonraki süreç içerisinde, Selçuklu ve Osmanlı dönemleri içerisinde Ürgüp, eğitime çok büyük önem verdi. Bunu tarih kitaplarından da okuyup görüyoruz. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Abdülhamit Han en zor dönemde bu devletin başında bulunmuş ve düşünebiliyor musunuz arada yaklaşık 1000 km'lik yolu aşarak İstanbul'dan Ürgüp'e eğitim, din, devlet hizmeti getirmiş. Osmanlı Ürgüp'ü hiçbir zaman göz ardı etmemiş. O dönemde yapılan binalar hala bugün öğretmenevi, ibadethane olarak kullanılıyor.

Bu arada dizi çekimleri Ürgüp'te gerçekten revaçta. Asmalı Konak dizisi ile başlayan furya, bugün itibari ile devam ediyor. Fakat bazen dizilerin konusu çekildiği yer ile doğru orantıda olmuyor. Aslında Asmalı Konak dizisinde geçen yapı, Ürgüp ile çok örtüşmüyor. Bu konuda insanların kafası biraz karışabiliyor. Ürgüp'ü tanımayanlar için farklı bir durum ortaya çıkabiliyor. Olumsuz senaryosu olan diziler konusunda da direnç göstermeye çalışıyoruz.

Siz belediye başkanlığından önce öğretmendiniz değil mi?

Evet, öğretmendim. İlahiyatçıyım, Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmeniydim. En son idarecilikten buraya geldim. Burada da tecrübelerimizi belediyecilikle birleştirerek Ürgüp'e hizmet etmeye devam ediyoruz.
Okuma Yazma Oranı Yüzde 98

Eğitimci yanınızla baktığınızda Ürgüp için yapılanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eğitimci tarafımla baktığımda, Ürgüp'ün eğitim çok yüksek bir eğitim mertebesinde olduğunu biliyorum. Ürgüp dışarıdan göç alıyor ama göçte de tabiri caizse ne yaptığını bilen insanlar geliyor. Gideyim, rastgele yaşayayım diye insanlar buraya gelmiyor. Bu yüzden Ürgüp'ün okuma yazma oranı şu an itibariyle %98. Yani, 98 yaşındaki bir adamın eline bir kitap verin; o adam, o kitabı okur. Böyle bir halkımız var bizim.

"Gökyüzüyle Yarışan Binalara Karşıyız"

Peki, önümüzdeki projeler neler?
Alt yapı çalışmalarından sonra şehrimizin beş giriş noktasını yaklaşık 100 bin metrekare sıcak asfalt ile kapladık. Bu yaklaşık 10 kilometre ediyor. Bu bizim için büyükşehir ölçeğinde bir çalışmaydı, bunu çok şükür başardık. Hala bazı mahallelerimizin yolları var. İnşallah onları da bu önümüzdeki inşaat sezonunda tamamlayacağız. Bir konut projemiz vardı, onu bitirdik. Kent kimliğine uygun bir yapı tarzı inşa ettik. TOKİ'yle beraber yaptık, TOKİ''nin Türkiye genelindeki konutları dışında bir yapıya sahip. Biz önerdik, onlar yaptı. Doğal taş kaplamadan kent kimliğini bozmayan bir yapı tarzı olup iki kat yüksekliğinde inşa edilecek. Gökyüzüyle yarışan binalar yapmadık, yapmayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tavsiyeleri bu doğrultuda; "Şehirlerinizi dikey mimariden uzaklaştırın, yatay mimariye bakın" diyor. Ürgüp'te arsa üretmek biraz zor, ama biz buna rağmen alanımızı zemin artı iki evlerle genişlettik. 21 bin nüfusumuz var. Ama şehri uçaktan gördüğünüzde veya havadan izlediğinizde 60 bin kişilik insan yaşadığını düşünürsünüz. Bunun sebebi yatay mimariye önem verişimizden kaynaklanıyor. Bu şekilde marka değerini korumaya çalışıyoruz. Bunun dışında tarımımız değer taşıyor. Tarımda özellikle kabak çekirdeği son yıllarda önemli bir yere geldi. Kuru üzümümüz ona keza iyi bir yiyecek. Patates üretimi noktasında özellikle bazı köylerimizde bu hat safhada. Mesela Dereboyu dediğimiz Başdere istikametindeki köylerde ciddi anlamda üretim gerçekleşiyor. Ama ekonomik olarak bazen para etmediği oluyor. Vatandaş da bundan dolayı üzülüyor. Ama başka çaremiz yok, buna devam edeceğiz.

"Bizim Jelibonumuz da Köftür"

Bu yıl Emitt'teki standınızda Ürgüp'ün hangi ürünlerini tanıttınız ziyaretçilere?
Bu yıl Emitt'e biraz daha anlayışlı bilinçli bir ziyaretçinin katıldığını söyleyebilirim. Bu yıl götürdüğümüz materyaller tanıtım materyalleriydi. Köftür tanıttığımız ürünlerimizdendi. Köftür, bizim jelibonumuzdur. Köftürün içinde un, pekmez, su var. Kaynattığınız zaman koyu bir kıvam alıyor. Onu güneşte kuruttuğunuzda istediğiniz şekilde kesiyorsunuz. Bir müddet soğuk depoda durmaya başlayıp kuruduğunda içinden demirin pası gibi içinden ifrazat çıkarıyor. O da katkı sağlıyor. Ceviz ile beraber yenildiğinde çok güzel bir tadı var.
Bugün bizim Unesco Tarihi Mirası Listesi'nde yer alıyor olmamız, Ürgüp'teki çalışma şevkimizi daha çok kamçılıyor. Çünkü bu listeye girebilmek her kentin harcı değil. Biz bu sorumluluğu biliyoruz. Bu anlamda çalışıyoruz. Ürgüp'ün marka değerlerini yükseltmek için de elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. İnşallah Ürgüp'e bir dahaki gelişinizde bir başka güzellikte göreceksiniz.

