KAMU GÖZETİM KURUMU SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İŞBİRLİĞİYLE YAPILAN BAĞIMSIZ DENETÇİLİK EĞİTİM KURSLARINI BAŞARIYLA TAMAMLAYARAK SINAVDA BAŞARILI OLAN SM MALİ MÜŞAVİR ZAFER SALGIN’A BAĞIMSIZ DENETÇİLİK BELGESİ TOBB’DA,  KGK Başkanı Seyit Ahmet Baş'ın,MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK,GÜMRÜK TİCARET BAKANI HAYATI YAZICI’NIN KATILDIĞI TÖRENDE KGK KURUMU BAŞKANI SEYİT AHMET BAŞ’DAN VE KAMU DENETİM KURUMU BAŞKAN YARDIMCISI OMDUSMAN MEHMET ELKATMIŞ TARAFINDAN BELGESİ VERİLDİ. 



Bağımsız Denetçi Belge Teslim Töreni


Maliye Bakanı Şimşek: "Bakanlar Kurulu kararı ile başlangıçta bağımsız denetime tabi olacak firma sayısı 2 bin 500'le sınırlanmıştı" "Ancak zaman içinde bu kriterleri sağlayacak firma sayısının artmasıyla orta ve uzun vadede çok daha yüksek sayıda firma, bağımsız denetim kapsamına alınacak"
 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlar Kurulu kararı ile başlangıçta bağımsız denetime tabi olacak firma sayısının 2 bin 500'le sınırlandığını hatırlatarak, "Ancak zaman içinde bu kriterleri sağlayacak firma sayısının artmasıyla orta ve uzun vadede çok daha yüksek sayıda firma, bağımsız denetim kapsamına alınacak" dedi.
Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca (KGK) TOBB Konferans Salonu'nda düzenlenen Bağımsız Denetçi Belge Teslim Törenine katılan Şimşek, burada yaptığı konuşmada, belgelerini alacak meslek mensuplarını tebrik etti, çalışma hayatlarında başarılar diledi.
KGK Başkanı Seyit Ahmet Baş'ın bu alandaki boşluğun nasıl doldurulduğunu detaylı bir şekilde anlattığını belirten Şimşek, Baş'ı ve çalışma arkadaşlarını bu konuda verdikleri gayretten dolayı tebrik etti.
Şimşek, söz konusu boşluktan neyi kastettiğini ise birkaç çarpıcı örnekle açıklamak gerektiğini ifade etti. 2000'li yılların başlarında, başta Amerika olmak üzere tüm dünyada çok ciddi skandalların yaşandığını anımsatan Şimşek, "Muhasebe hileleriyle veya türev enstrümanlar kullanılarak, aslında ciddi zarar içinde olan şirketleri, piyasalarda yatırımcı nezdinde sanki çok yüksek karlılıkla çalışıyormuş gibi gösteren Mali tablolar anlamında skandallar yaşandı" dedi. 
Bunun en güzel örneğinin ise Enron olduğunu anlatan Şimşek, 1990'lı yılların sonunda enerji sektörünün en gözde şirketlerden birinin Enron olduğunu söyledi.
Şimşek, 1999 yılında şirketin hisse senedi fiyatı 20 dolar iken çok kısa süre içinde 90 dolarlara kadar çıktığını belirterek, "Aslında Enron, bu enerji piyasasındaki işlemlerinden zarar etti fakat denetim şirketleri tarafından ki Arthur Andersen bu denetimi yapıyordu. Firma, sanki çok mükemmel bir şekilde çalışıyormuş gibi gösterildi ama gerçekler tabii ki çok farklıydı. Bu gerçekler, bu skandal ortaya çıkınca hisse senedi 26 cente kadar düştü" diye konuştu.
Bu süreçte birçok insanın tüm geleceğini kaybettiğini anlatan Şimşek, bunun tek örnek olmadığını, Amerika'da ve İtalya'da yine benzer skandalların yaşandığını ifade etti.
