DTCFde ilk günlerimiz.
Yavaş yavaş bir arkadaş ''kadrosu'' oluşuyor.
'' Nerelisin arkadaş?''
'' Burdurluyum.''
'' Fakir Baykurt'un kitaplarını okumuş olmalısın.''
'' ...................''
'' En ünlü eseri Yılanların Öcü, biliyorsun.''
  ‘’ …………………’’         
'' Peki, Burdur denince akla ne gelir ? ''
'' İnsuyu Mağarası...''
Arkadaşım Fakir'i tanımıyordu, tek bir öyküsünü, romanını okumamıştı. 4 yıl sonra, Bitirme tezi olarak İnsuyu Mağarası'nı yazdı, resim çekti birkaç tane, bir yerlerden harita aktardı; mezun oldu; çıktı gitti.
.............................
'' Demek Polatlı'dansın.''
'' Evet.''
'' Yaban.''
'' Noolmuş Yaban'a ?''
'' Okudun mu? ''
'' Kimin eseri ? Hiç duymadım böyle bir kitap adını.''
'' 1921'de o var olma,yok olma savaşını , cephe gerisini, halk psikolojisini en güzel anlatan kitaptır. Eser, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun. Demek bu yazarı da, Onun romanını da bilmiyorsun.''
'' Mahkemede yargıç gibi konuşuyorsun. Bilmek, okumak zorunda mıyım yav ! ''
'' Sakarya Melhame-i Kübrası'nı bilmezsen ilerde öğrencilerine ne anlatacaksın ? ''
'' Kim öğretmen olacak! Zengin bir iş adamının kızını aldım mı, tamamdır. ''
'' Iyi, pek ala. Sen okumamağa devam et !''
..................................
Niğde Talebe Yurdu...Ele geçirme savaşımı yaşanıyor. Sert bakışlı bir gençle bahçede, havuz çevresinde güya yarenlikteyiz. Öylesine kurallı konuşuyor ki. Ezberlemiş. Robot gibi. Nereli olduğunu sordum.
'' Aksaraylıyım.''
'' Makal'ın ilk okuduğum kitabı Kuru Sevda oldu.''
'' .....................''
'' Bizim Köy arkadan geldi. Hayal ve Gerçek onu izledi. Memleketin Sahipleri, Kalkınma Masalı, Kamçı Teslimi...''
'' Boşa zaman harcamışsın; değmez. Ben o herifi sevmem; yazdıklarına da kıymet vermem.''
Ayağa kalktı. Belindeki tabancayı o anda gördüm. Arkadaşım  Ulukışlalı Tevfik yanıma geldi.
'' Hangi fakülteden bu genç ?''
'' Belli değil. Karışık bir vaziyeti var. Militan.''
'' Anlaşıldı.''
.........................
'' Nerelisin ?''
'' Artvin Şavşat.''
'' Oooo,ne güzel !  Fakir'in bir kitabı var, sizin orada ortaokulda Türkçe öğretmeni iken  izlenimlerini, gözlemlerini deneme, öykü biçeminde yazmış.''
'' Fakir  kim ?''
'' Fakir Baykurt...Tanıyor olmalısın.''
'' Hayır, tanımıyorum. Tanımak da istemem. Ben Gürcüyüm. Tütkçe , edebiyat öğretmenlerini de hiç sevmedim.''
'' Tanısan, okusan seversin. Kitabın adı Efkar Tepesi. Piyasada vardır.''
'' Para harcamağa değmez yav. İşim gücüm yok da kitap mı okuyacağım ! ''
..........................
Mardinli imiş. Yüksek puvan almış üiversitelere giriş sınavında. İstese Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne de girebilirmiş. FakatO, DTCF'yi yeğlemiş.
'' Fikret Otyam'ın sizin yöreyle ilgili gezi yazılarını, röportajlarını okurum.''
'' Kimdir O ?''
'' Tanımıyor musun ? Anlı şanlı gazeteci, fotograf sanatçısı, ressam.''
'' Hayır, tanımıyorum. Tanımak da istemem. Vaktim yok öyle  boş şeyleri okumağa .''
Öğretmen oğluymuş. Demek, babasından da öğrenememiş kitabın, okumanın değerini. Kantinde kapkara çayını tepesine dikti, yakası yağlanmış pardesüsünü savura savura çıkıp gitti. Pek önemli işleri varmış. Nedir, öğrenemedim.
.......................
'' Demek taa Lüleburgaz'dan geliyorsun.''
'' Evet, önce İstanbul'a, sonra buraya. Direk otobüs yok elbette.''
'' Zor bir yolculuk oluyordur. Hem de masraflı. Trakya kırlarının havasını en güzel veren yazarı tanıyorum.''
'' Kimdir ? ''
'' Önce sen söyle. Sanırım, biliyorsundur.''
'' Kerime Nadir mi? Daha ortaokulda iken Hıçkırık'ı, Samanyolu'nu, Sonbahar'ı okumuştum.''
'' Kerime Nadir Hanımın dili siz kızlara göre uygun olabilir de, O , Trakya'yı hiç görmemiştir bile.''
'' .................. ''
'' Başaran...Mehmet Başaran. Kepirtepe Köy Enstitüsü çıkışlı.''
'' Eveeet! İlkokulda sevdiğim bir öğretmenim o okuldan mezun imiş.''
'' Pekii, Başaran'ın şiirlerini, öykülerini, denemelerini okudun mu ? ''
'' Şiirmiş, öyküymüş, denemeymiş, romanmış. Okumayı sevmem. Yelpaze Dergisi'ni severim ama.''
'' Çarığımı Yitirdiğim Tarla...Bende okuma sevgisini tetikleyen ilk kitaplardan biridir.''
'' Ayol , kitabın adında meymenet yok. Çarıkmış. Hangi devirdeyiz? Çarık giyen mi kaldı  ?''
Kahkahası çın çın yankılandı Gökalp Deranesi'nde. Daha da gülecekti de, Prof Reşat İzbırak öğretmenim Kürsüye yürürken gülümseyerek bakınca kesti. Kız arkadaşım da okumayı sevmiyordu.  Trakya'dan gelmişti, ama Ergene kırlarının havasını, yazıya dökülmüş sancılarını bilmiyordu, öğrenme gereği de duymuyordu.
                                                         ..................................     6 Eylül 2017. Ürgüp