Aynı zamanda pek çok önemli kuruluşun üyesi olarak yer alıyorsunuz.
Türkiye'de kent mimarisini koruma adına belki de ilk kararı alan belediye biziz. Bu yüzden Tarih Kentler Birliği, Sağlık Kentler Birliği, UCLG MEWA, Türkiye Belediyeler Birliği'nin kurucu üyesiyiz. Sadece kentin doğal yapısı ile değil, belediye olarak da her yerde Ürgüp'ü temsil ediyoruz. Çalışmalarımızı sadece Ürgüp halkına değil, dünyaya gösteriyoruz.

Bizim dönemimiz biraz zor bir döneme rast geldi. Geldiğimizde bazı eksiklikler vardı, onları tamamlamak için çok çalıştık. Geçen sene bu zaman gelseydiniz Ürgüp'te çamurdan çıkamazdınız. Ama bugün çamurumuz kalmadı, büyük ölçüde bitti. Turizm sezonuna bunları düzeltiriz diye düşünüyorum. Şu anki sorunumuz turizm tesislerine beklediğimiz misafirlerin yeteri kadar gelmemesi. Bu da çözülür diye düşünüyoruz. Biz artık 2023'e hazırız. Türkiye Cumhuriyeti devletimizin kuruluşunun 100. Yılını gururla kutlayacağız ve diyeceğiz ki biz yaptık.

Sizin Ürgüp için hayal ettiğiniz, Ürgüp'e bırakmak istediğiniz özel bir proje var mı?
Ürgüp proje üretmek için çok zor bir yer. Fakat çok büyük bir projemiz var. Doğal bir ortamda, doğal bir kütlenin içerisinde çok büyük bir ticaret merkezi planımız var. İkincisi de kentsel dönüşüm projemiz. Kentsel değişime uygun bir alan var. Orayı kentsel dönüşüm vasıtası ile daha verimli bir hale getireceğiz.

Yeni bir dönem mi başlayacak Ürgüp'te bu projelerle?
Çok yeni bir dönem. Ürgüp'teki mağara otellerin AVM'sini yapacağız.

Peki, esnaf bu AVM'den mağdur olmayacak mı?
Esnaf için yapıyoruz. AVM'den ziyade küçük esnafın içinde bulunduğu yazın serin, kışın sıcak olan kaya mağara bir alışveriş merkezi olacak.

Başkanla Özel
Ailenize zaman ayırabiliyor musunuz? Nasıl bir yoğunluğunuz var?
Belli bir devlet memurluğu geleneğinden geldiğim için en azından hayatımı planlayabilme gibi bir kolaylığım var. Ama belediyecilikte zaman mevhumu yok, zemin mevhumu yok... Kendi hayatımızda özverili davranmak zorundayız. Bunu başından biliyorduk. Herkes uyurken bizim uyuma lüksümüz yok. Rüyalarımız bile değişti, rüyalarımda çukura düşen bir araba görüyorum, hiç alakası olmayan bir adamın bağırdığını görüyorum. Ama burada en fazla sıkıntıyı çeken çocuklarımız. Maddi konuda sıkıntı vermiyoruz ama akşam eve gittiğimiz zaman birlikte vakit geçirme şansımız düzenli olmayabiliyor. Eşiniz e sevdiğiniz yemeği hazırlar, yiyemeden ağırlamanız gereken misafiriniz vardır, gidersiniz. Hayatımızda mutlaka ufak tefek değişiklikler oldu. Ama bundan şikayetçi değiliz. Halka hizmet, Hakka hizmettir. Küçük sorunlar da büyük sorunlar da belediyeciliğin olmazsa olmazlarıdır. Eğer sorunlar olmazsa belediye diye bir kurum olmaz. Ama belediyecilikte, kentte sorun hiçbir zaman bitmez. Bunu iletebilecek bir şehremini olması lazım. O da biz olabiliyorsak ne mutlu!
Özel ilgi alanlarınız var mı?
Ben tarımla ilgilenirim. Üzüm bağım, elma ağaçlarım var onları çapalarım. Hasat mevsimi toplarım, konuya komşuya ikram ederim. Okumaya çok zaman ayıramıyorum. Eşim okuduğunda ben de onun yanında biraz göz atıyorum.
Sevdiğiniz yazarlar?
Necip Fazıl Kısakürek bizim idolümüz. Onun paralelinde kim varsa sevdiğimiz insanlardır. Onu hiç unutmamak ve nesillere aktarmamız lazım. Cemil Meriç de aynı şekilde. Biz onları okuyarak büyüdük.

Kaynak: http://www.belediyedeniz.com/kutuphane/makale/9458/urgup-un-marka-degerini-yukseltiyoruz