"Koskoca kıta 5 yıl kaybetti" 
Kamu otoritesinin, yatırımcıyı korumak ve piyasaların sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlamak için hem denetim standartlarını gerçekleştireceğini hem de çok ciddi şekilde gözetim, denetim işlevini yerine getireceğini belirten Şimşek, şöyle devam etti:
"Son krizde de aslında bu anlamda bir süreç yaşanmadı ama bunun daha karmaşığı oldu. Satanların bile aslında zaman zaman anlamakta zorluk çektiği, inanılmaz bir finans mühendisliğiyle hazırlanan türev enstrümanları hazırlandı.
Bir yerde birileri konut satıyor, o konut için birileri bir kredi veriyor ama çok kompleks, sonra da zehirli, toksik olduğu ortaya çıkan enstrümanlarla gördünüz neler yapıldı. Dünyada milyonlarca insan işini kaybetti. Avrupa Birliği'nde 28 üye var. 2007 sonunda eğer milli gelirleri 100 avroysa bugün 98 avroya düştü. Yani 5 yıl kaybettirdi koskoca kıtaya. Halbuki hiçbir Avrupa ülkesi Amerika'dan konut ithalatı yapmadı ama bankaları bu toksik ürünleri kullandılar." 
"Türkiye'nin bu konudaki açığını kapatmalıyız"
Dolayısıyla gerek bilanço içi gerek bilanço dışı olsun tüm bu raporların gerçeği yansıtmasının çok hayati bir konu olduğunu vurgulayan Şimşek, bu nedenleTürkiye'nin bu konudaki açığını kapatmak zorunda olduğunu söyledi. 
Bakan Şimşek, Türk Ticaret Kanunu'nun bu noktada çok önemli bir dönem noktası olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:  
"Bu konuda bir Bakanlar Kurulu kararı çıkardık. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz. Bir takım kriterler belirlendi. Bu kriterlere başlangıçta 2 bin 500 firma giriyor ama siz de takdir edersiniz ki ekonomimiz büyüyünce, güçlenince bağımsız denetim piyasası gelişince, kapasite oluşturulunca biz, yeni şirketlerin de zamanla bu kapsama alınmasını arzuluyoruz. Bu yönde de bir hedefimiz var.
Bugün 2 bine yakın arkadaşımıza bu yetkilendirme belgeleri verilecek. 94 tane de bağımsız denetim kuruluşu var. Bunların AB direktifi ve Türkiye'deki mevzuat çerçevesinde, arzuladığımız hedeflere yönelik olarak doğru bir şekilde çalışmasını sağlamak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Çünkü öbür türlü, Türkiye'de de benzer skandalların yaşanması riski çok ciddidir. Bu riski bizim minimize etmemiz lazım. Hiçbir zaman sıfırlayamayız tabii ama minimize etmemiz lazım." 
Konuşmaların ardından, bazı meslek mensuplarına belgeleri, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Şimşek ve KGK Başkanı Baş tarafından verildi. 
"Zamanla kriterleri sağlayacak firma sayısı artacak"
Törenin ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şimşek, Bakanlar Kurulu'nun başlangıçta denetim kapasitesini dikkate alarak bir takım kriterler belirlediğini ve bağımsız denetime tabi olacak firma sayısını 2 bin 500'le sınırlandığını söyledi.
Ancak zaman içinde bu kriterleri sağlayacak firma sayısının artacağını dile getiren Şimşek, "Dolayısıyla kaçınılmaz olarak orta ve uzun vadede çok daha yüksek sayıda firma, bağımsız denetim kapsamına alınacak" dedi.
Başlangıçta büyük ölçekli firmalar üzerinde yoğunlaştıklarını anlatan Şimşek, bunun, diğer firmaların denetlenmemesi anlamına gelmediğini de sözlerine ekledi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı da gümrüklerdeki son duruma ilişkin bir soru üzerine, gümrüklerin teknolojik ekipmanla donatılarak gerekli tedbirlerin alındığını ve gümrüklerin faaliyetlerine devam ettiğini söyledi.
