Öğretmen adayları son yarıyılda uygulama yaparlar.

Kimi zaman buna staj da denir.

Bir orta dereceli okulda bir ay süreyle rehber öğretmen denetiminde  dersleri izlerler ve son hafta içinde de kendileri ders verirler.

Eğitim fakültesi öğretim elemanları aday öğretmenleri paylaşırlar, derslerini izlerler.

Süleyman Demirel Eğitim Tesisleri...Elazığ yolu üzerinde gösterişli yapılar...İlk, orta,Fen lisesi düzeyinde okullar...Spor salonu, konferans salonu, laboratuvarlar, derslikler...

Sabah erkence okula varıyorum. Öğretmenler, yöneticiler geliyor. Tanışıyoruz. Dersini izleyeceğim öğrenci de  öğretmen odasında. Tertemiz giyinmiş. Şık değil, sade giysileri ütülü. Pabucu boyalı. Heyecanlı. İlk dersini verecek. Sakin olmasını söylüyorum. Dersi sorulu-yanıtlı işlemesini öneriyorum. Haritayı iyi kullanmasını, zaman zaman tebeşirle tahtaya bazı sözcükleri yazmasını da ...

Rehber öğretmen bir kadın. Fakülte daha Enstitü iken sosyal bilgiler bölümünü bitirmiş ve atanınca da coğrafyayı seçmiş.

Dersliğe yürüyoruz. Aday öğretmen, demeli öğrencimiz hazırlıklarını yapıyor. Kullanacağı haritaları duvardaki çivilere asmış. Renkli tebeşirleri ayırmış.

Heyecanlı. Yerinde duramıyor. O yaşta biz de öyleydik.

Rehber öğretmen beni tanıtıyor kısaca. Ayırdına varıyorum ki, akademik unvanımı belirtmiyor, yalnızca adımı söylüyor. Nedenini anlıyorum. İki yıl önce öğretim görevlisi olmak istemişti. Yaptığımız sınavda başarısız bulundu ve isteği yerine getirilmedi. Öc alıyor bizden.

Öğrencimiz sakinleşiyor. Dersine başlıyor. Önerdiğim konulara dikkat ediyor.

Yer adlarnı tahtaya yazıyor. Gerektiğinde küçük harita çiziyor.

Elindeki çubukla haritada işlediği yeri gösteriyor.

Zaman zaman öğrencilere sorular soruyor.

Fakat, son sınıf öğrencileri var derslikte. Herkesin önünde test kitapları. Fizik, kimya, matematik testleri çözüyorlar. Ellerindeki renkli kalemleri ata tuta.

İlgileniliyormuş havası vermek için zaman zaman sorulara yanıt veriyorlar. Fakat sanki alay ediyorlar gibi. Demek, ciddiye alınmıyor coğrafya.

Öğrencim kan ter içinde, görev bilinciyle dersini vermeyi sürdürüyor. Atılan ''laflara'' aldırmıyor. Gülümsüyor, sonra ciddileşiyor.

Bu arada testler yapılıyor, sıralar arasında gidiş gelişler oluyor, tartışıyorlar sonuçları.

Öğretmen hanıma bakıyorum. Anlaşılan gece iyi uyuyamadı, ya da bir dizi geç vakit bitti de uykusunu alamadı. Öğrencimi dinler görünüyor, ama, düşüncesinin uzaklatrda olduğunu anlıyorum.

Bir bekle, iki bekle...Değişme yok. Öğrencilerin umurunda değil deneme dersi.

Sabrın da bir sınırı vardır.

Artık dayanamıyorum. Oturduğum sırada ayağa kalkıyorum.

'' Bir dakika,'' diyorum.'' Sevgili öğrenciler, bakın bu ablanız öğretmen adayı. Sizin için burada bulunuyor. Fakat sin onu, verdiği dersi ciddiye almıyorsunuz. Saygısızlık ediyorsunuz. Öğretmeniniz de sizin ilgisizliğinize ortak oluyor. Bu böyle olmaz. Deneme dersi, uygulama olmaktan çıkıyor bu.''

Birden uyanıyor öğretmen hanım. Rehber olduğunu anımsıyor olmalı.

'' Benim öğrencilerim ne yaparlarsa doğrudur.'' diyor. Başını arkaya atıp dikleştirerek.

Aday öğretmenle derslikten çıkıyoruz.

Bir lisede uygulama desi böyle sona eriyor.

                                                           .......................................... 7 Şubat 2017. Diyarbakır