PKK'nın barış sürecini bozarak terörü tırmandırmasının ardından terör Türkiye'nin gündemine yeniden oturdu.

Hükümetin samimi yaklaşımıyla ortaya koyduğu  "Çözüm Süreci" tamda rayına girmiş büyük umut ışığı oldu derken, 7 Haziran da HDP'nin Seçimde barajı aşar pkk defteri kapanır demokratik sağ duyu hakim gelir düşüncesinde olanlar şimdilerde gelen Şehit cenazesi haberleriyle büyük hayal kırıklığı yaşıyor.

Öyleki daha düne kadar Mecliste  CHP masasında oturan bir Milletvekili bile yeterki AK Parti'den kurtulalım düşüncesiyle ona ders verdikleri düşüncesiyle HDP'ye ailecek oy verdiklerini böbürlene böbürlene Milletin gözünün içine bakarak söyleyebilmiş olmaları ne kadarda acı bir durum..

Oysa ne acıdırki toplumsal hak arayışı içerisinde olan tüm terör örgütleri içerisinde, Sözde hak arayışını 
dağda sürdüren tek terör örgütü pkk ... Burada pkk'nın derdinin Kürt vatandaşları olmadığı apaçık ortada...

Biran önce HDP kapatılmalı düşüncesindeki Vatandaşlar, Terör örgütünü arkasına alan HDP'nin kapatılması için şimdilerde daha neyin beklendiğini merak ediyor.

Söz Konusu VATAN İse Gerisi Teferruattır!

Türk demokrasisi arkasına silahlı terör örgütünün desteğini alan bir siyasi parti tarafından tehdit altında! Vatandaş Terör örgütünü arkasına alan HDP'nin kapatılması için daha neyin beklendiğini merak ediyor.


Kim ne düşünüyorsa düşünsün kim ne planı yada hesabı içerisinde olursa olsun HDP Ya kapatılmalı yada KAPATILMALI bunun Başka bir yolu yok...

Çünkü Batı’da “cici çocuk” diye makyajlanan HDP’nin arkasında bir terör örgütü var. Ve PKK da henüz silah bırakmış değil. Ve en önemlisi bugün Türkiye'de yaşananların ön kısmında HDP arka bahçesinde PKK varken , AK Parti MHP CHP ve diğer siyasi partiler daha neyi bekliyorsunuz ? Yazıklar olsun bir Cübbeli Ahmet Hoca kadarda yokmuşunuz. 




En son Geçtiğimiz ay yaptığı bir konuşmada "Sırtımızı PYD ve YPG'ye dayadık" diyen HDP'li Figen Yüksekdağ'da vatandaşın sert tepkilerinden nasibini aldı.Ayrıca "Sırtımızı terör örgütüne dayadık" diyen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır'daki Terör Örgütü PKK'nın saldırısı sonucu polislerimizin şehit edilmesi hakkında pkk terör örgütüne tek laf bile söylememesi de dikkatlerden kaçmadı.

Şimdi HDP'li Milletvekillerine soruyoruz Nerede kaldı Mecliste yaptığınız YEMİNLER ?

“HDP’nin seçim başarısı Güneydoğu’da kanlı günlerin başlangıcı oldu. 7 Haziran’a bir de bu açıdan bakmakta fayda var.” Bugün görüyoruz ki Türk demokrasisi arkasına silahlı bir terör örgütünü alan legal görünümlü bir siyasi parti tarafından tehdit altında.


İç siyasette dengelerin değişmesi, PKK ve HDP’nin bu yöneliminin önünü daha fazla açtı. AK Parti dışında kalan bazı siyasi yapıların PKK ve HDP’nin sivil alanı militarize etmesine yeşil ışık yakması, çözüm sürecinin demokratik çözüme evrilmesini engelledi. HDP’nin, 6-7 Ekim olayları sırasında Güneydoğu sokaklarında kendilerinden olmayan 50′den fazla insanı katletmesine göz yumulması, PKK ve HDP’ye cesaret verdiği gibi çözüm sürecinin raydan çıkmasına neden oldu.

PKK ve HDP, o tarihten itibaren de kanlı bir yolculuğa çıktı. Kendileri dışındaki tüm kimlik ve yapıları şiddetle sindirmeye yöneldiler. Şu an Güneydoğu tehlikeli bir açmazla karşı karşıya; PKK ve HDP’nin 7 Haziran’da güçlenmesi, korkarım ki sosyo politik bir iç temizliğin başlangıcı olacak. Son bir ayda Diyarbakır, Batman ve Siirt’te meydana gelen karışıklık ve pkk çapulcularının saldırıları bunu apaçık gözler önüne seriyor.

Sonuç olarak HDP’nin 7 Haziran’da başarılı olması Güneydoğu’ya rahatlama getirmedi, aksine batıya doğru yeni bir göç dalgasının başlamasına yol açtı.