Bağımsız Denetçi Belge Teslim Töreni


Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı: "(Küresel muhasebe skandalları) Ülkemizde benzer skandalların olmaması için gereken tedbirler alınmış ve denetimin gözetimi çerçevesinde düzenlemeler yapılmıştır"
 

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bazı denetim firmalarının bağımsızlıklarını kaybetmeleri sonucunda Amerika ile bazı Avrupa ülkelerinde muhasebe skandalları yaşandığına dikkati çekerek, "Ülkemizde benzer skandalların olmaması için gereken tedbirler alınmış ve denetimin gözetimi çerçevesinde düzenlemeler yapılmıştır" dedi.
Yazıcı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun TürkiyeOdalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Konferans Salonu'nda düzenlediği Bağımsız Denetçi Belge Teslim Töreni'nde konuşma yaptı.
Para ve sermaye piyasalarının, küresel düzeyde bütünleşme sürecine girdiğine işaret eden Yazıcı, dünya ticaret hacmindeki artışların uluslararası şirketlerin sayılarının da hızlı bir şekilde artmasına neden olduğunu kaydetti.
İktidara geldikleri günden bu yana ekonomik ve ticari zemini güçlendirmek için mevzuatta yenilikler yaptıklarına dikkati çeken Yazıcı, bu çerçevede Bankacılık Kanunu, Sigortacılık Kanunu ve Borçlar Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu'nunda yenilikler yaptıklarını ifade etti.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) yürürlüğe girmesinden önce Türkiye'de bağımsız denetim alanında yetkili farklı kurumlar olduğunu ve bu durumun bir işletme adına aynı dönemde birden fazla denetim raporu düzenlenmesi sonucunu doğurduğunu dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bağımsız denetim alanında kamu gözetim fonksiyonunu icra edecek yetkili bir otoritenin bulunmaması; bu alandaki düzenlenmelerin etkin ve kamuoyuna yeterli güvence verecek biçimde uygulanmasını engellemiştir. Ülkemizde bağımsız denetim konusunda bütüncül bir hukuki yapının oluşturulması amacıyla, bu konuda yetki ve sorumluluğa sahip bir kurumun kurulmasını gerektirmiştir. Bu çerçevede, Yeni TTK ile bağımsız denetimden geçmiş finansal raporlama, belirli işletmeler için zorunlu hale getirilmiştir. Şirket murakıplığı sistemi kaldırılarak bağımsız denetim sistemi benimsenmiştir. Yeni dönemde finansal tabloların hangi kurallara göre oluşturulacağı, kimler tarafından ve nasıl denetleneceği hususları büyük önem arz etmektedir.
Yeni TTK ile öngörülen sisteme paralel olarak, uluslararası standartlara uygun finansal raporlama ve denetim standartlarının oluşturulması, bağımsız denetçiler ile denetim kuruluşlarının yetkilendirilerek bağımsız denetimde uygulama birliği sağlanması ve kamu gözetimi yapılması suretiyle denetim hizmetinin uluslararası kalite standartlarında verilmesinin sağlanması hedeflenmektedir. Bu sayede ülkemiz uluslararası muhasebe standartlarını en yaygın şekilde kullanan ülkelerden biri olacak."
Bağımsız denetime tabi şirketler
Yeni TTK'nın, bağımsız denetime tabi olacak şirketleri belirleme yetkisini Bakanlar Kurulu'na verdiğini hatırlatan Bakan Yazıcı, bu yetkiye istinaden Bakanlar Kurulubağımsız denetim kapsamına girecek şirketlere ilişkin belirli ölçüleri yılbaşında belirlendiğini kaydetti.
