Eğitimci ailesi içinde kendisine en yakın olarak kitapları dost edinen Genç yazar Gökçe Yüksel ,Nadas isimli ilk kitabını 9 Mart 2013 de Ürgüp Kongre Merkezinde akşam saat 18.00 da düzenleyeceği tanıtım Galasında imzalayacak.

Yazar Gökçe Yüksel’in Nadas isimli kitabın satışı için http://www.idefix.com adresinden onlıne satışları başlamıştır.

Genç Yazar Yüksel FİB Haber Merkezine yaptığı açıklamasında bu özel günümde benimle birlikte heyecanıma ortak olmak isteyen tüm kitap dostlarını 9 Mart 2013 de Ürgüp Kongre Merkezinde akşam saat 18.00 da kitabın tanıtım Galasına bekliyoruz dedi.

Yüksel,Nadas isimli eserini ilk kez Nevşehir ve Ürgüp sevdalılarıyla buluşturuyor…

Gökçe Yüksel, Yazım hayatının baş mimarı ve yazarlık yolunda kendisini en büyük tecrübe sahibi yapmasını düşündüğü Nadas isimli bu eser,  birçok bölgeye ulaştırılacağı ve sayılır mağazalarda satışı yapılacağının da altını çizdi.

 

Gökçe Yüksel Kimdir?

Gökçe Yüksel ; Ekim 1983 Aksaray doğumlu ve 1993’den beri Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde yaşamakta. İlk ve orta öğrenimini Ürgüp te tamamlayıp lise için Nevşehir 2000 evler süper lise bölümüne gitmiş daha sonra lise ikinci sınıfta tekrar Ürgüp’e dönüp Ürgüp lisesinden mezun olmuş. Liseden sonra Kayseri Erciyes Üniversitesi Turizm ve Otel işletmeciliği Meslek Yüksek Okulunu bitirmiş ve iş hayatına atılmış. Üniversiteden turizm alanında çalışmış ve tekrar üniversite sınavına girerek turist rehberliği bölümünü kazanmış ve şu an Ürgüp Sabahat ve Erol Toksöz Meslek Yüksek Okulunda turist rehberliği okumaktadır.

Babası Abdurrahman Yüksel  Nevşehir Turizm İl müdürlüğünden emekli(aslen Almanca öğretmeni), Annesi Ülkü Yüksel turizm ilçe müdürlüğünden emekli(aslen edebiyat öğretmenidir).

Öğretmen asıllı ailesinden okuma alışkanlığı edinir. Bilhassa annesi edebi anlamda destek olur kızına. Gökçe Yüksel, ortaokul ve lise yıllarında kompozisyon dalında yarışmalara katılır. Hep yazmıştır ve yazmayı sever. İlçe çapında ödül almıştır ve kompozisyonları edebiyat öğretmenleri tarafından beğenilir. Bir zaman sonra yolları kesişir bir arkadaşı ile. Arkadaşı edebiyat ve tarih hayranıdır. Birbirleri ile sohbetleri tarih ve edebiyat üzerinedir. Arkadaşı onu destekler ve yazdıklarını derleyip bir kitap çıkartmasını önerir, Fakat Gökçe Yüksel bunun çok zor bir şey olduğunun farkındadır ve tedirgin olur. Sonra arkadaşı desteğini bırakmaz ve yazdıklarını usta bir isime götürür. Bu üstat onun kalemini beğenmiş ve anlattığı hikâyeleri sıcak bulmuştur. Ustanın desteğini aldığı için biraz daha yüreklenir ve yayın evlerine ulaşıp projesini sunar. Yayın evi komisyona aldığı hikâyeleri onaylar ve piyasaya sunulmasında aracı olabileceğini söyler. Artık daha heyecanlı bir süreç başlar Gökçe Yüksel için, çünkü artık yazdıkları piyasaya yani sevdiği insanlara ulaşacak onlarla arasındaki en yakın bağı kalemi olacaktır.

NADAS’ın Doğuşu…

Nadas’ın oluşumu, arkadaşı ile düşünürler ve yazılan şeyleri anlatacak bir araç ararlar. Sonra fotoğraflar akla gelir, fotoğrafları inceleyip kendi izlediği dünya ile bütünleştirir. Fotoğrafları dillendirir Gökçe Yüksel. Kadrajın içindekiler ve kadrajın gerisinde kalanlar… Hikâyelerinin isimleri sırası ile Derin Mavi Gözlerin, Sinema Salonu, Ben Bunu Seçtim, Kemere Gerek Yok, Kısrak, Vedat, Tek Şekerli Açık, Umut ve Nadas’tır. Dokuz farklı hikâye 1940’lardan günümüze kadar olan süreçleri ele alır. Temel ele aldığı konular ikili ilişkiler üzerinedir. Hikâyelerdeki karakterlerin çoğu kayıplar yaşar ve asıl olan yaşadığımız bu dünyada bir gün sevdiklerimizi kaybedeceğimizdir. Gökçe Yüksel çoğu hikâyesinde uzun gibi görünen yaşamın ne kadar kısa olduğunu, sevgilerin kolay bulunmadığını, Türk sinemasını, Türk edebiyatçılarını 1940’lardan 2012’li yıllara kadar yaşanılan şeyleri fotoğraflarla bütünleştirir ve hikâyeler ortaya çıkar. Tek Şekerli Açık isimli hikâyesi ve Vedat isimli hikâyesi fazla karakterlerle daha derin kurgulanmıştır. Kısa gibi gözüken hikâyeler ise özde çok derin şeyler anlatır. Hobi olarak amaç alınan hikâyeleri derler ve bir edebi eser niteliği kazandırır. Yazmak onun tutkusu ve insanlarla arasında kurduğu en güzel bağdır. O şimdi sadece yazdıklarını paylaştı, çünkü üniversite yılları hariç on yaşından buyana kendi kendisine her zaman yazarak rahatladı. Başlangıç için roman değil hikâye dalında bir eser çıkartmak istedi. Bu sayede kalemi ile tanışacaktı dostları ve arkadaşları. Aldığı tepkiler doğrultusunda yeni bir proje ile yeniden yazmak istiyor ama bunun için öncelikle okurlarından olumlu tepkiler almayı bekliyor. Arka kapak sözcükleri ise şöyle, 

Herkes için farklıdır hayat. Herkes sever, herkes terk edilir, herkes özler. Nadas süredir, süreçtir ve sürüp gitmektir. Dinlemektir nadas en çokta dinlenmektir. Anlar vardır gözlerinizden silinmeyen ve gözyaşlarınızı sessizce akıtan. Şehir kalabalıktır oysa ama siz yalnız zannedersiniz kendinizi.

Dokuz farklı hikâyeyi anlatıyor bu kitap. Dokuz farklı fotoğraf. Kadrajın içindekiler ve kadrajın gerisinde kalanlar. Farklı yerlerde çekilse de aynı duygularla bakılan fotoğraflar. Bizi gülümseten bizi hüzünlendiren bizi anlık nadasa sürükleyen, sürüp gitmemize sebep olan anılar. Anılar anlardan oluşur oysa. Nadasa bırakın kendinizi, şehir her zaman kalabalıkta olsa. Bırakın hava alsın toprağınız. Dinleyin ve dinlenin bu dokuz farklı hikâyede.

Hepinize şimdiden iyi okumalar…..

Gökçe YÜKSEL