Kuşkusuz HDP demokratik bir yol tutturmuş olsaydı, böyle bir ihtimal söz konusu olmayabilirdi. Sivil alan çoğulcu bir niteliğe kavuşur ve siyaset çoğulculaşırdı.

Fakat maalesef PKK ve HDP’nin güçlenmesi Güneydoğu’da zaten sınırlı olan güven ve istikrar duygusunu da yok eder bir duruma getirdi. HDP’ye Batı’da gösterilen ilgi, Güneydoğu’da şiddetin daha fazla kurumsallaşmasına yol açıyor. Bu durum PKK ve HDP dışında kalan çevrelerde büyük bir umutsuzluk yaratmış halde.

HDP’nin seçim başarısının arkasında hesaplar yapanları bu millet katiyetle affetmeyecektir. Zira Güneydoğu’da kanlı günlerin başlangıcı olan 7 Haziran sonrasına bir de bu açıdan bakmakta fayda var.

Bahçeli'den HDP'yi kapatın çağrısı

MHP lideri Bahçeli, Yargıtay'a çağrıda bulunarak isim vermeden HDP'nin kapatılmasını talep etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'de son dönemde yapılan saldırıların ardından 7 sayfalık yazılı bir açıklama yaptı.  MHP lideri, isim vermeden HDP için yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nı harekete geçmeye çağırdı. Bahçeli, "Teröristlere övgüler düzen, şehitlerimizin kanına giren çürümüşleri kınamaktan dahi imtina eden ve terörle arasına mesafe koyamayan Kandil siyasetçileri hakkında hemen devreye girmeli, hukuku çalıştırmalıdır. Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Kanuna muhalif ve aykırı davranışlar sergileyerek şiddet ve teröre siyasi mühimmat sağlayanlara atıl ve hareketsiz kalmak PKK'ya dolaylı arka çıkmak anlamına gelecektir" ifadelerini kullandı.  MHP lideri, Başbakan Davutoğlu'nun ortak deklarasyon teklifini reddederken Çarşamba günü Meclis'teki olağanüstü toplantıya katılacaklarını açıkladı. 

Eski Bakan Ufuk Söylemez: HDP kapatılmalı

DYP'li eski bakanlardan Ufuk Söylemez, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin İspanya'daki Herri Batasuna ile ilgili kararına göndermede bulunarak HDP'nin kapatılması gerektiğini belirtti.
Söylemez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"HDP, demokratik bir hukuk devletinde asla olmaması gereken bir partidir. AB üyesi İspanya, ETA terör örgütünün siyasi uzantısı ve destekçisi olan Herri Batasuna (Halkın Birliği) partisini 2003 yılında kapatmıştır. AİHM bu kararı 'terör örgütü ile organik bağı olan bir partinin demokrasi ve AB değerlerinde yeri olamayacağını' belirterek onaylamıştır. Doğrusu da budur. Çünkü hiç bir demokrasi kendi ayağına ateş etmez.
HDP'ye kapatma davası açılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, başta bu partinin lider kadrosu olmak üzere, yaptıkları ve söyledikleri ile alenen PKK terör örgütüne destek veren, propagandasını ve adeta sözcülüğünü yapan isimlerin dokunulmazlıkları kaldırılarak, bu eylemleri nedeniyle soruşturulmalı ve yargılanmalarının önü açılmalıdır.
Vatan evlatları, yaşamlarının baharında alçakça pusularda, mayınlı tuzaklarda şehit düşerken, bunların Hazine yardımı alarak, dokunulmazlık zırhına bürünerek, mütareke medyasında şov yaparak, fitne-fesat faaliyetlerini pervasızca yürütmelerinin mutlaka ve hukuk içinde önüne geçilmelidir."

Bakın Cübbeli Hoca ne diyor : 

Cübbeli'den HDP'ye: Sırtınızı bir de LPG'ye dayayın

Geçtiğimiz ay yaptığı bir konuşmada HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ "Sırtımızı PYD ve YPG'ye dayadık, pişman değiliz" açıklaması yapmıştı.

PKK ve onun uzantılarının yaptığı terörü bir türlü lanetlemeyen, orduyu ve hükümeti suçlayarak operasyonların durması gerektiğini belirten HDP yöneticilerine hemen her kesimden tepki geliyor. Bu tepkilerden en ilginç olanı ise Cübbeli Ahmet'ten geldi.





CÜBBELİ HOCA'DAN ÇOK AĞIR TEPKİ

Cübbeli Hoca, PKK, HDP, HPG, YPG ve PYD gibi sürekli farklı isimlerle ortaya çıkan ancak birbirinin aynı olan bu yapılanmaları diline doladı, Figen Yüksekdağ'a sert bir tepki verdi:

"Kadının biri çıkmış, "Biz sırtımızı PKK, YPG, PYD'ye yaslıyoruz" diyor. Alfabede harf kalmadı.. Sözüm ona o sırtınızı bir de LPG'ye dayasanız da patlasanız.."

Cübbeli'den HDP'ye: Sırtınızı bir de LPG'ye dayayın VİDEO