Bu kapsamda sermaye piyasaları, bankacılık, sigortacılık, lisanslı depoculuk ve ulusal çapta yayın yapan medya şirketlerinin bağımsız denetim kapsamına alındığını vurgulayan Yazıcı, "Söz konusu karar çerçevesinde mevcut durumda 2 bin 500 civarında şirket, bağımsız denetime tabidir. Bu sayede sektörler itibarıyla finansal tablolara geçerlilik kazandırmak suretiyle finansman kaynaklarına erişim ve finansman maliyetleri düşecektir. Ayrıca, işletmelerimize iç ve dış piyasalarda duyulan güven artacaktır" diye konuştu.
"Hedefimiz özel sektör öncülüğünde büyüme"
 Ekonomin özel sektörün öncülüğünde büyümesinin, hükümetin temel hedeflerinden olduğunu belirten Yazıcı, bu çerçevede denetim mekanizmalarının, ekonomik yapının gelişmesine uygun şekillendirmenin ve eski denetim anlayışından sıyrılmanın hayati bir önem taşıdığını söyledi.
Bağımsız denetimin işletmelere faydaları hakkında bilgi veren Bakan Yazıcı, şirketlerin bağımsız denetimle kurumsal yönetim, şeffaflık ve fon temini gibi konularda avantaj elde ettiğini belirtti. 
Öte yandan, bağımsız denetimin işletmelerin idari ve Mali açıdan sürdürülebilir ve sağlam bir yapıya ulaşmasında kilit rol oynayan alanlarda, yol gösterici olduğunu ifade eden Yazıcı,  söz konusu denetimin Türkiye'ye daha fazla yabancı yatırımcının gelmesi bakımından da önemli olduğunu vurguladı. 
Bağımsız denetimin etkinliği ile uluslararası standart ve etik kurallara uygun olarak gerçekleştirilmesinin Mali ve finansal piyasalar açısından son derece önemli olduğuna işaret eden Yazıcı, şöyle konuştu:
"Özellikle bağımsız denetim piyasasında artan rekabet; bağımsız denetim firmalarını zaman zaman etik olmayan uygulamalara yöneltebilmektedir. Dünyada örneğini gördüğümüz, bazı denetim firmalarının 'bağımsızlıklarını kaybetmeleri' Amerika ile bazı Avrupa ülkelerinde muhasebe skandallarına sebep olmuştur. Bu skandallar ile birlikte kamu, bir önlem mekanizması oluşturmak durumunda kalmıştır. Denetimin gözetimine ilişkin kurumların oluşturulması bu olayların sonucunda gündeme gelmiştir. Ülkemizde benzer skandalların olmaması için gereken tedbirler alınmış ve denetimin gözetimi çerçevesinde düzenlemeler yapılmıştır."
Bakan Yazıcı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun ideal bir Kamu Gözetimi Sistemine ulaşması yönünde önemli bir adım atıldığını belirtti.
"Hedefimiz etkin kamu gözetimi ortamı oluşturmak"
Toplantıda konuşan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı Seyit Ahmet Baş da katılımcılara Kurumun faaliyetleri hakkında bilgi verdi.  Kürselleşmenin semaye piyaslarında da hareketliliği arttırdığına dikkati çeken Baş, bunun bağımsız denetimde ortak bir düzen ihtiyacı doğurduğunu ifade etti.
Muhasebe ve bağımsız denetime ilişkin mevcut kuralların yeniden gözden geçirildiğini belirten Baş, kaliteli rekabet ortamıyla birlikte etkin bir kamu gözetimi ortamını oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. - Ankara
 
“Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu
Bağımsız Denetçilik Belge Teslim Töreni” 
Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkanı
Sayın Seyit Ahmet Baş’ın Konuşması

Sayın Bakanlarım,
Sayın Milletvekillerim
Sayın Müsteşarlarım, 
Sayın Rektörlerim, 
Kamu Kurumlarının ve Meslek Kuruluşlarının Değerli temsilcileri
Değerli Basın Mensupları,
Değerli katılımcılar, meslek mensupları ve saygıdeğer misafirler;
Konuşmama başlamadan önce hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kurumumuz tarafından düzenlenen “Bağımsız Denetçilik Belge Teslim 
Töreni”. vesilesiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Törenimize 
hoşgeldiniz
Bu tören ile Kurumumuzun faaliyetleri hakkında gerekli bilgiler 
kamuoyuna sunulacak, Kurumumuz tarafından şimdiye kadar 
yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşları ve denetçilere yetki belgeleri 
verilecektir. 
