Ölçü Ve Hüsn-ü Zan
“Kişiye duyduğunu söylemesi günah olarak kâfidir.” HADİS
‘Hüsnü zan sevap, su-i zan günahtır.’
‘Bir kişinin müminliğine ait bir emare olsa bile onun mümin olduğuna şehadet emek esastır.’
‘Ehli kıble tekfir edilmez’
Yazmaya çalıştığım hadis ve esaslar bizim düsturlarımızdır.
Sosyal medyadaki paylaşım ve yorumlara bakıyorum da hayret ediyorum. Maalesef hiç ölçü mölçü kalmadı.
Millet ağzına geleni söylüyor. Aklına geleni yazıyor. Beyler! Söylerken ve yazarken kimi sevindirip kimi gücendirdiğimize lütfen dikkat edelim.
Nerede kaldı bizim teennimiz. Nerede kaldı bizim hüsnü zannımız.
Bunlar kitaplarda mı kalmalıdır. Güncelimizde hiç mi yeri almamalıdır.
Oysa bize düşen fikirleri konuşmak, fikirleri yazmaktır.
Her hal ve şartta ölçülü olmalıyız. Haktan ve hakikatten ayrılmamalıyız.
Zamana ve şartlara göre hareket etmemeliyiz.
Benim yaşımda olanlar iyi hatırlayacaklardır. 1970-80’li yıllarda Adalet Partililer (AP) Rahmetli Erbakan Hocaya ve arkadaşlarına akıl almaz iftiralar atmışlardı. Foto montaj yöntemiyle İçki içmelerinden, kumar oynamalarından, dansöz oynatmalarına varıncaya kadar… Bunları bastırıp her taraflara dağıtırlardı. Arşivlerde bunları bulmak mümkündür.
Ülke olarak 24 Haziran’da seçime gidiyoruz. Herkesin gönlünde bir aslan yatmaktadır. Zamanı geldiğinde tercihimizi yapacağız. Ama kim kimi tercih ederse etsin hepimiz bu ülkede ve bu topraklarda yaşayacağız. Birbirimizle aynı mekânları paylaşacağız. Aynı sofrayı paylaşacağız. Aynı safta yan yana bulunacağız. Birbirimizin yüzüne bakamayacak söz söylemeyelim. Gereksiz hal ve harekette bulunmayalım.
“Sevmeyen ve sevilmeyen de hayır yoktur.” HADİS
Ahmet BELADA