Her ramazan ayında aynı şeyler yaşanıyor.. İftar programları zirve ... Odalar, Dernekler, Başkanlar vs.bir çok kurum yada kuruluşlar mübarek Ramazan ayına özel iftar yemekleri veriyorlar. Körler, sağırlar birbirini ağırlar şeklinde davetler veriliyor. Bizde Bu anlamda Nevşehirli hatırı sayılı zenginlerimize her zaman olduğu gibi sadece Allah rızası için bir tavsiyemiz olacak.

Bizim Nevşehir de maddi durumu iyi hali yerinde variyetli iş adamlarımız ve zenginlerimize öncelikle şuu ifade etmeliyim ki,Ne olur eski kara düzen gitmeyelim.Bizde sadece 12 ayın sadece 1 ayında gariban guraba fakir  aklımıza gelir yiyecek paketi hazırlatırız destek oluruz ee de kardeşim Ramazan dışında kalan senenin 11 ayında bunlar ne yer ne içer diye hiç düşünmeyiz.

Böyle olunca bu durumda harekete sadece Aylık Müslümanlar,Ramazanlık Müslümanlar takılarına da söyleyecek cevap bulamıyorum doğal olarak.

Gelelim Nevşehirli zengin büyüklerimize;

“ Zenginlere Ramazan Tavsiyesi”  Haberimizin konusu 5 yıldızlı iftar sofralarıyla ilgiliydi. Bu haber konusuna ilişkin olarak görüştüğümüz isimlerden kimileri çok doğru bir konuya değindiğimizi, kimi ise böyle iftar davetlerini mecburiyetten verdiklerini söylediler.

Yok kardeşim.

Kimse mecbur değil.

***

Binlerce TL harcayarak en güzel mekânlarda, en güzel yemeklerle sadece kendi ve kendileri gibi olan bir gurup sofralarında bir tane gariban olmadan iftar açmak ne kadar mecburiyettir.

Takip edin böyle iftar yemeklerini hep aynı simalar. Gazetecilerde mecburiyetten böyle programları takip etmek zorunda kalıyor.

Körler sağırlar birbirini ağırlar pozisyonuna düşmeyin.

Hele hele kamu kuruluşlarının verdiği iftar yemekleri yok mu tamamen gereksiz bir şey. Sen devlet kuruluşusun iftar daveti 4 tane daire müdürü, 10 tane şube müdürü, bilmem kaç tane daha bürokrat bir araya gelmenin bir mantığı yok bence…

***

Odalar, meslek kuruluşları,stklar ve daha birçok kuruluş.

Vermeyin iftar yemeği.

Kendi üyeleri ile dayanışma açısından veriyorlarmış.

Boş verin.

Üyelerinize birer mesaj gönderin mesajda da (Bu yıl Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Suriye’de, daha bilmem kaç bölgede Müslümanlar sahursuz oruç tutup su ile iftar ediyor, zulüm görüyor. Bu yüzden vereceğimiz iftar davetini iptal ederek, en güzel mekanda on çeşit yemek, sınırsız içecekli yemek paralarını açlık çeken kardeşlerimize sizin adınıza birer sadaka hükmüne geçmesi için gönderiyoruz) diye bir açıklama yazın.

Kimse buna itiraz etmez bile.

Hatta sevinirler.

Bir iftar davetinden diğerine koşmaktan evde çoluk çocuğuyla oruç açamayan insanları da anlamak lazım.

Biraz empati yapalım.

***

Öte yandan Osmanlı döneminde özellikle iftar davetleri durumu iyi olmayan sofrasında sadece birkaç defa et gören sonrasında et görmeyen gariban fakir öğrenci gurbetçi ve az kazanan mesleklerden kişilere verilir.

Biz ne yapıyoruz Ramazan ayını eş dost akraba ile olmasa olmaz ayıpsarlar diyerek, hala,dayı,amca,enişte,yenge,yok şu yok bu diyerek  mecburiyet haline getiriyoruz. Bununda böylesine mübarek bir ayın maneviyatından uzaklaştırıyor çok kişiyi başta ev de eşlerimizi günaha sokuyoruz oysa nasıl olmalı Aile büyükleriyle ramazanın ilk günlerinden belki bir kez iftar açılmalı kalan zamanlar da sofranızın bereketlenmesi için gariban durumu iyi olmayanlara açmalıyız.

Geçenlerde basında okuduk: komşumuz  Kayseri’de bir gurup bayan Cumhuriyet Meydanındaki Bürüngüz camii yanında iftar açtılar. Menülerinde bir su, 3 adet hurma, simit ve bir bardak çorba.

Amaç bu inların ne yediği değil, neden böyle bir şey yaptıkları. Bayanlar adına konuşan Ayşenur Yelken, kardeşlik borcundan bahsederek, zorda olan Müslümanlara yardım için ellerinden gelen gayreti göstermeye devam edeceklerini söyledi.

Gerçekten takdire şayan bir uygulama. Kimileri bunu göstermelik, sadece reklam amaçlı olarak görebilir.

O onların bakış açısı.

Ama mütevazı bir iftar sofrasında oruç açarak, artan paraları biriktirip, fitre ve harçlıklarını da toplayıp, açlık çeken kardeşlerine göndermeyi düşünmeleri bile güzel.

Böyle düşünen ve yapan insanların çoğalması ,Daha sorumluluk içinde komşusu açken tok yatanlardan olmamak dileğiyle, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma ayı olan Ramazan ayınızın selametle geçmesi dileğiyle…