Sayın Bakanlarım, Değerli Katılımcılar,2
Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler sermaye piyasalarının 
hareketliliğini artırmıştır. Uluslararası sermayenin küreselleşmesi, 
finansal raporlama düzeninde ve buna bağlı olarak bağımsız denetimde 
ortak bir düzen oluşturulması ihtiyacını doğurmuştur. Özellikle birden 
fazla ülkede faaliyet gösteren işletmeler, birbirinden farklı 
düzenlemelerle ve farklı muhasebe uygulamalarıyla karşılaşmaktadır. Bu
durum, finansal raporlama düzeninde bir uyumlaştırma ihtiyacını 
doğurmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde de aynı ihtiyaç ile karşılaşıldığı
hepimizce bilinmektedir.
Günümüzde etkileri devam eden küresel ekonomik kriz, kurumsal 
yönetim yaklaşımı ile muhasebe ve finansal bilginin önemini daha da 
gözler önüne sermiştir. 
Bilindiği üzere, 2000’li yılların başında dünyada bu alanda yaşanan 
skandallar muhasebe ve finansal raporlama sürecine olan güveni 
sarsmıştır. Bu durum, ülkeleri finansal tabloların hazırlanışı ve denetimi 
açısından daha sıkı tedbirler almaya sevk etmiştir. Bunun en somut 
örneği muhasebe ve denetim üzerindeki kontrollerin sıkılaştırılması ve bu 
alanda Kamu Gözetimi Sistemlerinin kurulmasıdır. Bu sistem ilk olarak 
Halka Açık Şirketler Muhasebe Reformu ve Yatırımcıyı Koruma Yasası 
diğer adıyla Sarbanes-Oxley Yasası ile Amerika Birleşik Devletleri’nde 
kurulmuştur. Bu yasa Amerika Birleşik Devletleri’ndeki borsalarda işlem 
gören halka açık şirketlerin tamamını kapsayacak şekilde 2002 yılında 
yürürlüğe girmiştir. Yasa ile birlikte gelen ağır cezai yaptırımlar şirket 
yöneticileri başta olmak üzere tüm çıkar sahiplerini ve bağımsız 
denetçileri derinden etkilemiş olup, sonrasında denetim sektörü yeniden 
yapılanmıştır. Bu yasa sonrasında, tabi tüm şirketler finansal 3
raporlamaya yönelik iç kontrollerinin iyileştirilmesi için kapsamlı projeler 
başlatmışlardır.
ABD’de meydana gelen bu gelişmeler Avrupa Birliğine de yansımış olup 
Birlikte bu konuya ilişkin düzenleme Revize 8 nolu direktif ile yapılmıştır. 
Söz konusu direktif, üye ülkelerde denetim alanında kalite güvence ve 
kamu gözetim sisteminin oluşturulmasını öngörmektedir. Bu direktif 
uyarınca, AB üyesi ülkede bağımsız denetim faaliyetlerini gözetleyecek 
kamu ototriteleri oluşturulmuştur. 
Görüleceği üzere, gelişmiş ülke uygulamalarında daha önce meslek 
kuruluşları tarafından yürütülen muhasebe ve denetime ilişkin 
düzenlemeler, devlet otoritesine bağlı kamu gözetim kurumlarına 
verilmek suretiyle bağımsız denetim üzerinde kamunun vesayeti 
kurulmuştur.
Sayın Bakanlarım, Değerli Katılımcılar,
Dünya genelinde bu gelişmeler yaşanırken muhasebe ve bağımsız
denetime ilişkin ülkemizdeki mevcut kurallar da yeniden gözden 
geçirilmiştir. Bağımsız denetimin kalitesini arttırmak ve denetçilerin 
bağımsızlığını geliştirmek amacıyla yeni kuralların oluşturulması ve yeni 
kurumların kurulması da öne çıkmıştır.
Ülkemizde belirli alanları düzenlemek ve denetlemekle görevlendirilen 
kurum ve kurullara kendi alanlarında yapılacak finansal tablo denetimini 
de düzenleme yetkisi verilmiştir. İlgili kurum ve kurullara verilen bu yetki 
neticesinde ülkemizde bağımsız denetim alanında parçalı bir yapı 
oluşmuştur. Bu durum, dağınık yapının giderilmesi ve kamu gözetimi 
alanındaki eksikliğin ortadan kaldırılması için yetkin bir otoritenin 
kurulması ihtiyacını doğurmuştur.4
İşte tüm bu gelişmeler ve ihtiyaçlar ile birlikte dünyadaki örnekleri de 
dikkate alınarak 2011 yılı sonlarında 660 sayılı Kanun Hükmünde 
Kararnameyle Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları 
Kurumu (Kısaca Kamu Gözetimi Kurumu) kurulmuştur. Kamu Gözetimi 
Kurumu, 660 sayılı KHK’da belirtilen görevleri yerine getirmekle görevli 
ve yetkili, kamu tüzel kişiliğini haiz ve idari özerkliğe sahip bir kurumdur. 
Bu çerçevede, Kurumumuzun kuruluş amacı özetle;
- Uluslararası standartlarla uyumlu bir şekilde
* Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak 
* Türkiye Denetim Standartlarını oluşturmak ve yayımlamak,
- Bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirmek
- Bağımsız Denetim Resmi sicilini oluşturmak, bu sicili sürekli olarak 
kamunun erişimine açık tutmak, ilgili ülkelerle bilgi paylaşımı ve 
işbirliği yapmak
- Bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak ve böylece 
- Bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi 
sağlamaktır.
Kurum olarak misyonumuz;
- Finansal raporların uluslararası standartlarla uyumlu düzenlenmesini 
ve denetlenmesini sağlayacak standartları koymak ve
- Etkin bir kamu gözetimi gerçekleştirmektir.
Kurum olarak vizyonumuz ise;
- Yüksek kalitede ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız 
denetim ortamı oluşturmaktır.
Sayın Bakanlarım, Değerli Katılımcılar,5
Kurumumuz teşkilatlanma sürecine Ocak 2012 itibariyle başlanılmıştır. Bu 
çerçevede, Kurumumuz faaliyet amacına uygun politika ve önceliklerimiz:
- Kurum idari ve teknolojik kapasitesinin geliştirilmesi,
- Yüksek kalitede ve güvenilir finansal raporlama çerçevesinin ve 
bağımsız denetim ilkelerinin oluşturulması,
- Uluslararası standartlardaki değişikliklerin izlenerek, Türkiye 
muhasebe ve denetim standartlarının güncellenmesi ve bu 
standartların uygulanabilirliğini sağlayıcı sistemlerin geliştirilmesi, 
- Kapsamlı ve Etkin bir “kamu gözetim sisteminin oluşturulması,
- Bağımsız denetime olan güvenin tesisi ve bu güvenin artırılması,
- Bağımsız denetim sektöründe rekabet ortamının sağlanması ve 
sektörün geliştirilmesi,
- Mesleki etik ilkelerin yaygınlaştırılması,
- Bağımsız denetçilerin mesleki becerilerinin yeterli bir seviyede 
tutulmasına yönelik olarak sürekli eğitim almalarını sağlayıcı 
sistematiğin oluşturulmasıdır.
Kuruluştan bu yana geçen sürede yapılan faaliyetlerden kısaca 
bahsetmek istiyorum:
- Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS) tam uyum 
çerçevesinde Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK)
döneminde yapılan çalışmalara devam edilmiş ve bu standartlara 
ilişkin olarak telif anlaşması yenilenmiştir. 
- Uluslararası Kurul tarafından yürürlüğe konulan tüm muhasebe 
standartlarının çevirileri bitirilmiş ve gerekli tüm değişiklikler yapılarak 
standartlar güncel hale getirilmiştir.
- Yürürlükte bulunan standartlarda kullanılan çeviri diline ilişkin olarak 
gündeme getirilen eleştiriler dikkate alınarak, bunlarla ilgili bir 6
revizyon çalışması başlatılmıştır. Bu amaçla 17 adet çalışma 
komisyonu kurulmuştur. Bu komisyonlarda ilgili tüm tarafların temsili 
sağlanmıştır. Bu çalışmalar tamamlandığında Türkiye Muhasebe 
Standartları daha anlaşılır ve kolay uygulanabilir olacaktır.
- Ticaret Kanunu uyarınca hazırlanacak finansal tablolara ilişkin olarak
Türkiye Muhasebe Standartlarıyla uyumlu finansal tablo formatlari 
yayimlanmiştir.
- Uluslararasi Denetim Standartlarina (UDS) ilişkin olarak uluslararası 
kurul ile telif anlaşması imzalanmıştır. Bu standartlarla uyumlu olarak 
Türkiye denetim standartlarinin hazirlanma ve adaptasyon süreci 
başlatilmiştır. Bu kapsamda 4 adet çalışma komisyonu ile 1 adet 
gözden geçirme komisyonu kurulmuştur. Adaptasyon sürecinde
önemli oranında ilerleme kaydedilmiş olup, yıl sonuna kadar 
tamamlamayı planlamaktayız.
- Bağımsız Denetim Yönetmeliği yayımlanmış olup, AB Müktesebatına 
uyumlu olarak denetim kuruluşlarının ve denetçilerin 
yetkilendirilmesi, bağımsız denetime ilişkin usul ve esaslar ile 
yaptırımlar düzenlenmiştir.
- Daha once diger kamu kurumları tarafından bağımsız denetime ilişkin 
olarak yapılan uygulamalar dikkate alınarak geçiş dönemi 
düzenlemelerine yer verilmiştir. Böylece uygulama süreklilik 
sağlanmıştır. Bu çerçevede;
- Kamu kurumları tarafından, bağımsız denetime ilişkin olarak daha 
önce yapılmış olan yetkilendirmeler veri olarak kabul edilmiştir.
- Mevcut denetim kuruluşlarının yetkileri kabul edilerek bunlara 1 yıllık 
(2013 yılı) uyum süresi tanınmıştır.7
- Bağımsız denetçilerin yetkilendirilmesinde sınav sistemi esas alınmış 
olup, daha önce kamu kurumları tarafından yapılan sınavlar ve 
bunlarda alınan notlar geçerli kabul edilmiştir.
- En az 15 yıllık mesleki tecrübesi olan meslek mensuplarının 
yetkilendirilmesine ilişkin olarak “geçiş dönemi eğitimi” 
öngörülmüştür.
- Geçiş dönemi eğitimi üniversitelerle işbirliği halinde ve Avrupa Birliği 
Kredi Transfer Sistemine uygun olarak lisans üstü seviyede 
yürütülmektedir.
- Bu uygulama ülkemizde ilk defa yapılmakta olup, alınan eğitimler 
lisans üstü seviyede yapılacak çalışmalarda ilgili üniversite tarafından 
Krediden sayılacaktır.
- Halen 35 üniversite ile işbirliği protokolü imzalanmış olup, 24 
üniversitemiz bütün illerde eğitim faaliyetlerine devam etmektedir. 
Böylece meslek mensuplarına bulundukları illerde eğitim alma imkanı 
sağlanmış bulunmaktadır.
- Bağımsız denetim yönetmeliğinin yürürlüğe girmesini müteakip 
yetkilendirme faaliyetlerine başlanmıştır. 
- Yeni yetkilendirilen denetim kuruluşları ile uyum süreci devam eden 
denetim kuruluşları dikkate alındığında 94 adet denetim kuruluşu 
yetkilendirilmiştir.
- Daha önce yapılan sınavlarda başarılı olarak veya geçiş dönemi 
eğitimlerini tamamlayan meslek mensuplarımızdan 1923 kişi bağımsız 
denetçi olmaya hak kazanmıştır.
- Gerekli harç ve ücretleri yatırarak bugün “Bağımsız Denetçi Belgesi” 
almaya hak kazananların sayısı 1400 civarındadır. 8
- Halen ülkemizde 80.000 civarında Yeminli Mali Müşavir ve Serbest 
Muhasebeci Mali Müşavir bulunduğu dikkate alındığında Bağımsız 
Denetim alanında yeterli “Denetçi Kapasitesi”nin kısa zamanda 
oluşturulacağı öngörülmektedir.
- Uluslararası alanda da muadil kuruluşlarla işbirlği yapılmakta ve görev 
alanımızla ilgili kuruluşlara üyelik çalışmalarına devam edilmektedir. 
Uluslararası Kamu Gözetimi Otoriteleri Forum’una(IFIAR) da üyelik 
sürecimiz başlatılmıştır. 
- Bu çerçevede başta ABD olmak üzere IFIAR üyesi ülkelerin Kamu 
gözetimi kurumlarıyla işbirliğine yönelik çalışmalara başlanmıştır.
Sayın Bakanlarım, Değerli Katılımcılar,
Kurum olarak öncelikli amacımız Bağımsız Denetim alanında kalitenin ve 
kaliteli rekabetin oluşmasına yönelik zemini hazırlamak ve bu amacı 
sağlamaya yönelik denetim ve gözetimleri yürütmektir. Bu kapsamda 
Kurumumuzca Bağımsız Denetim alanına ilişkin kapasite çalışması 
başlatılmıştır.
Bu yıl sonuna kadar denetim standartlarının adaptasyonunun
tamamlanarak Türkiye Denetim Standartlarının tamamının yürürlüğe 
konulması planlanmaktadır.
Ayrıca kurumsal kapasitemizin arttırılmasına yönelik Kurumca nitelikli
meslek personelinin istihdam edilmesine ve bu personelin en iyi şekilde
yetiştirilip insan kaynaklarımızın güçlendirilmesine büyük önem 
verilmektedir.
Kurum olarak diğer amaçlarımız ise şu şekilde belirlenmiştir:
- Finansal raporlamaya ve bağımsız denetime ilişkin olarak uygulamayı 
yönlendirmek ve tereddütlerin giderilmesine düzenlemeler yapmak.9
- Bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarına ilişkin işlemlerin
yürütülebileceği ve izlenebileceği şekilde, bağımsız denetim resmi 
sicilinin teknolojik altyapısını tamamlamak.
- Kapsamlı ve etkin bir Kamu gözetimi sistemi oluşturmak,
- Yetkilendirme işlemlerini etkin bir şekilde yürütmek.
- Yurtiçi ve yurtdışı paydaş kuruluşlarla etkin bir işbirliği ortamı 
oluşturarak bilgi alışverişi sağlamak.
Sayın Bakanlarım, Değerli Katılımcılar,
Kurumumuzun kurulması ile birlikte ülkemiz açısından, Yüksek kalitede 
ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız denetim ortamı 
oluşturulmasına yönelik olarak ideal bir Kamu Gözetimi Sisteminin 
oluşturulması yönünde önemli bir adım atılmıştır.
Değerli Meslek Mensupları,
Bağımsız denetçiler ve denetim kuruluşları bu sistemin önemli bir 
parçasını oluşturacaktır. Bu itibarla, Alacağınız Bağımsız Denetçilik 
Belgelerinin ülkemiz ve sizler açısından hayırlı olmasını diliyorum. 
Kurumumuz tarafından düzenlenen bu törene katılımınız dolayısıyla 
sizlere teşekkür ediyor ve bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.